
Bazı davaların yıllarca surmesine sebep olan taraflara ulaşılamaması ile alakalı Yargıtay'dan emsal nitelikte bir karar cıktı. Yuksek Mahkeme; adresini değiştiren tarafın bunu bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nushasının eski adrese ait binanın kapısına asılmasının yeterli olduğuna hukmetti. Kararda; bu tur durumlarda evrakın asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağına dikkat cekildi. Vinc makinası operatoru olarak calıştığı şirketten kovulan işci, İş Mahkemesi'nin kapısını caldı. Vardiyalı olarak calıştığını, iş sozleşmesinin davalılar tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri surerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ucret, fazla calışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ucreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı şirket, ihale makamı konumunda bulunduklarını savunarak davanın husumet ve esas yonunden reddini istedi. Diğer davalı şirket avukatı ise fesih bildirim tebligatında davacının iş sozleşmesinin tazminatlı olarak feshedileceğinin bildirildiğini, davacının da bunu imzalayarak kıdem ve ihbar tazminatının odendiğini kabul ettiğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme; şirketin ihale makamı olduğu kabul edilerek son uc aylık donem icerisinde odenmeyen ucret alacağının tum davalılardan, diğer alacakların ise diğer şirketten muştereken ve muteselsilen tahsiline karar verdi. Kararı ikinci şirket avukatı, tebligattaki usulsuzluk sebebiyle temyiz etti.
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 9. Hukuk dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda şoyle denildi:
"Adreste tebligatın, gercek veya tuzel kişinin bilinen en son adresinde yapılması gerekir. 7201 sayılı Kanun'un 6099 sayılı Kanun'la değişik 35'inci maddesine gore, kendisine veya adresine kanunun gosterdiği usullere gore tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini derhal tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nushasının eski adrese ait binanın kapısına asılması yeterli olacaktır. Bu durumda evrakın asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Daha once tebligat yapılmamış olsa dahi, tuzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınarak bu madde hukumleri uygulanır. Şu halde Mahkemenin kabul şekline gore dahi yargılama aşamasında davalı '...' şirketine yapılan tebliğlerin bila ikmal iade gelmesi nedeniyle davalının ticaret sicilinde kayıtlı adresinin araştırılarak bu adrese tebligat yapılması gerekirken bu yontem izlenmeden doğrudan iade gelen adrese 7201 sayılı Kanun'un 35'inci maddesine gore tebliğ yapılmaya devam edilmesi savunma hakkını kısıtlar mahiyettedir. Kararın bu sebeple bozulmasına oy birliği ile hukmedilmiştir."