
Anayasa Mahkemesi, TRT personeline uygulanacak olan disiplin cezalarının yonetmelikle belirlenmesini ongoren kanun hukmunu iptal etti Anayasa Mahkemesi'nin, TRT personeline yonelik kararı Resmi Gazetede yayımlandı. Buna gore mahkeme, TRT personeline uygulanacak olan disiplin cezalarının yonetmelikle belirlenmesini ongoren kanun hukmunu iptal etti. İptal kararı 29.06.2018 tarihinde yururluğe girecek. O
İŞTE AYM KARARI VE GEREKCESİ
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2016/182 Karar Sayısı: 2017/111 Karar Tarihi: 14.6.2017
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay Onaltıncı Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 11.11.1983 tarihli ve 2954 sayılı Turkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 56. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "..., disiplin cezaları..." ibaresinin, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri surulerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Turkiye RadyoTelevizyon Kurumunda (TRT) calışan davacının, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına dair kararın iptali talebiyle actığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali icin başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HUKMU
Kanun'un itiraz konusu ibarenin de yer aldığı 56. maddesi şoyledir:
"Personel işlemleri ve personel hizmet tanımları:
Madde 56- Turkiye RadyoTelevizyon Kurumu personelinin işe alınmasındaki usul, şartlar, atanma, terfi, nakil, işe son verme, disiplin cezalan ve sicil ile ilgili konuları personel yonetmeliğinde duzenlenir.
Kurum hizmetlerinin tanımı, bu hizmetlere atanacaklarda aranacak ozel nitelikler ve atama şartları bir yonetmelik ile duzenlenir. "
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İctuzuğu hukumleri uyarınca Zuhtu ARSLAN, Burhan USTUN, Engin YILDIRIM, Serdar OZGULDUR, Osman Alifeyyaz PAKSUT, Recep KOMURCU, Nuri NECİPOĞLU, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Haşan Tahsin GOKCAN, Kadir OZKAYA, Rıdvan GULEC, Recai AKYEL ve Yusuf Şevki HAKYEMEZ'in katılımlarıyla 23.11.2016 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportor Volkan HAS tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hukmu, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
1- İtirazın Gerekcesi
3. Başvuru kararında ozetle, itiraz konusu kuralda TRT personelinin hangi fiillerine, hangi disiplin cezalarının verileceği hususunun yonetmelikle duzenlenmesinin ongorulduğu, kamu gorevlisi olan TRT mensupları icin disiplin işlemleri konusunda getirilmiş kanuni bir guvencenin bulunmadığı, disiplin uygulamalarıyla ilgili genel ilkelerin kanunla belirlenmediği belirtilerek kuralın, Anayasa'mn 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
2- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
4. İtiraz konusu kuralda, TRT personelinin disiplin cezaları ile ilgili konunun personel yonetmeliğinde duzenleneceği ongorulmektedir.
5. Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında, "Memurların ve diğer kamu gorevlilerinin nitelikleri, atanmaları, gorev ve yetkileri, hakları ve yukumlulukleri, aylık ve odenekleri ve diğer ozluk işleri kanunla duzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sozleşme hukumleri saklıdır." denilmek suretiyle memurlar ve diğer kamu gorevlileri, ozluk hakları bakımından yasal guvenceye kavuşturulmuştur. Memurlar ve diğer kamu gorevlilerinin ve bu kapsamda yer alan TRT personelinin statu haklarını doğrudan etkileyen disiplin işlemlerinin "diğer ozluk işleri" kavramı kapsamına girdiğine kuşku bulunmamaktadır.
6. Kanuni duzenleme ilkesi, duzenlenen alanda temel ilkelerin kanunla konulmasını ve cercevenin kanunla cizilmesini ifade etmektedir. Bu niteliği taşıyan bir yasal duzenleme ile uzmanlık ve teknik konulara ilişkin ayrıntıların belirlenmesi konusunda yurutme organına yetki verilmesi, kanuni duzenleme ilkesine aykırılık oluşturmaz.
7. Anayasa'mn 38. maddesinin birinci fıkrasında, "Kimse, işlendiği zaman yururlukte bulunan kanunun suc saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz." denilerek "sucun kanuniliği" ilkesi; ucuncu fıkrasında da "Ceza ve ceza yerine gecen guvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur." ifadesine yer verilerek "cezanın kanuniliği" ilkesi getirilmiştir. Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan "sucta ve cezada kanunilik" ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hicbir kuşkuya yer bırakmayacak bicimde kanunda gosterilmesi, kuralın acık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. Kişilerin yasak eylemleri onceden bilmeleri gerektiği duşuncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve ozgurluklerin guvence altına alınması amaclanmaktadır.
8. Anayasa'nın 38. maddesinde idari suc ve cezalar ile adli suc ve cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından, her ikisi de bu maddede ongorulen ilkelere tabidir. Adli ve idari suclarda davranış normlarına aykırı ve haksızlık teşkil eden bir fiille, kanun koyucunun koruma altına aldığı bir hukuki değerin ihlali soz konusu olup adli ve idari cezaların her ikisi de cebir icermektedir.
9. Korunan hukuki değer ile ihlalin neden olduğu hukuki sonucların aynı olmaması ise idari suc ve cezalar ile adli suc ve cezalar arasındaki temel farklılığı oluşturmaktadır. Adli para cezalarından daha yuksek miktarlarda idari para cezalarının verilebilmesine olanak tanıyan duzenlemeler de bulunmakla birlikte adli suclar icin ongorulen cezaların idari suclar icin ongorulen cezalardan genellikle daha ağır olması, hurriyeti bağlayıcı cezaların kural olarak adli suclar yonunden gecerli olabilmesi, idari suclarda kanun koyucunun daha az onem atfettiği bir hukuki değerin ihlal edilmesi ve ongorulen yaptırımın da genellikle idari bir makam tarafından idari usuller izlenerek uygulanması nedeniyle Anayasa'nın 38. maddesindeki ilkelerin aynı boyut ve kapsamıyla idari suclara da uygulanması, işin mahiyetine uygun duşmemektedir. Bu bağlamda, yasama organının ağır işleyen yapısı ile ekonomik ve teknik hayatın hızla değişen ve gelişen şartları gozetilerek, suc ve cezalarda kanunilik ilkesinin idari suclar yonunden daha esnek uygulanması gerekmektedir.
10. Buna karşılık, "sucta ve cezada kanunilik" ilkesinin daha esnek uygulandığı idari suclar yonunden de suc ve cezalara ilişkin duzenlemelerin yalnızca kanun metninde yer alması yeterli değildir. Anayasa Mahkemesinin 14.1.2015 tarihli ve E.2014/100, K.2015/6 sayılı kararında da vurgulandığı uzere, soz konusu duzenlemelerin icerik bakımından da belirli amacı gercekleştirmeye elverişli olması gerekir. Bu acıdan kanunun metni, bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir acıklık ve kesinlikte ongorebilmelerine imkan verecek duzeyde kaleme alınmış olmalıdır. Bu nedenle, belirli bir kesinlik icinde kanunda hangi fiile hangi hukuksal yaptırımın bağlandığının bireyler tarafından bilinmesi ve eylemlerin sonuclarının ongorulebilmesi gerekir.
11. Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin gereği gibi yurutulmesini sağlamak amacıyla ongorulmuş, yapma veya yapmama biciminde beliren davranış kurallarının ihlali halinde uygulanan, yasal olarak duzenlenmiş idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yurutenlerin gorev, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına cıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları ilgili kanunlarda ongorulmuştur.
12. TRT personelinin disiplin sucları ve cezaları, Anayasa'nın yukarıda yer alan hukumleri gereğince kanunla duzenlenmesi ongorulen hususlar arasında yer almaktadır.
13. Kanun'da; disiplin sucları, disiplin cezalarının turleri, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar, disiplin cezalarında zamanaşımı, karar verme sureleri, disiplin cezalarına itiraz, savunma hakkı, disiplin cezalarının uygulanma şekli ve disiplin cezalarının silinmesi bicimindeki disiplin hukukuna ilişkin hususlara dair herhangi bir duzenleme bulunmadığı gibi, disiplin cezalarıyla ilgili konuların yonetmelikle belirlenmesini ongoren kuralda herhangi bir olcute de yer verilmemiştir. Bu haliyle disiplin suc ve cezaları konusunda TRT personeli icin getirilmiş kanuni bir guvence bulunmamaktadır. İtiraz konusu kural, disiplin suc ve cezalarıyla ilgili genel ilkeleri ortaya koymamakta, cerceveyi cizmemekte, disiplin cezalarını ve cezaları gerektiren eylemleri genel hatlarıyla da olsa belirlememektedir.
14. Belirtilen niteliği nedeniyle disiplin cezaları ile ilgili konuların, duzenlenecek yonetmelikle belirlenmesini ongoren itiraz konusu kural, yaptırım turlerini ve yaptırım konusu eylemleri yasal duzeyde belirlememekte ve bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir acıklık ve kesinlikte ongorebilmelerine yasal cercevede imkan tanımamaktadır. Bu yonuyle kural, Anayasa'nın 38. maddesinde duzenlenen ''sucta ve cezada kanunilik" ilkesine ve Anayasamın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hukme bağlanan "kanuni duzenleme" ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
15. Acıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
IV- İPTAL KARARININ YURURLUĞE GİRECEĞİ GUN
SORUNU
16. Anayasa'nm 153. maddesinin ucuncu fıkrasında, "Kanun, kanun hukmunde kararname veya Turkiye Buyuk Millet Meclisi İctuzuğu ya da bunların hukumleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yururlukten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hukmunun yururluğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı gunden başlayarak bir yılı gecemez. " denilmekte, 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanarak, Mahkemenin gerekli gorduğu hallerde, Resmi Gazetede yayımlandığı gunden başlayarak iptal kararının yururluğe gireceği tarihi bir yılı gecmemek uzere ayrıca kararlaştırabileceği belirtilmektedir.
17. 11.11.1983 tarihli ve 2954 sayılı Turkiye Radyo ve Televizyon Kanunumun 56. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "..., disiplin cezaları... " ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte gorulduğunden, Anayasa'nm 153. maddesinin ucuncu fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hukmunun, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yururluğe girmesi uygun gorulmuştur.
V- HUKUM
11.11.1983 tarihli ve 2954 sayılı Turkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 56. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "..., disiplin cezaları... " ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hukmunun, Anayasa'nın 153. maddesinin ucuncu fıkrası ile 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince, KARARIN RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YURURLUĞE GİRMESİNE, 14.6.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.