
MEB Proje Okullarını Yeniden Ele Almalıdır 2014 yılında proje okulu duzenlemesi yapıldığında sadece elle sayılır sayıda okul, proje okulu idi. Bunlar da eğitim sistemimize damga vurmuş okullardı.
Sonra tum Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri de eklendi. Daha sonra bir kısmı cıkarıldı derken tematik okullar eklendi.
2018'de ise sınavla oğrenci almak proje okulu olmak icin kriter oldu. Hicbir başkaca ozelliği olmayan sadece oğrenciyi sınavla aldığı icin proje okulu yapılan okullar var.
Oysa ki ulusal yada uluslararası proje uygulayan okullar icin duzenlenmişti kanun...
Adı proje okulu olunca oğretmeni de idarecisi de keyfi olarak atanabiliyor.
Emin olunsun ki proje okuluna atanma kriteri liyakat falan değil torpil gucu. Guclu olan dayısı olan atanıyor. Ne duyuru var ne başkaca kıstas.
Oğretmenler arasında, proje okulu oğretmeni gibi bir ayrıma gitmek mesleğe ihanet gibi bir şey.
Madem ayrımlar yapacaktık neden kaldırıldı Anadolu lisesi oğretmenliği, Fen lisesi oğretmenliği...
Hem bu unvanlar icin en azından sınav vardı ve oyle kolay da değildi.
Adı proje okulu olunca atamada keyfi olunca işler karışıyor ve Danıştay dedi ki oyle yağma yok duyuru yapıp herkesin başvuru hakkı olmalı. Tıklayınız.
İşte bu kararı da goz onune alıp proje okulu uygulamasını artık ya kaldırmalıyız ya da cok sınırlı tutmalıyız. Sınırlı tutuş da keyfi olmamalı hem okulu proje okulu yaparken hem de atamalarda.
Bir hatta bir cok kriter olmalı, eğitim ( yuksek lisans, doktora), sınav, kıdem... gibi.
İşte o zaman proje okulunun da bu okullara atanmanın da bir anlamı olur.
MEB'in artık bu sistemden de vaz gecmesi, yeniden ele alması kacınılmazdır.
İşte akademisyen, eğitimci bakandan Prof.Dr.Ziya Selcuk'dan beklenen budur.
Proje okulu nedir? Neden vardır? Atama sistemi amaca uygun mudur? Neler yapılmalı? Nasıl olmalıdır?
Sorularına hakka, hukuka ve bilime uygun cevap bulması beklenmektedir.
Maksut BALMUK