Danıştay 8. Dairesi uksekoğretim Kurulu Başkanlığı'nın 11/02/2023 tarihli basın duyurusu ile ilan edilen "Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ulke genelindeki etkileri nedeniyle Yuksekoğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir." şeklindeki kararının iptali istemiyle ilgili birkac davayı sonuclandırdı. Danıştay 8. Dairesi uksekoğretim Kurulu Başkanlığı'nın 11/02/2023 tarihli basın duyurusu ile ilan edilen "Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ulke genelindeki etkileri nedeniyle Yuksekoğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir." şeklindeki kararının iptali istemiyle ilgili birkac davayı sonuclandırdı.
Davalardan ikisi ehliyetsizlik nedeniyle reddedilirken bir dava da dilekce eksikliği nedeniyle reddedil.
Dava acmada 'ehliyet' vurgusu
Davacı sendikanın tuzuğune gore sendika; eğitim, oğretim ve bilim hizmet kolunda kurulmuştur. Bu hizmet koluna, 4688 sayılı Kanun'un 41. maddesinin (a) fıkrasına gore hazırlanan Kamu Gorevlileri Sendikaları Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yonetmelik kurallarına gore, universiteler dahil olmak uzere eğitim ve oğretim kurum ve kuruluşları girmektedir. Anılan tuzuğun 6. maddesinde sendikanın; hizmet koluna dahil işyerlerinde kamu gorevlisi olarak calışan ve 4688 sayılı yasanın kapsamına giren herkesi, hicbir ayrım gozetmeksizin uyeliğe kabul edeceği hususu duzenlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu karar ile 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verildiği hususu dikkate alındığında; davacı sendikanın, tuzel kişiliği ya da uyelerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatleri ile ilgisinin bulunmadığı, bu kapsamda dava acma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/1082
Karar No : 2023/866
DAVACI : . Sendikası (.)
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : . Başkanlığı
DAVANIN KONUSU : Davacı sendika tarafından, Yuksekoğretim Kurulu Başkanlığı'nın 11/02/2023 tarihli basın duyurusu ile ilan edilen "Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ulke genelindeki etkileri nedeniyle Yuksekoğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir." şeklindeki kararının iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .
DUŞUNCESİ : Davanın ehliyet yonunden reddine karar verilmesi gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dava dilekcesi ve ekleri 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği goruşuldu.
İNCELEME VE GEREKCE :

İLGİLİ MEVZUAT:
4688 sayılı Kamu Gorevlileri Sendikaları ve Toplu Sozleşme Kanunu'nun 'Tanımlar' başlıklı 3. maddesinin (f) fıkrasında sendika; kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek icin oluşturdukları tuzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanmış olup, 'Sendika ve konfederasyonların yetki ve faaliyetleri' başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde; "Uyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda uyelerini veya mirascılarını, her duzeyde ve derecedeki yonetim ve yargı organları onunde temsil etmek veya ettirmek, dava acmak ve bu nedenle acılan davalarda taraf olmak." hususu yetki ve faaliyetleri arasında sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 'İdari dava turleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yonlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri icin menfaatleri ihlal edilenler tarafından acılan idari dava turleri arasında sayılmış; 'Dilekceler uzerine ilk inceleme' başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekcelerin, Danıştayda daire başkanının gorevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya gorevlendireceği bir uye tarafından; (a) Gorev ve yetki, (b) İdari merci tecavuzu, (c) Ehliyet, (d) İdari davaya konu olacak kesin ve yurutulmesi gereken bir işlem olup olmadığı, (e) Sure aşımı, (f) Husumet, (g) 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yonlerinden sırasıyla inceleneceği duzenleme altına alınmış olup, 'İlk inceleme uzerine verilecek karar' başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yapılan ilk inceleme sonucunda dava acma ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verileceği hukme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davasının acılabilmesi ve idari yargı yerlerinin bu davayı on koşullar yonunden kabul edebilmesi icin 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca dava dilekceleri "ehliyet" yonunden de incelenmektedir. Danıştayın istikrar bulan kararlarına gore, davacının subjektif dava acma ehliyetinin bulunduğunun kabulu icin idari kararın davacının meşru, şahsi ve guncel bir menfaatini ihlal etmesi gerekmektedir.

İptal davasının ictihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri goz onune alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade acıklamasıyla kesin ve yurutulmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve guncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulu zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava acılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava acacak kişi arasında belli olculer icinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
Belirtilen cercevede, davacı sendikanın ve diğer sendikaların, tuzel kişiliklerinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatlerini ihlal eden idari işlemlere karşı idari yargıda dava acabilecekleri acıktır.
Diğer taraftan, kamu gorevlileri sendikalarının, tuzel kişiliklerinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatlerini ihlal eden idari işlemlere karşı bizzat dava acabilmeleri, uyelerinin ortak cıkarlarının korunması icin ve hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda ise uyelerini veya bunların mirascılarını temsil ederek idari yargıda dava acabilmeleri konusunda tartışma bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu karara karşı davacı sendikanın ancak, tuzel kişiliğinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatinin ihlal edilmesi, uyelerinin ortak cıkarlarını etkilemesi ya da dava konusu karara dayanılarak uyelerinden birinin menfaatini ihlal eden bir işlem tesisi ve hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda uyesini temsil ederek dava acması mumkun olduğuna gore, bu koşulların bakılan davada gercekleşip gercekleşmediğinin belirlenmesi gereklidir.
Davacı sendikanın tuzuğune gore sendika; eğitim, oğretim ve bilim hizmet kolunda kurulmuştur. Bu hizmet koluna, 4688 sayılı Kanun'un 41. maddesinin (a) fıkrasına gore hazırlanan Kamu Gorevlileri Sendikaları Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yonetmelik kurallarına gore, universiteler dahil olmak uzere eğitim ve oğretim kurum ve kuruluşları girmektedir. Anılan tuzuğun 6. maddesinde sendikanın; hizmet koluna dahil işyerlerinde kamu gorevlisi olarak calışan ve 4688 sayılı yasanın kapsamına giren herkesi, hicbir ayrım gozetmeksizin uyeliğe kabul edeceği hususu duzenlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu karar ile 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verildiği hususu dikkate alındığında; davacı sendikanın, tuzel kişiliği ya da uyelerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatleri ile ilgisinin bulunmadığı, bu kapsamda dava acma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Acıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 14/3-c ve 15/1-b maddeleri uyarınca DAVANIN EHLİYET YONUNDEN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gosterilen toplam .TL yargılama giderinin davacı uzerinde bırakılmasına,
3. Kullanılmayan .-TL yurutmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Posta giderleri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gun icerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu acık olmak uzere, 24/02/2023 tarihinde oycokluğu ile karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/951
Karar No : 2023/864
DAVACI : . Sendikası
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : . Başkanlığı
DAVANIN KONUSU : Davacı sendika tarafından, Yuksekoğretim Kurulu Başkanlığı'nın 11/02/2023 tarihli basın duyurusu ile ilan edilen "2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasına" ilişkin kararının iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .
DUŞUNCESİ : Davanın ehliyet yonunden reddine karar verilmesi gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dava dilekcesi ve ekleri 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği goruşuldu.
İNCELEME VE GEREKCE :
İLGİLİ MEVZUAT:
4688 sayılı Kamu Gorevlileri Sendikaları ve Toplu Sozleşme Kanunu'nun 'Tanımlar' başlıklı 3. maddesinin (f) fıkrasında sendika; kamu gorevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek icin oluşturdukları tuzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanmış olup, 'Sendika ve konfederasyonların yetki ve faaliyetleri' başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde; "Uyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda uyelerini veya mirascılarını, her duzeyde ve derecedeki yonetim ve yargı organları onunde temsil etmek veya ettirmek, dava acmak ve bu nedenle acılan davalarda taraf olmak." hususu yetki ve faaliyetleri arasında sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 'İdari dava turleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yonlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri icin menfaatleri ihlal edilenler tarafından acılan idari dava turleri arasında sayılmış; 'Dilekceler uzerine ilk inceleme' başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekcelerin, Danıştayda daire başkanının gorevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya gorevlendireceği bir uye tarafından; (a) Gorev ve yetki, (b) İdari merci tecavuzu, (c) Ehliyet, (d) İdari davaya konu olacak kesin ve yurutulmesi gereken bir işlem olup olmadığı, (e) Sure aşımı, (f) Husumet, (g) 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yonlerinden sırasıyla inceleneceği duzenleme altına alınmış olup, 'İlk inceleme uzerine verilecek karar' başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yapılan ilk inceleme sonucunda dava acma ehliyetinin bulunmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verileceği hukme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davasının acılabilmesi ve idari yargı yerlerinin bu davayı on koşullar yonunden kabul edebilmesi icin 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca dava dilekceleri "ehliyet" yonunden de incelenmektedir. Danıştayın istikrar bulan kararlarına gore, davacının subjektif dava acma ehliyetinin bulunduğunun kabulu icin idari kararın davacının meşru, şahsi ve guncel bir menfaatini ihlal etmesi gerekmektedir.
İptal davasının ictihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri goz onune alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade acıklamasıyla kesin ve yurutulmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve guncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulu zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava acılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava acacak kişi arasında belli olculer icinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
Belirtilen cercevede, davacı sendikanın ve diğer sendikaların, tuzel kişiliklerinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatlerini ihlal eden idari işlemlere karşı idari yargıda dava acabilecekleri acıktır.
Diğer taraftan, kamu gorevlileri sendikalarının, tuzel kişiliklerinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatlerini ihlal eden idari işlemlere karşı bizzat dava acabilmeleri, uyelerinin ortak cıkarlarının korunması icin ve hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda ise uyelerini veya bunların mirascılarını temsil ederek idari yargıda dava acabilmeleri konusunda tartışma bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu karara karşı davacı sendikanın ancak, tuzel kişiliğinden kaynaklanan genel hak ve fiil ehliyetine dayanarak menfaatinin ihlal edilmesi, uyelerinin ortak cıkarlarını etkilemesi ya da dava konusu karara dayanılarak uyelerinden birinin menfaatini ihlal eden bir işlem tesisi ve hukuki yardım gerekliliğinin ortaya cıkması durumunda uyesini temsil ederek dava acması mumkun olduğuna gore, bu koşulların bakılan davada gercekleşip gercekleşmediğinin belirlenmesi gereklidir.
Davacı sendikanın tuzuğune gore sendika; eğitim, oğretim ve bilim hizmet kolunda kurulmuştur. Bu hizmet koluna, 4688 sayılı Kanun'un 41. maddesinin (a) fıkrasına gore hazırlanan Kamu Gorevlileri Sendikaları Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yonetmelik kurallarına gore, universiteler dahil olmak uzere eğitim ve oğretim kurum ve kuruluşları girmektedir. Anılan tuzuğun 6. maddesinde sendikanın; hizmet koluna dahil işyerlerinde calışan herkesi hicbir ayrım gozetmeksizin uyeliğe kabul edeceği hususu duzenlenmiştir.
Bu durumda, dava konusu karar ile 2022-2023 eğitim ve oğretim yılı bahar doneminin uzaktan oğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verildiği hususu dikkate alındığında; davacı sendikanın, tuzel kişiliği ya da uyelerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatleri ile ilgisinin bulunmadığı, bu kapsamda dava acma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Acıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 14/3-c ve 15/1-b maddeleri uyarınca DAVANIN EHLİYET YONUNDEN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gosterilen toplam .-TL yargılama giderinin davacı uzerinde bırakılmasına,
3. Kullanılmayan .-TL yurutmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Posta giderleri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gun icerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu acık olmak uzere, 24/02/2023 tarihinde oycokluğu ile karar verildi.