
Ukrayna'nın Pripyat şehrinde gercekleşen Cernobil patlamasının verdiği zarar, Hiroşima'ya atılan atom bombasından 400 kat daha fazla radyoaktif maddeyi atmosfere yaydı. Elbette yalnızca insanlar değil, hayvanlar da bu radyasyondan zarar gordu.
Kuş, kedi, kopek gibi binlerce hayvan bolgede terk edildi. Yeni yapılan calışmalar ise Cernobil'in kopekleriyle ilgili hem bilimsel gelişmeler ortaya koyuyor hem de onların hayatlarına dokunmaya calışıyor. Karşınızda, Cernobil'in unutulmuş kopekleri.
Cernobil ’de nukleer santral patladığında insanlar, evcil hayvanları başta olmak uzere tum hayvanları arkalarında bırakmak zorunda kaldı.
İnsanlık tarihinin en dehşet verici olaylarından biri olan Cernobil felaketi yaşandığında insanlar, apar topar şehri terk etmeye başladı ve bir daha geri donmemek uzere hayvanları kaderlerine bıraktılar. Boylece bolgedeki hayvan nufusu, bir hayli arttı.
Bu duruma mudahale etmek isteyen Sovyet hukumeti, bolgedeki hayvanların nufusunu azaltmak icin bir ordu gonderdi. 30 kilometrelik bir bolgedeki hayvanların hepsi, yumuşatılan ismiyle “itlaf edilecek”, kısacası oldurulecekti. Ancak bu plan hicbir zaman tam olarak yapılamadı. Tahmin edilenden cok daha fazla hayvan vardı, bir kısmı hayatta kalmayı başardı.
Bolgede yaşayan kopekler, hÂl radyasyon taşıyorlar ve şanslı olanlar en fazla 4 yaşına kadar hayatta kalabiliyor.
Şu anda; yardım kuruluşları ve bunyelerindeki gonulluler, oradaki kopeklerin hayatını kurtarmak icin calışmalarını surduruyor. Soylediklerine gore kopeklerin bircoğu, insanların temasına izin veriyor fakat hicbiri tam olarak bir insana guvenmiyor.
Bolgedeki kopekleri yakalayıp eski nukleer santralin 300 metre uzaklığındaki bir kliniğe getiren gonulluler, hayvanların maruz kaldığı radyasyon derecesini olcuyorlar.
Aslında onları radyasyondan kurtarmak epey kolay.
Patili cocukların sahip oldukları radyasyon, kalıcı olmuyor. Yıkandıklarında ve traş olduklarında, taşıdıkları radyasyondan kurtulmuş oluyorlar. Daha sonra, klinikteki hekimler tarafından aşılanıyor, spreyleniyor, kısırlaştırılıyor ve serbest bırakılıyorlar.
Şanslı olanlar ise bazen insanlar tarafından evlat ediniliyor. Ne yazık ki cins olanlara talep daha fazla olduğundan “comar” cinsi de dediğimiz sokak kopeklerinin bir yuva bulma ihtimali daha duşuk oluyor.
Şu anda, hemen hemen 600 kopek hÂl yasaklı bolgede yaşamaya devam ediyor.
Bir hayvanı evlat edinmeyi duşunduğumuzde, cins veya yuva bulma şansı yuksek olan hayvanlar yerine daha dezavantajlı olanları secerek onların hayatına dokunabiliriz.
Gecen sene, petshop ’lardaki veya komşusunun/arkadaşının doğurduğu cins hayvanları tercih etmeyip Cernobil ’den 43 kopek evlat edinen insanlar; yuvalarını, felaketlerin unutulan yuzu olan hayvanlarla paylaşıyorlar ve hayatlarında aldıkları en doğru kararın bu olduğunu duşunuyorlar.
İlginc bir bonus bilgi daha: Cernobil kopeklerinin genetiği, maruz kaldıkları radyasyon sebebiyle, diğer serbest ureyen ya da safkan kopeklerden farklı.
Bilim insanları hÂlÂ, bu konu hakkındaki araştırmalarına devam ediyor.
Kaynaklar: National Geographic, Science.org, BBC Webtekno'yu Threads'de takip et, haberleri kacırma