
"HAK-İŞ'i Turkiye'nin ve dunyanın en buyuğu yapmamız gerekiyor. HAK-İŞ'in değerlerine, ilkelerine ve tarihi yuruyuşune baktığımız zaman bugun 825 bin değil, 8 milyon uyeye sahip olması lazım. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz"- "Kamu Cerceve Protokolu'ne belediye şirketlerine 52 gunluk ilave tediye verilebilmesi icin yasal duzenlemenin yapılmasını iceren ilave madde koyduk. Yeni donemde bunun hayata gecirilmesi icin cabalarımızı surdureceğiz" HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "HAK-İŞ'i Turkiye'nin ve dunyanın en buyuğu yapmamız gerekiyor. HAK-İŞ'in değerlerine, ilkelerine ve tarihi yuruyuşune baktığımız zaman bugun 825 bin değil, 8 milyon uyeye sahip olması lazım. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz." dedi.
Arslan, Hizmet-İş Sendikası'nın Bafra Turizm Bolgesindeki bir otelde duzenlenen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının acılışında konuştu.
KKTC'nin Turkiye icin buyuk ve tarihi bir oneme sahip olduğunu belirten Arslan, Turkiye'nin guvenliğinin ve Mavi Vatan'ın oneminin KKTC'den gectiğini soyledi.
Ada'da Turkiye'nin varlığını tartışmaya acanların emperyalizmin sozculuğunu yaptığını ifade eden Arslan, Turkiye'nin bugun olduğu gibi yarın da Ada'da olacağını vurguladı.
Arslan, HAK-İŞ olarak Kıbrıs davasına her zaman sahip cıktıklarını ifade ederek, uluslararası arenada KKTC'yi ve bağlı sendikaları KKTC Kamu-Sen'i gundeme getirmeye devam edeceklerinin altını cizdi.
- "Hizmet-İş Sendikası acık ara Turkiye'nin en buyuğu oldu"
Hizmet-İş Sendikası'nın 14. Genel Kurulu'nun ardından yeni bir donemin başladığını ifade eden Arslan, şoyle konuştu:
"Yeni donemdeki ilk hedefimiz, 2023'un ocak ayındaki sendika uye sayıları istatistiklerini lehimize donuşturmek oldu. Butun teşkilatımıza yurekten teşekkur ediyorum. Cunku buyuk başarı hikayesine imza attılar. Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığının son acıkladığı sendika uye sayısı istatistiklerinde Hizmet-İş Sendikası'nın acık ara Turkiye'nin en buyuğu olduğu ilan edildi. Sendikamız 276 bin uyeye ulaştı. Bu elbette ki buyuk bir başarı ama iş kolumuzda 400 bin civarında sendikasız işci var. Yetkili olduğumuz yerlerde, sendikaya uye olmayıp dayanışma aidatı odeyen 38 bin işci var. Bunun icin hedefimizi daha da buyutmemiz lazım. İş kolundaki butun sendikasız işcileri sendikamıza dahil etme mucadelemize hız kesmeden devam etmeliyiz."
Sendikal hareketin durma yeri olmadığını, mucadele, azim, kararlılık ve inancla sendikal orgutlenme calışmalarının surdurulmesi gerektiğini dile getiren Arslan, şunları kaydetti:
"Biz hem ulkemizin hem dunyanın en buyuğu olmalıyız. HAK-İŞ'i Turkiye'nin ve dunyanın en buyuğu yapmamız gerekiyor. HAK-İŞ'in buyumesi icin uye sendikalarımızın buyumesi gerekiyor. HAK-İŞ'in uye sayısında 38 bin artış sağladık, bunun 20 bini Hizmet-İş'ten geldi. Demek ki HAK-İŞ'i buyutmenin yolu Hizmet-İş'i buyutmekten geciyor. Hem HAK-İŞ hem de Hizmet-İş aslında olması gereken yerde değil. Daha da ilerlememiz gerekiyor. HAK-İŞ'in değerlerine, ilkelerine ve tarihi yuruyuşune baktığımız zaman HAK-İŞ'in bugun 825 bin değil, 8 milyon olması lazım. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz. Sendikamızı 276 binden 500 bine ulaştırabiliriz. Potansiyelimiz var. O zaman yeni hedeflere, yeni mucadelelere hazır olmamız gerekiyor. Bu toplantı yeni bir hamle ve heyecan oluşturma mucadelesi olacaktır. Bunu, bu Hizmet-İş teşkilatında goruyorum."
- "Yuksek Hakem Kurulu yanlıştan donmeli"
Arslan, Kamu Cerceve Protokolu'nun belediyelerde uygulanmamasının buyuk bir sorun olduğunu belirterek, belediyeler ve belediye şirketlerinin de Kamu Cerceve Protokolu'ne dahil edilmesi icin mucadele verdiklerini soyledi.
Bu konuda secimlerden once eski Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Vedat Bilgin'le bir mutabakat sağladıklarını vurgulayan Arslan, yeni kabineyle birlikte soz konusu mutabakatta bir ilerleme sağlayamadıklarını dile getirdi.
Yuksek Hakem Kurulu'nun diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez Kamu Cerceve Protokolu'nun prensip kararlarını dikkate alma eğiliminde olduğunu ama bu tutumun bazı belediye başkanlarının girişimleriyle değiştiğine dikkati ceken Arslan, "Yuksek Hakem Kurulu'na bir kez daha sesleniyoruz. Şubat ayından temmuz ayına ne değişti de bundan vazgectiniz. Ne oldu, enflasyon mu duştu, belediyelerin imkanlarına ket mi vuruldu? Belediyeler maaş odeyemez noktaya mı geldi? Bu yanlış karardan donulmesi talebimizi ifade ediyoruz, aksi halde Yuksek Hakem Kurulu'nun bağımsız duruşuna leke surulmuş olur, buna kimsenin izin vermemesi lazım." dedi.
- "52 gunluk ilave tediye icin yasal duzenleme yapılmalı"
Arslan, 6772 sayılı Kanun gereğince 52 gunluk ucret tutarında kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde calışan kadrolu işcilere odenen ilave tediyelerin, kanundaki acık hukme rağmen yargı kararları nedeniyle mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde calışan işcilere odenmediğini belirtti.
Belediye şirketlerindeki işcilere yılda 52 gunluk ilave tediye odemesi yapılması talebini yineleyen Arslan, "Bunun icin biz Kamu Cerceve Protokolu'ne, 6772 sayılı Kanunla belediye şirketlerine 52 gunluk ilave tediyenin verilebilmesi icin yasal duzenlemenin yapılmasını iceren ilave madde koyduk. İnşallah yeni donemde bunun hayata gecirilmesi icin cabalarımızı surdureceğiz." diye konuştu.
Belediyelerde yaptıkları başarılı toplu iş sozleşmelerinin zaman icerisinde yuksek enflasyon sebebiyle eridiğini ifade eden Arslan, bunun icin sozleşme imzaladıkları bircok belediyeden ek protokol talebinde bulunduklarını vurguladı.
İstanbul'da ilce belediyelerinde calışan işcilerin duşuk ucretlerle mucadele verdiğini ve tum girişimlerine rağmen belediye yonetimlerinin ek protokol yapmaya yanaşmadığını belirten Arslan, yaptıkları araştırmada, belediye şirketlerinde calışan işcilerin buyuk bir bolumunun ek iş yapmak zorunda kaldığını tespit ettiklerini soyledi.
- "Enflasyon ucretlilerin milli gelirden aldığı payı azaltıyor"
Kamu Cerceve Protokolu'nun imzalanmasının ardından kamuda farklı statudeki calışanların, kamu işcilerinin ucretlerini gundeme getirmeye başladığına dikkati ceken Arslan, zor şartlar altında kamu işcilerinin ucretlerinin kıyaslanmasına tepki gosterdi.
Belediyelerde calışan işcilerin buyuk bolumunun asgari ucret duzeyinde ucret aldığını belirten Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz kimsenin aldığı ucret fazla diyemeyiz. Bu enflasyonist sistem, doğal olarak ucretlilerin milli gelirden aldığı payı azaltır, sermayenin milli gelirden aldığı payı yukseltir. Enflasyon boyle bir şey. Yoksuldan zengine akış olur. Temmuz ayı enflasyonu, bizim aldığımız ucret zammını aldı goturdu. Calışanları birbirine duşurecek sozler ayıp. Gel bakalım sanayide bir calış, hadi bakalım. Girmeyin bu işlere. Butun emekcilerin daha fazla ucret almasını destekliyoruz ama kendi uyelerimizin de insan onuruna yakışacak bir ucret almasını talep ediyoruz."