Cakmak Erdem Hastahanesi İc Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurcan Hatırnaz Şahin, 50 yaş uzerindeki insanların yarısının hipertansiyon (yuksek tansiyon) hastası olduğunu belirterek, "Tehlikeli olmasının sebebi kişinin yuksek tansiyon hastası olduğunun farkında olmaması aslında. Biz hekimler hipertansiyonla mucadelede duzenli kontrollerin onemini surekli olarak vurguluyoruz." ifadelerini kullandı. Erdem Sağlık Grubu'ndan yapılan acıklamaya gore, ileri yaşla birlikte her iki kişiden birisinde gorulen ve "sinsi hastalık" olarak da adlandırılan hipertansiyonun kontrol altına alınması sağlıklı yaşamın anahtarı olarak goruluyor.
Gruptan yapılan acıklamada 17 Mayıs Dunya Hipertansiyon Gunu'ne ilişkin değerlendirmeleri yer alan Nurcan Hatırnaz Şahin, kan damarlarında kalp atımlarıyla oluşan basınca tansiyon denildiğini kaydederek, 130/80 uzeri kan basıncının hipertansiyon olarak kabul edildiğini anımsattı.
Turkiye'de 40 yaş uzerinde her 3 kişiden birisinin, 50 yaş uzerindeyse insanların yarısının yuksek tansiyon hastası olduğunu kaydeden Şahin, şu acıklamalarda bulundu:
"Hipertansiyonda genetik yatkınlıklar onemlidir, ailede hipertansiyon oykusu varsa kişi risk altındadır. Yaş ilerledikce kan damarlarımız sertleşir ve daralır. Bu da kan basıncının yukselmesine neden olur. Ayrıca, kilo da hipertansiyonun en onemli risk faktorleri arasında yer alır. Aşırı vucut yağı, kalp ve damar sistemi uzerindeki yuku artırır. Yuksek tuz tuketimi, stresli yaşam koşulları ve aktif ya da pasif sigara kullanımı da hipertansiyona neden olabilir."
- "Sinsi hastalıkla mucadelede duzenli kontroller onemli"
Nurcan Hatırnaz Şahin, hipertansiyon hastalarında ciddi komplikasyonların gorulebildiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Kronik seyreden hipertansiyon kalp buyumesine, felce, gorme bozuklukları ve korluğe, bobrek işlevlerini bozup bobrek yetmezliğine neden olabilir. En onemlisi de beyin kanaması ve kalp krizi risklerini arttırır. Bunca etkisine rağmen yuksek tansiyon sinsi bir hastalık olarak adlandırılıyor cunku belirtileri genellikle hasta tarafından fark edilemiyor. Tehlikeli olmasının sebebi de kişinin yuksek tansiyon hastası olduğunun farkında olmaması aslında. Biz hekimler hipertansiyonla mucadelede duzenli kontrollerin onemini surekli olarak vurguluyoruz."
Şahin, halk arasında ilacların bağımlılık yaptığı gibi yanlış inanışların olduğunu belirterek, hastaların kullandıkları ilacların bobreklere ve diğer organlara zarar verdiğini duşunebildiğini, organlara en buyuk zararın tedavi edilmeyen ve kontrolsuz hipertansiyonun verdiğini anlattı.
İlaclarını duzenli olarak kullanan ve sağlıklı bir yaşam konusunda ozen gosteren bireylerde hastalığın kontrol altına alınabildiğini kaydeden Şahin, hipertansiyonda başarının buyuk olcude hastaya bağlı olduğunu, duzenli hekim kontrolu ve hastanın hekim tavsiyelerine uymasının kilit rol oynadığını vurguladı.

- Hipertansiyondan koruyan besinler
Cakmak Erdem Hastahanesi İc Hastalıkları Uzmanı Şahin, tansiyon seviyelerinin duzenli olarak takip edilmesinin onemine işaret ederek, yaşam tarzını değiştirmenin hipertansiyon hastalarının ilac ihtiyacını azaltabildiğini, yine de her şeyin mukemmel yapılmasına rağmen tansiyonun yuksek olabildiğini belirtti.
Bu durumda ilac dozajının artırılmasının gerekebildiğini, ancak hastaların doktor onerisi dışında ilacların kesilmesi veya dozajlarının değiştirilmesi noktasında harekete gecmemesi gerektiğini anlatan Şahin, hipertansiyon hastalarının bir tansiyon olcum cihazı edinmelerini istedi.
Şahin, hipertansiyon hastalarının tansiyonlarını dengelemek icin tuketmeleri gereken besinlere değinerek, şu bilgileri verdi:
"Hastalar kalsiyum, potasyum, magnezyum, gibi mineral yonunden zengin yiyecekleri beslenme duzenlerine dahil etmeliler. Ozellikle muz yuksek oranda potasyum icerir. Yeşil yapraklı sebzelerin icerdiği nitrat tansiyonu duşurur. Ayrıca hastaların Akdeniz diyetiyle beslenme, duzenli egzersiz yapma, sigara, alkol ve tuz tuketimini azaltma gibi onlemleri alması hastalığın seyrini değiştirmede onemli rol oynar. Artık herkesin bildiği uzere fazla tuz tuketiminin azaltılmasıyla hipertansiyonun etkileri azaltılabiliyor. Bu nedenle tuzsuz veya tuzu azaltılmış urunleri tercih etmek gerekir. Peynir, zeytin, salamura gibi urunleri tuketmeden once suyla yıkamak onemlidir."

Şahin, tuz yerine doğal lezzet artırıcılar olarak soğan, baharat, limon, sirke, dereotu, biber, nane, sarımsak, fesleğen, kekik ve maydanoz gibi doğal malzemelerin kullanılabileceğini anlattı.