
Karatay'ın ifade ozgurluğunun ihlal edildiğine hukmedilen kararda, bilim insanlarının her soylediğinin mutlak anlamda doğru olduğunun soylenemeyeceği, bununla beraber alternatif bakış acılarının herkes icin daha doğru duşunme imkanı yarattığı vurgulandı Anayasa Mahkemesi (AYM), televizyon programlarında beslenmenin onemi ve depresyonla beslenme arasındaki ilişkiye yonelik tıbbi acıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odasınca Prof. Dr. Canan Karatay'a para cezası verilmesini, ifade ozgurluğunun ihlali saydı.
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına gore, Karatay, 2016'da katıldığı yaklaşık 5 saat suren bir televizyon programında, beslenmenin onemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına değindi, ilac şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına ancak sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair mesajlar verdi.
Soz konusu yayın uzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma sonunda Karatay'a 1325 lira para cezası verildi. Turk Tabipler Birliği Yuksek Onur Kurulu da kararı onadı.
Karatay'ın, ceza kararının iptali istemiyle actığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bolge idare mahkemesince reddedildi. Bunun uzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı.
Başvuruyu inceleyen Yuksek Mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı maddesinde guvence altına alınan ifade ozgurluğunun ihlal edildiğine hukmetti ve Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat odenmesini kararlaştırdı. Ayrıca, yeniden yargılama yapılmak uzere kararın Ankara 13. İdare Mahkemesine gonderilmesini kararlaştırdı.
- Kararın gerekcesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 26'ncı maddesine gore herkesin ifade ozgurluğunun bulunduğu, bunun ancak kanunda belirtilen şartlarda sınırlandırılabileceği, Karatay'ın acıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının da ifade ozgurluğune mudahale anlamı taşıdığı kaydedildi.
Karatay'ın, kişilerin sağlığı icin tehlikeli olabilecek yanlış bilgileri hekim sorumluluğuna uygun olmayacak şekil ve yontemlerle yaydığı gerekcesiyle cezalandırıldığı aktarılan kararda, "Hic şuphesiz yanlış bilgilerin yonetilmesi de sağlık politikalarının esaslı bir parcasını oluşturmaktadır. Fakat bunu yaparken devlet, ifade ozgurluğune de saygı gostermelidir." değerlendirmesi yer aldı.
Verilen idari para cezasının iptali istemiyle acılan davada yerel mahkemenin, Karatay'ın acıklamalarının halk sağlığına nasıl bir zarar verdiğine dair değerlendirmenin yer almadığı belirtilen kararda, kardiyoloji ve ic hastalıkları uzmanı Karatay'ın Turkiye'nin bilinen akademisyen ve bilim insanlarından olduğu ve tıp alanında yaşanan gelişmelerin başvurucunun ilgi alanında bulunduğu vurgusu yapıldı.
Başvurucu Karatay'ın, kendi bakış acısından doğru beslenmenin kişilerin ruh sağlığını olumlu olarak etkilediğini herkesin anlayabileceği bir dilde anlattığı belirtilen kararda, "Başvurucunun bazı ifadelerinin meslektaşlarını eleştirdiği hatta abartıya kactığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine kendini koyup belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin gorevi olmamalıdır." tespiti yer aldı.
Bilim insanlarının ve akademisyenlerin her soylediğinin mutlak anlamda doğru olduğunun soylenemeyeceği, bununla beraber birbirlerinden farklı, alternatif bakış acılarının herkes icin daha doğru duşunme imkanı yarattığı ifade edilen kararda, "Başvurucuya disiplin cezası verilmesi ile Anayasa'nın 26'ncı maddesinde koruma altında olan ifade ozgurluğune yapılan mudahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır." tespiti yer aldı.
Prof. Dr. Canan Karatay, daha once de "şeker yukleme testlerine" ilişkin tıbbi icerikli acıklamalar yapmış, bu nedenle 15 gun gecici olarak meslekten alıkoyma cezası almış, Anayasa Mahkemesi bu ceza yonunden de ifade ozgurluğunun ihlal edildiğine hukmetmişti.