Anayasa Mahkemesi, "postaya verildiği tarihi takip eden 7 gun tebliğ edilmiş sayılır" şeklindeki duzenlemeyi iptal etti.
26 Temmuz 2013 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 28719
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2012/20
Karar Sayısı : 2012/132
Karar Gunu : 27.9.2012

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 6. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 4.1.2002 gunlu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun, 20.11.2008 gunlu, 5812 sayılı Kanun'un 25. maddesiyle değiştirilen 65. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “İadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, … kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır.” hukmunun Anayasa'nın 10., 13., 36. ve 125. maddelerine aykırılığı ileri surulerek iptaline karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
Kamu İhale Kurumuna yapılan “itirazen şikayet” başvurusunun sure aşımı nedeniyle reddine ilişkin işlemin iptali ve yurutmenin durdurulması istemiyle acılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali icin başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKCESİ

Başvuru kararının gerekce bolumu şoyledir:
“Davacı … TIBBİ MAL SAN TİC LTD ŞTİ tarafından, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliğince gercekleştirilen “20 Kalem Tıbbi Sarf Malzeme Alımı” ihalesine ilişkin yapılan itirazen şikayet başvurusunun davalı idarenin 26.09.2011 tarih ve 2011/UM.II-3186 sayılı kararıyla sure aşımı nedeniyle reddine ilişkin işlemin iptali ve yurutmenin durdurulması istemiyle Kamu İhale Kurumu'na karşı acılan davada, davacının dava dilekcesi iceriğinde belirttiği Anayasa'ya aykırılık savı ve dosya iceriği incelenerek gereği goruşuldu.
Anayasa'nın 10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gozetilmeksizin kanun onunde eşittir… Devlet organları ve idare makamları butun işlemlerinde kanun onunde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”,
36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri onunde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”,
13. maddesinde “Temel hak ve hurriyetler, ozlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sozune ve ruhuna, demokratik toplum duzeninin ve lÂik Cumhuriyetin gereklerine ve olcululuk ilkesine aykırı olamaz.”,

125. maddesinde “İdarenin her turlu eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu acıktır.(Ek hukum: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sozleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla cozulmesi ongorulebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar icin gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yuksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. (Ek cumle: 7/5/2010-5982/11 md.) Ancak, Yuksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma haric her turlu ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu acıktır.
İdari işlemlere karşı acılacak davalarda sure, yazılı bildirim tarihinden başlar.
(Değişik birinci cumle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hicbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yurutme gorevinin kanunlarda gosterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak bicimde yargı kararı verilemez.
Kanun, olağanustu hallerde, sıkıyonetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli guvenlik, kamu duzeni, genel sağlık nedenleri ile yurutmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı odemekle yukumludur.”
hukumlerine yer verilmiştir.
Anayasanın 152/1. maddesinde ise “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hukmunde kararnamenin hukumlerini Anayasaya aykırı gorurse veya taraflardan birinin ileri surduğu aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır” hukmu yer almıştır.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddesinde ise “(1) Bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hukmunde kararnamenin hukumlerini Anayasaya aykırı gorurse veya taraflardan birinin ileri surduğu aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa;
a) İptali istenen kuralların Anayasanın hangi maddelerine aykırı olduklarını acıklayan gerekceli başvuru kararının aslını,
b) Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı orneğini,
c) Dava dilekcesi, iddianame veya davayı acan belgeler ile dosyanın ilgili bolumlerinin onaylı orneklerini dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine gonderir...” hukmune yer verilmiştir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 54. maddesinin birinci fıkrasında “İhale surecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabilecekler, bu Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikayet ve itirazen şikayet başvurusunda bulunabilirler” hukmune, ucuncu fıkrasında “Şikayet başvuruları idareye, itirazen şikayet başvuruları Kuruma hitaben yazılmış imzalı dilekcelerle yapılır” hukmune, onuncu fıkrasının (c) bendinde “Başvurunun sure, usul ve şekil kurallarına uygun olmaması, usulune uygun olarak sozleşme imzalanmış olması veya şikayete konu işlemlerde hukuka aykırılığın tespit edilememesi veya itirazenşikayet başvurusuna konu hususun Kurumun gorev alanında bulunmaması hallerinde başvurunun reddine karar verilir” hukmune yer verilmiş olup, 65. maddesinde ise “Bu Kanunda hukum bulunmayan hallerde yapılacak tebliğler hakkında Tebligat Kanunu hukumleri uygulanır” hukmu yer almakta iken, 05/12/2008 tarih ve 27075 s.R.G. de yayımlanan 20/11/2008 tarih ve 5812 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirilerek “Aday, istekliler ve istekli olabileceklere yapılacak her turlu bildirim ve tebligatlarda aşağıdaki hususlara uyulması zorunludur:
a) Tebligatlar idareler veya Kurum tarafından aşağıdaki yontemler kullanılarak yapılabilir:
1) İmza karşılığı elden.
2) İadeli taahhutlu mektupla.
3) Elektronik ortamda.
4) Faksla.
İadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, yabancı isteklilerde ise ondokuzuncu gun kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır. Tebligatın bu tarihten once muhataba ulaşması halinde ise fiili tebliğ tarihi esas alınır…
Bu Kanunda hukum bulunmayan hallerde yapılacak tebliğler hakkında Tebligat Kanunu hukumleri uygulanır” hukmune yer verilmiştir.
Ote yandan, İhalelere Yonelik Başvurular Hakkında Yonetmeliğin 7. maddesinde “(1) Sureler;

c) Şikayet uzerine idare tarafından verilen kararın bildirildiği veya bildirilmiş sayıldığı tarihi, on gun icerisinde karar alınmaması halinde ise bu surenin bitimini, ... izleyen gunden itibaren başlar” duzenlemesine, 9. maddesinde ise “(1) Şikayet başvuruları ihaleyi yapan idareye, itirazen şikayet başvuruları ise Kuruma, elden veya posta yoluyla yapılır.

(5) Başvuruların idare veya Kurum dışındaki idari mercilere ya da yargı mercilerine yapılması ve başvuru dilekcelerinin bu merciler tarafından ilgisine gore ihaleyi yapan idareye veya Kuruma gonderilmesi halinde, bu dilekcelerin ilgisine gore ihaleyi yapan idare veya Kurum kayıtlarına girdiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir. Bu başvurularda, başvuru suresinin henuz dolmadığı hallerde dilekcedeki eksiklikler başvuru suresinin sonuna kadar giderilebilir...
(7) Posta yoluyla yapılan başvurularda, postadaki gecikmeler dikkate alınmaz.” duzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından 22.8.2011 tarihinde ihaleyi yapan idareye şikayet başvurusunda bulunulduğu, başvuru uzerine idarece alınan kararın 26.8.2011 tarihinde postaya verildiği, yukarıda yer verilen Kanun hukmu uyarınca, şikayete cevabın, postaya verildiği tarihi takip eden yedinci gun olan 2.9.2011 tarihinde şikayetciye bildirilmiş sayıldığı, bu nedenle Kamu İhale Kurumuna da bu tarihi takip eden 10 gun icinde 4734 sayılı Yasanın 56. maddesine gore 12.9.2011 tarihi mesai bitimine kadar itirazen şikayet başvurusunda bulunulması gerekirken 13.9.2011 tarihinde itirazenşikayet başvurusunda bulunulduğundan bahisle 4734 sayılı Kanunun 54 uncu maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun sure yonunden reddine karar verildiği, davacı tarafından ihaleyi duzenleyen idareye yapılan itirazın sonucuna ilişkin iadeli taahhutlu yazının kendilerine 5.9.2011 tarihinde ulaştığından Kamu İhale Kurumuna yapılan itirazen şikayet başvuru suresinin bu tarihten itibaren başlaması gerektiği belirtilerek başvurunun sureaşımı nedeniyle reddine ilişkin anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın acıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olaya uygulanan ve yukarıda metnine yer verilen yasal duzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, ihalelerin şikayet ve itirazen şikayet başvurularıyla kesintiye uğramaması icin, bu başvurulara ilişkin olarak hızlı ve etkin bir başvuru ve bildirim yolu ongorulmesinin amaclandığı, bu amac doğrultusunda başvuru ve karar alma surelerine yonelik olarak ceşitli yontemler belirlendiği ve sınırlamalar getirildiği gorulmekte ise de;
İhalelere Yonelik Başvurular Hakkında Yonetmeliğin 9/5. maddesi uyarınca; başvuruların idare veya Kurum dışındaki idari mercilere ya da yargı mercilerine yapılması ve başvuru dilekcelerinin bu merciler tarafından ilgisine gore ihaleyi yapan idareye veya Kamu İhale Kurumuna gonderilmesi halinde, bu dilekcelerin ihaleyi yapan idare veya Kamu İhale Kurumu kayıtlarına girdiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilmesi ve aynı maddenin yedinci fıkrası uyarınca posta yoluyla yapılan başvurularda, postadaki gecikmeler dikkate alınmamasına karşın, idareler ve Kamu İhale Kurumu tarafından alınan kararlara ilişkin tebligatın, iadeli taahhutlu mektupla yapılması halinde mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılması nedeniyle, ortada, idari işlem tesis ederken sahip olduğu kamu gucu dolayısıyla, aldığı bu kararlara muhatap olan ilgililerine oranla daha guclu konumda olan idareler lehine eşitliğe aykırı bir duzenleme bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Ayrıca, anılan duzenlemeler doğrultusunda, ihalelere yonelik olarak şikayet ve itirazen şikayet başvurusunda bulunanların, kendilerinden kaynaklanmayan ve kendilerine kusur izafe edilmesi mumkun olmayan sebepler dolayısıyla posta idaresinde yaşanacak herhangi bir gecikme nedeniyle, kendilerine fiilen herhangi bir bildirim ve tebligat yapılmaksızın, haklarında alınan kararların tebliğ edilmiş sayılması nedeniyle, bazı hakların ilgililerince kullanamamasına sebep olunduğu gibi hakkın gercek manada aranarak kamu duzeninin sağlanmasının zorlaştırıldığı acıktır.
Bu meyanda olmak uzere mahkememizce 4734 sayılı Kanunun 65. maddesinin 05/12/2008 tarih ve 27075 s.R.G. de yayımlanan 20/11/2008 tarih ve 5812 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik ikinci fıkrasında yer alan “İadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, ... kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” hukmunun Anayasanın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine, 36. maddede ifadesini bulan hak arama hurriyetinin hakların sınırlandırılmasına ilişkin 13. maddede ongorulen olcululuk ve oze dokunamazlık ilkelerine, yine sozkonusu hukmun Anayasanın 125. maddesine aykırılık taşıdığı kanısına varıldığından dosyada bulunan belgelerin birer orneğinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gonderilmesine Anayasa Mahkemesi'nce verilecek karara kadar davanın geri bırakılmasına 14.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralı
4.1.2002 gunlu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun, 20.11.2008 gunlu, 5812 sayılı Kanun'un 25. maddesiyle değiştirilen ve itiraz konusu kuralı da iceren 65. maddesi şoyledir:
Bildirim ve tebligat esasları
MADDE 65- (Değişik madde ve başlığı: 581220.11.2008 / m.25 / Yururluk /m.35) Aday, istekliler ve istekli olabileceklere yapılacak her turlu bildirim ve tebligatlarda aşağıdaki hususlara uyulması zorunludur:
a) Tebligatlar idareler veya Kurum tarafından aşağıdaki yontemler kullanılarak yapılabilir:
1) İmza karşılığı elden.
2) İadeli taahhutlu mektupla.
3) Elektronik ortamda.
4) Faksla.
İadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, yabancı isteklilerde ise ondokuzuncu gun kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır. Tebligatın bu tarihten once muhataba ulaşması halinde ise fiili tebliğ tarihi esas alınır.
b) İdareler veya Kurum tarafından elektronik ortamda veya faks ile yapılan tebligatlar ile cerceve anlaşmaya dahil olan istekliler tarafından elektronik ortamda sunulan fiyat tekliflerinin aynı gun teyit edilmesi zorunludur. Elektronik ortamda veya faks ile yapılan bildirimlerde bildirim tarihi tebliğ tarihi sayılır.
Ancak, idareler veya Kurum ile aday, istekli ve istekli olabilecekler tarafından, elektronik imza kullanılarak yapılan işlemlerde ve şikayet başvurularına ilişkin işlemler dahil Elektronik Kamu Alımları Platformu uzerinden yapılacak ihale surecine ilişkin işlemlerde teyit aranmaz.
c) Elektronik haberleşmede kullanılacak araclar ile bunların teknik ozellikleri, yaygın olarak kullanılan haberleşme ve bilgi teknolojisi urunleri ile uyumlu ve kolay erişilebilir olmalı ve eşit muamele ilkesini sağlamalıdır.
d) Her turlu bilgi alışverişi ile bilginin muhafazasında; verilerin butunluğu ile tekliflerin ve başvuru belgelerinin gizliliğinin sağlanması esastır.
Bu Kanunda hukum bulunmayan hallerde yapılacak tebliğler hakkında Tebligat Kanunu hukumleri uygulanır.”
B- Dayanılan ve İlgili Gorulen Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa'nın 10., 13., 36. ve 125. maddelerine dayanılmış, Anayasa'nın 2. maddesi ise ilgili gorulmuştur.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi uyarınca Haşim KILIC, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar OZGULDUR, Osman Alifeyyaz PAKSUT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KOMURCU, Burhan USTUN, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mumtaz AKINCI, Erdal TERCAN'ın katılımlarıyla 7.3.2012 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Raportor Serhat ALTINKOK tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan ve ilgili gorulen Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın, ihale işlemlerine karşı yapılacak başvuruların idare veya Kamu İhale Kurumu dışındaki idari mercilere ya da yargı mercilerine yapılması ve başvuru dilekcelerinin bu merciler tarafından ilgisine gore ihaleyi yapan idareye veya Kamu İhale Kurumuna gonderilmesi hÂlinde, bu dilekcelerin ihaleyi yapan idare veya Kamu İhale Kurumu kayıtlarına girdiği tarihin başvuru tarihi olarak kabul edilmesi ve posta yoluyla yapılan başvurularda postadaki gecikmeler dikkate alınmamasına karşın, idareler ve Kamu İhale Kurumu tarafından alınan kararlara ilişkin tebligatın, iadeli taahhutlu mektupla yapılması hÂlinde mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gunun, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, ayrıca ihale işlemlerine karşı şikayet ve itirazenşikÂyet başvurusunda bulunanların, postada yaşanacak herhangi bir gecikme nedeniyle kendilerine fiilen herhangi bir bildirim ve tebligat yapılmaksızın, haklarında alınan kararların tebliğ edilmiş sayılmasının da hak arama ozgurluğunu ihlal edici nitelikte olduğu belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 10., 13., 36. ve 125. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 43. maddesine gore, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural, Anayasa'nın 2. maddesi yonunden de incelenmiştir.
4734 sayılı Kanun'un 65. maddesinde, kamu ihalelerinde aday, istekli ve istekli olabileceklere yapılacak her turlu bildirim ve tebligatlarda uyulması zorunlu hususlar belirlenmiştir. İtiraz konusu kuralda ise iadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gunun kararın istekliye tebliğ tarihi sayılacağı hukme bağlanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, Anayasa ve hukukun ustun kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine acık olan devlettir.
Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “hukuk guvenliği” ilkesidir. Hukuk guvenliği, normların ongorulebilir olmasını, bireylerin tum eylem ve işlemlerinde devlete guven duyabilmesini, devletin de yasal duzenlemelerde bu guven duygusunu zedeleyici yontemlerden kacınmasını gerekli kılar.
Anayasa'nın hak arama hurriyetini duzenleyen 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri onunde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilerek yargı mercilerine davacı ve davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı guvence altına alınmıştır. Maddeyle korunan hak arama ozgurluğu, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının otesinde, Anayasa'nın 40. maddesi uyarınca diğer temel hak ve ozgurluklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili guvencelerden biridir. Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme karşı haklılığını ileri surup kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin etkili yolu, yargı mercileri onunde dava hakkını kullanabilmesidir. Anayasa'nın 36. maddesinde, hak arama ozgurluğu icin herhangi bir sınırlama nedeni ongorulmemiş olmakla birlikte, bunun hicbir şekilde sınırlandırılması mumkun olmayan mutlak bir hak olduğu soylenemez. Ozel sınırlama nedeni ongorulmemiş hakların da hakkın doğasından kaynaklanan bazı sınırları bulunduğu kabul edilmektedir. Ayrıca, hakkı duzenleyen maddede herhangi bir sınırlama nedenine yer verilmemiş olsa da, Anayasa'nın başka maddelerinde yer alan kurallara dayanarak bu hakların sınırlandırılması da mumkun olabilir. Dava acma hakkının kapsamına ve kullanımına ilişkin duzenlemelerin hak arama ozgurluğunun doğasından kaynaklanan sınırları ortaya koyan ve hakkın norm alanını belirleyen kurallar olduğu acıktır. Ancak, bu sınırlamalar Anayasa'nın 13. maddesinde yer alan guvencelere aykırı olamaz.
Anayasa'nın 13. maddesine gore ise temel hak ve ozgurluklere yonelik sınırlamalar, demokratik toplum duzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve olcululuk ilkesine aykırı olamayacağı gibi, hak ve ozgurluklerin ozlerine de dokunamaz.
Tebligat, yetkili makamlarca birtakım hukuki işlemlerin, bu işlemin hukuki sonuclarından etkilenmeleri amaclanan kişilere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin usulune uygun olarak yapıldığının belgelendirilmesi işlemidir. Usulune uygun işlemlerin kendilerine bağlanan hukuki sonucları doğurabilmesi icin muhatabına bildirilmesi gerekir. Usulune uygun olarak yapılan tebligat, Anayasa'da guvence altına alınmış olan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesinin ve bireylere tanınan hak arama hurriyetinin onemli guvencelerinden biridir.
İtiraz konusu kuralda, kamu idareleri ve Kamu İhale Kurumu tarafından alınan kararlara ilişkin tebligatın, iadeli taahhutlu mektupla yapılması hÂlinde mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılmaktadır. Kendilerinden kaynaklanmayan ve kendilerine kusur izafe edilmesi mumkun olmayan sebeplerle posta hizmetlerinde yaşanan bir gecikme sonucunda, kendilerine fiilen herhangi bir bildirim ve tebligat yapılmaksızın, haklarında alınan kararların tebliğ edilmiş sayılmasının, ilgililerin kazandıkları ihaleye ilişkin sozleşme yapmaları, Kanun'un 56. maddesi uyarınca ihaleye karşı itirazen şikayette bulunabilmeleri veya ihaleye karşı adli ya da idari makamlar nezdinde dava acabilmeleri gibi bazı hakların kullanılamamasına neden olacağı acıktır. Bir başka ifadeyle, ulaşmayan bir tebligat nedeniyle muhatabının Kamu İhale Kurumuna suresinde başvuru yapamaması, başvuru yapmış olsa dahi bu başvurunun suresinde yapılmadığı gerekcesiyle reddedilecek olması ve bu konuda acılacak bir davanın da yargı mercileri tarafından reddedilecek olması sonucunu doğuracaktır. Bu durum tebligatın muhatabının, kendisine izafe edilemeyen nedenlerle posta hizmetlerinde yaşanan gecikme sonucunda, tebligatın iceriğini ilgilendiren konuların esasına ilişkin iddialarını adli veya idari makamlar onunde hicbir şekilde ortaya koyamamasına neden olacaktır. Dolayısıyla, itiraz konusu kural, kendilerinden kaynaklanmayan gecikmelere karşı kişilere yeterince koruma sağlamadığı icin hukuki guvenlik ilkesine aykırılık oluşturduğu gibi kişilerin hak arama ozgurluğunun ozunu de zedelemektedir.
Acıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 2., 36. ve 13. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
Kural, Anayasa'nın 2., 36. ve 13. maddelerine aykırı gorulerek iptal edildiğinden Anayasa'nın 10. ve 125. maddeleri yonunden incelenmemiştir.
Bu goruşe Hicabi DURSUN ve Muammer TOPAL katılmamıştır.
V- SONUC
4.1.2002 gunlu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 20.11.2008 gunlu, 5812 sayılı Kanun'un 25. maddesiyle değiştirilen 65. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “İadeli taahhutlu mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gun, … kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır”hukmunun Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Hicabi DURSUN ile Muammer TOPAL'ın karşıoyları ve OYCOKLUĞUYLA, 27.9.2012 gununde karar verildi.