Yargıtay 3. Ceza Dairesi FETO'nun takipsizlikle sonuclanan 25 Aralık soruşturmasında usulsuzluk yaptıkları ve soruşturma aşamasında şuphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbus ettikleri gerekcesiyle haklarında dava acılan 71 sanıktan 39'uyla ilgili kararı bozarak dosyayı yerel mahkemeye gonderdi- İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 sanığın tutukluluk halinin devamına ve ilk duruşmanın 30 Ekim'de yapılmasına karar verdi - FETO'nun takipsizlikle sonuclanan 25 Aralık soruşturmasında usulsuzluk yaptıkları ve şuphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbus ettikleri iddia edilen 71 sanıklı davada 39 sanık hakkındaki karar Yargıtay tarafından bozuldu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, FETO'nun 25 Aralık darbe teşebbusuyle ilgili, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 71 sanık hakkında verdiği hukme dair temyiz başvurularını inceleyerek karara bağladı. Sanıklardan 39'u hakkındaki mahkumiyet ve beraat hukumlerinin bozulması gerektiği belirtilerek, dosya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gonderildi.
Kararda, sanıklar Burhan İnonulu, Halil Altun, Kamil Murat Adanır, Turan Guler, Volkan Demirdelen ve Murat Cebecioğlu hakkında, "Turkiye Cumhuriyeti Hukumetini ortadan kaldırmaya veya gorevini yapmasını engellemeye teşebbus etme" ve "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suclarından kurulan beraat hukmunun gerekcesinde iddia, savunma ve delillere ilişkin değerlendirmelerin acık olarak yansıtılması gerektiği anlatıldı.
Bu beraat hukumlerinin gerekcesiz olarak kurulduğuna kanaat getiren Daire, soz konusu beraat kararlarının bozulmasına hukmetti.
Kararda, sanıklardan Tugay Tukenmez hakkında "silahlı teror orgutune uye olmak" sucundan kurulan mahkumiyet hukmunun gerekcesinde celişkilerin bulunduğu belirtildi.
Sanıklardan Cihan Kasak, Ercan Taş, Gurkan Tok, Hayrettin Can, Huseyin Tokgoz, İsmail Arpacı, Mehmet Sait Sevinc, Raif Bektaş, Sabri Kızılkaya, Şakir Parpar ve Ufuk Sağdıc hakkında da "darbeye teşebbus" ve "silahlı teror orgutune uye olmak" suclarından beraat kararları verildiği anlatılan kararda, bu sanıkların soruşturmadaki gorev ve konumları itibarıyla soruşturmanın icerik ve amacına vakıf olmaları, teror orgutu FETO mensubu olmaları dikkate alındığında uzun sure gizlilik ve orgutsel motivasyon icinde gorevlerini surdurduklerine işaret edildi.
Kararda, bu 11 sanığın soz konusu soruşturmada sucun işlenişine sundukları katkı nazara alınarak mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği kaydedildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında, sanıklar Ahmet Usta, Burhan İnonulu, Hasan Serdar Kocyiğit, Kamil Bilgic, Kamil Murat Adanır, Mahmut Ucar, Murat Can, Volkan Demirdelen, Yalcın Aksoy ve Yusuf Ayyıldız hakkında "silahlı teror orgutune yardım etme" sucundan mahkumiyet kararı yerine beraat hukmu kurulması gerektiği ifade edildi.
Sanıklardan ikisi hakkında "Turkiye Cumhuriyeti Hukumetini ortadan kaldırmaya veya gorevini yapmasını engellemeye teşebbus etme" sucundan beraat verilirken "silahlı teror orgutune olmak" sucundan yeterli araştırma yapılmadan ve gerekcesiz olarak mahkumiyet kararı verildiğine vurgu yapılan kararda, bu sanıkların orgut mensubiyetlerine ilişkin dosyaya yansımış delil bulunmadığından beraat etmeleri gerektiği kaydedildi.

- "Casusluk" sucundan verilen beraat kararları da bozuldu
Kararda, sanıklar Arif İbiş, Ercan Taş, İbrahim Şener, Kazım Aksoy, Mahir Cakallı, Mehmet Akif Uner, Mehmet Fatih Yiğit, Mehmet Habip Kunt, Mehmet Sait Sevinc, Mustafa Demirhan, Yakub Saygılı, Yasin Topcu ve İsa Karayiğit hakkında da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" sucundan deliller dikkate alınmadan beraat kararı verildiği aktarıldı.
Bu sanıkların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Nisan 2012'de Halic Kongre Merkezi'nde yaptığı ve o donem MİT Başkanı olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da dahil olduğu bir goruşmeye ait guvenlik kamera goruntulerini temin edip bunu kamera izleme tespit tutanağı haline getirdiğine vurgu yapıldı.
Kararda, yabancı bir şirketin Turkiye'ye yapacağı enerji yatırımı planlarına dair Cek Cumhuriyeti'nde yapılan toplantıya ilişkin fotoğrafların elde edilmesi ve eylemlere sunmuş oldukları katkılar goz onune alındığında bu sanıkların eylemlerinin "siyasal veya askeri casusluk" sucunu oluşturacağı vurgulandı.
Dava dosyasının geri gonderilmesi uzerine tensip zaptı oluşturarak ilk duruşmanın 30 Ekim'de yapılmasını kararlaştıran İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 sanığın tutukluluk halleri, 3 sanıkla ilgili yakalama kararı ve 8 sanığa ilişkin adli kontrol tedbirlerinin devamına hukmetti.

- Davanın gecmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2015 yılında, FETO elebaşı Fetullah Gulen ve Sinan Dursun ile eski emniyet mudurleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy ve Hamza Tosun'un da aralarında bulunduğu 71 sanık hakkında iddianame duzenlenmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, Berat Albayrak, Yalcın Akdoğan, Serhat Albayrak, Hakan Fidan, İsmail Ruştu Cirit ve Nihat Omeroğlu'nun "muşteki", bazı bakan ve milletvekillerinin ise "mağdur" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, 71 sanıktan 67'sinin "cebir ve şiddet kullanarak Turkiye Cumhuriyeti Hukumetini ortadan kaldırmaya veya gorevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbus" sucundan ağırlaştırılmış muebbet, diğer sanıkların ise "teror orgutune uye olmak" sucundan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Teror orgutu elebaşı Fetullah Gulen ve Sinan Dursun'un ayrıca "FETO/PDY silahlı teror orgutunu kurmak ve yonetmek" ve "devletin guvenliği veya ic veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" suclarından 52 yıl 6 ay arasında değişen surelerde hapis cezasına carptırılması talep edilen iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gonderilmişti.
- İlk karar 2018 yılında verildi

Yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı 24 Aralık 2018'de karara bağlayarak, sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topcu, Mahir Cakallı, Arif İbiş, Mustafa Demirhan, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Uner'i "cebir ve şiddet kullanarak Turkiye Cumhuriyeti Hukumetini ortadan kaldırmaya veya gorevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbus etmek" sucundan ağırlaştırılmış muebbet hapis cezasına carptırmıştı.
Sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topcu, Arif İbiş, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Uner'e "ozel hayatın gizliliğini ihlal" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suclarından toplam 127 yıl 4 ay 15'er gun hapis cezası veren mahkeme, Mustafa Demirhan'ı da bu suclardan toplam 131 yıl 10 ay 15 gun hapisle cezalandırmıştı.
Mahkeme sanıklardan 31'ine "teror orgutune uye olmak", "teror orgutune uye olmamakla birlikte yardım etme", "goruntuleri gizlice ifşa etmek", "resmi belgeyi bozma veya yok etme" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme" suclarından değişen surelerde hapis cezası verirken, 24 sanığın beraatine, firari 6 sanığın dosyasının ayrılmasına hukmetmişti.
- Gerekceli karar kitap oldu
Mahkemenin kararının ardından hazırlanan gerekceli kararda, "25 Aralık operasyonunun hukumete karşı yapılan darbe girişimi olduğu mahkememizce sabit gorulmuştur." vurgusu yapılırken, gerekceli karar kitap olarak basılmıştı.
İstanbul Bolge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 24 Aralık 2018'de karara bağlanan 71 sanıklı "25 Aralık darbeye teşebbus" davasına ilişkin yapılan istinaf başvurularını karara bağlayarak, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.
İstinafın kararının ardından dosya temyiz başvuruları uzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesine gonderilmişti.