İstanbul Aydın Universitesi Oğretim Uyesi ve meteoroloji muhendisi Dr. Guven Ozdemir:- "Tum dunyada bir olağanustu hal ilan edilmeli. Fosil yakıtları nasıl en aza indirebiliriz, yenilenebilir enerjiyi artırırız bu duşunulmeli. Bu, her yıl yapılan Birleşmiş Milletler toplantıları ile olmuyor"- "Akdeniz'de sıcaklık artmaya başladı, yani ekvator biraz daha bize yaklaşıyor. 15-20 yıl sonra deniz ve karadaki bitki ortusu, ekosistemdeki değişim hızlanacak" - İstanbul Aydın Universitesi Oğretim Uyesi ve meteoroloji muhendisi Dr. Guven Ozdemir, hava sıcaklığındaki artışa dikkat cekerek "Tum dunyada bir olağanustu hal ilan edilmeli. Fosil yakıtları nasıl en aza indirebiliriz, yenilenebilir enerjiyi artırırız bu duşunulmeli. Bu, her yıl yapılan Birleşmiş Milletler toplantıları ile olmuyor." dedi.
Dunya ve Turkiye'deki hava sıcaklıklarının artışına ve sıcaklık artışının onune gecmek icin uzun vadede yapılabilecek politikalara yonelik AA muhabirine acıklamada bulunan Ozdemir, enerji uretiminde kullanılan komur, petrol, petrol turevleri gibi fosil yakıtların aşırı kullanıldığını, fosil yakıtların kullanımının metan, karbondioksit, karbonmonoksit gibi gazların atmosferde aşırı şekilde coğalmasının atmosferde sera etkisine neden olduğunu anlattı.
Fosil yakıtların kullanımının buyuk şehirlerin uzerinde ısı adaları oluşturarak, hava sıcaklığını artırdığını belirten Ozdemir, dunya nufusunun artmasının da enerji kullanımının artışını beraberinde getirdiğini ve ısı adalarının da buyumesine etken olduğunu bildirdi.
Ozdemir, metropollerin buyumesi, duzensiz gocler, savaşların da etkisiyle hava sıcaklıklarının ilerleyen yıllarda giderek artacağını işaret etti.
- "En buyuk tehlike, depremden de onemli olan kuraklık"
Fosil yakıtların aşırı kullanımı, "El Nino" etkisi, metropollerde ısı adalarının oluşumu, iklim değişimi sebebi ile kutuplarda ısınmanın arttığını belirten Ozdemir, kutuplarda buyuk olcude erimelerin gorulmesi ve bu bolgedeki atmosferde oluşan nemli havanın Sibirya'da yağışların artarak guneye inmesini, Avrupa'da ise kuraklığın artmasını ve atmosfer basıncındaki bu farklılıkların da iklim krizini koruklediğini soyledi.
Ozdemir şunları kaydetti:
"Fosil yakıtların tamamen kesilmesi lazım, o da mumkun değil. Uluslararası toplantılarda bu konu dile getirilse de havada kalıyor. Alınan tedbirler cılız kalıyor. İklim krizini buyuk boyutlara getirdi. Bu durum, tatlı su kaynaklarını, yer altı su kaynaklarını maalesef olumsuz etkiliyor. Yer altı su kaynaklarının beslenmesi buyuk olcekte karla oluyor ama gecen kış az kar yağışı oldu. Ulkemizin ve coğrafyamızın uzerindeki farklı hava kutlelerinin ani şekilde değişiminden kaynaklanan olaylar meydana gelebiliyor. Bizi cok buyuk tehlikeler bekliyor. En buyuk tehlike depremden de onemli olan kuraklık."
Fosil yakıtların kullanımının bırakılmayacağını ama yenilenebilir enerjinin ve guneş enerjisinin kullanımının artırabileceğini belirten Ozdemir, "Klimalar elektriğe dayalı. Elektriğin bir kısmı fosil yakıta dayalı uretiliyor. Elektrik ihtiyacı yazın daha cok olmaya başladı. Sıcaklık 40 dereceyi buldu, klimaların kullanım dereceleri duşurulmeli ki elektrik enerjisinden tasarruf edilsin. Enerjiden tasarruf su kullanımından tasarruf demektir. 'Aman bana ne' derseniz bu buyuk bir enerji harcaması." diye konuştu.

- "Guney bolgelerimizdeki yaz turizmi kuzeye kayacak"
"Tum dunyada bir olağanustu hal ilan edilmeli." onerisinde bulunan Ozdemir şoyle devam etti:
"Fosil yakıtları nasıl en aza indirebiliriz, yenilenebilir enerjiyi artırırız bu duşunulmeli. Bu, her yıl yapılan Birleşmiş Milletler toplantıları ile olmuyor. Maalesef dunyada ne savaşlar ne doğal afetler bitiyor. Kimsenin kimseye yardımcı olduğu yok, herkes ekonomi peşinde. Akdeniz'de sıcaklık artmaya başladı, yani ekvator biraz daha bize yaklaşıyor. 15-20 yıl sonra deniz ve karadaki bitki ortusu, ekosistemdeki değişim hızlanacak. Bu kacınılmaz, toprak verimsizleşiyor. Uretim farklılaşmaya başlayacak ve guney bolgelerimizdeki yaz turizmi kuzeye kayacak. Karadeniz ve Ege Bolgesi'nin kuzeyi turizm merkezi olacak."
- "Belediyeler, binalara su depolarını şart koşmalı"
Dunyada yaşayan tum canlıların refahının oncelikle duşunulmesi gerektiğinin altını cizen Ozdemir, kuraklık geldiğinde topraktan yararlanılamayacağına, denizin coraklaşacağına, gıda uretiminin cokebileceğine, ekonomilerin olumsuz etkileneceğine ve her dongunun kuraklıktan etkileneceğine dikkati cekti.

Ozdemir sozlerini şoyle tamamladı:
"Sıcaklık artışının onune gecmek istiyorsak ormanlık alanları korumalı ve uygun arazilerde yeni ormanlar oluşturmalıyız. Tatlı suları kullanıp atıyoruz, bunların geri donuşum kullanımı sağlanmalı. Yağmur suları sarnıclarda ve depolarda biriktirilmeli. Belediyelerin, tum binalara yetebilecek depoların oluşturulmasını şart koşması lazım. İstanbul'da 5 milyon civarında arac var. Bunların her gun trafiğe cıktığını, hafif yağmurdan sonra o aracların tekrar yıkanmasını duşunun. O kadar buyuk su harcamamız var ki, su tasarrufu icin sosyal medyada, radyolarda, televizyonlarda duyurulması gerekiyor. Bu bilincin yerleştirilmesi lazım."