Enflasyonla mucadeleye yonelik politikaların daraltıcı etkilerinin yanı sıra, yeniden yukselişe gecen enflasyon, piyasalarda durgunluk endişelerini artırdı. EKONOMİ gazetesine konuşan sektor temsilcileri, "stagflasyon" riskine işaret etti Salgın sonrası artan enflasyonu kontrol altına almak icin son donem uygulanan ekonomi politikalarının sonucu olarak ic talepte daralmanın yaşanacağını belirten sektor temsilcileri, bir diğer riskin ise stagflasyon olarak karşılarında durduğunu dile getirdi. "Durgunluk icinde fiyat artışı" olarak adlandırılan soz konusu riskin gercekleşmesi halinde salgın sonrası yapılan yatırımları dondurmenin zorlaşacağına ve sektorlerde iflasların ve istihdam cıkışlarının artacağına dikkat ceken reel sektor temsilcileri, bunun onune gecmek icin ic talebi etkilemeyecek politikalara ağırlık verilmesi ve finansmanın onundeki engellerin kaldırılması gerektiğini soyledi.
HARCAMALAR KISILABİLİR
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Oncel, salgın sonrası son 1,5-2 yılda bircok firmanın artan talebe bağlı olarak yeni mağaza actığını, e-ticaret ve antrepo yatırımları yaptığını hatırlattı. Son bir yılda ciro artışları ile işletmelerin bu yatırımları dondurduğunu anlatan Oncel, "Ancak gelinen noktada temel ihtiyaclar on plana cıkacağından gıda dışı mal ve hizmetlerde ust gelir grubu haricinde kalan orta ve alt gelir grubu harcamalarının kısılması ihtimali yuksek. Şu an fiyatlar artacak beklentisi ile hala bir miktar harcama var ama diğer yandan uretici acısından bakıldığında bugun 10 TL'ye alınan hammaddenin yarın 12 TL'ye alınma ihtimali yuksek duşuncesi ile mal veya hizmet fiyatını bugunden yukseltme eğilimi oluşuyor. Tuketicide beklenti enflasyonu alıverişe donuşurken ureticide fiyat artışına donuşuyor" dedi. Bir aşamada harcamaların kısılmaya başlanacağını dile getiren Oncel, şoyle devam etti: "1 Eylul'den itibaren butce, okul harcamalarına gidecek ve diğer harcamalar kısılacak. Kredi kartı limitleri de artık hızlı doluyor. Ekonomi yonetiminin verdiği sinyaller de talebin daraltılacağı yonunde. Talep daralırsa pandemi sonrası yaptığım istihdam, antrepo, e-ticaret yatırımları ne olacak? Bu cok buyuk bir soru işareti. Stagflasyon riski kapıda. Cozum ic talebi daraltmamak. İc talebi daraltmadan enflasyon ile mucadele edeceksin. Bunun yollarından biri BMD onerisi olan fiyat sabitleme" diye konuştu.
"DARALMA SURECİNE GİRDİK"
İstanbul Tuccarlar Kulubu Başkanı İlker Onel, ic talebi daraltmaya yonelik politikalar belirlendiğini, bu nedenle şu an bir nakit sıkıntısı yaşandığını dile getirdi. Onel, şoyle devam etti: "Ciro anlamında riskimiz olacak. Zaten enflasyon yuksek ve operasyonel maliyetler artmış durumda. Bunları alt alta topladığınız zaman piyasa hazirandan sonra zorlu bir surece girdi. Her ne kadar asgari ucrette artışa gidilse de yuksek enflasyon hane halkının satın alma gucunu duşuruyor. Şu an hem TL'deki değer kaybı hem de yukselen enflasyon asgari ucretin yuzde 15'ini goturmuş durumda. Uretici enflasyonu da yuksek cıkıyor. Birkac ay sonra bunun gecikmeli etkileri tuketici enflasyonuna yansıyacak. Bu hem uretici hem de tuketicinin satınalma gucunu cok etkiliyor. PMI'lara gore girdi maliyetlerinin cok fazla arttığını goruyorsunuz. Girdi stoku alamıyoruz. TL'deki değer kaybına bağlı olarak hammadde fiyatları cok yukseldi. Bu da uretimi olumsuz etkiliyor. Bir daralma surecine girmiş durumundayız. Enflasyonun yuksek olması hanehalkının satın alma gucunu etkileyecek. Girdi maliyetlerimiz artacak. Uretim maliyeti yukselecek, kapasite kulanım oranları duşecek. Bunların hepsi zincir olarak devam edecek. Yılsonuna kadar cok sıkıntılı bir surec olacak. Karşılıksız cek oranı iki kat artmış durumda. Bu katlanarak artacak. Şu an ic piyasada bunları cok net bir şekilde hissediyoruz. Ekonomi politikaları rasyonele donuyor ama bu 2 sene once yapılmalıydı. Geciktiği icin maliyeti daha fazla ve ağır bir fatura oduyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) EVDS sisteminde yayımlanan Takasbank verilerine gore, bir onceki ay karşılıksız cek adedi 7 bin 153 adet seviyesinde bulunurken, Temmuz ayında bu rakam 15 bin 153 adede cıktı. Boylece karşılıksız cek adedi Haziran 2021'den bu yana en yuksek seviyesini gordu.
GIDADA MİKTAR BAZINDA DUŞUŞ VAR
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Onder Ozpamukcu, girdi maliyetlerinin yeniden arttığı bir donemden gecildiğine dikkat cekerek, "Gıda sektoru elindeki stokların da katkısı ile fiyatların hızlı bir şekilde yukselmesinin onune gecmeye gayret gosteriyor. Umut ediyoruz ki ulkeyi yuksek enflasyon dongusunden cıkaracak tedbirler bir an once hayata gecer ve politikalar sonuc verir. Şu an para politikası ile ilgili calışmaları olumlu buluyoruz. Hep beraber mucadele veriyoruz" dedi. Yuksek fiyatların urun tercihlerine yansıması noktasında ise Ozpamukcu, "Hem gıda hem de gıda dışında miktar kayıplarını goruyoruz. O bakımdan miktar buyumesinin olmaması olumsuz. Reel buyumeyi sıkıntıya sokuyor. Sepet icinde de değişim gozlemliyoruz. Daha cok temel gıdaya donen bir yoğunluk soz konusu" diye konuştu.
BEYAZ EŞYADA DA DARALMA BAŞLADI
TURKBESD Başkanı Gokhan Sığın, yılın ilk 6 ayında TURKBESD uyesi firmalarının ihracat ve yurt ici satışlardan oluşan toplam satışlarının yuzde 6 oranında gerilediğine dikkat cekmişti. Altı ana urunde ihracat yuzde 13 gerilerken uretim de yıllık yuzde 2 daraldı. Turkiye Elektronik Sanayicileri Derneği Başkanı Yaman Tunaoğlu da, şu ifadeleri kullandı: "Onumuzdeki donem uygulanan ekonomi politikasına bağlı olarak ekonominin yavaşlayacağını duşunuyoruz. Beyaz eşya gibi tuketiciyi direkt ilgilendiren urunlerde halihazırda ihracatın yanı sıra ic talepte de daralma var. Bu sene, hatta onumuzdeki sene de bunun devam edeceğini duşunuyoruz. Ama sektor olarak baktığınızda ihracat cok daha yuksek bir orana sahip. Halihazırda AB'de de talep duşuk. Onumuzdeki sene orada bir rahatlama olursa ic talepte yaşanan daralma ihracat ile telafi edilebilir" ifadelerini kullandı.
"TUM DUNYADA BİR DURGUNLUK VAR"
Durgunluk yaşanan bir başka sektor de kimya sektoru. İhracatın yanı sıra ic piyasada da durgunluğun devam ettiğini dile getiren Turkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Haluk Erceber, "İhracatlar azaldı. İhracat fiyatları yeterince kar bırakmıyor. Bunlar zaten mevcut sıkıntılar. Yeni ekonomi politikalarının etkileri icin ise daha erken. Henuz sonuclarını gormedik. Eylulden once bir şey soylemek zor" ifadelerini kullandı.
"2024 YILI DA RİSK ALTINDA"
Merkez Bankası gectiğimiz haftalarda yılsonu enflasyon tahminini daha onceki yuzde 22,3 seviyesinden yaklaşık 3 katı olan yuzde 58'e cıkarmıştı. Bircok uzmana gore bu oranın yuzde 70'leri bulabileceğine dikkat ceken TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektor Meclisi Başkanı Şeref Fayat, olası stagflasyon riskine karşı enflasyon ve buna bağlı olarak yılsonunda belirlenecek yeni asgari ucrete gore de devaluasyon olması gerektiğini soyledi. Fayat, "Bu olmaz ise yıl başından sonra toparlanmaya başlayacağını tahmin ettiğimiz ana pazardan iş almamız imkansız hale gelir. Ozellikle bir onceki secime girene kadar dolar kurunda 20 TL duvarı korunmuştu. Ardından yuzde 35-40'a yakın devaluasyon oldu. Şimdi onumuzde yine bir secim var. Enflasyon tekrar yukselmesin diye kur yine baskılanır ve ustune bir de yuksek bir asgari ucret zammı acıklanırsa 2024'u de kaybederiz. Bunun orneğini cok gorduk" dedi.
EN ONEMLİ SORUN FİNANSMANA ERİŞİM
TOBB Plastik, Kaucuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, ekonomi yonetiminin daha gercekci ve reel bir değerlendirme uzerinden teşhis ve tedavi belirlemesinin cok daha doğru ve akılcı bir yaklaşım olduğuna dikkat cekti. Eroğlu, "Şu an yapılan doğru. Onumuzdeki donemde oncelikler doğru planlanıp yapılması gerekenler iyi yapılırsa sonucları da olumlu olur" dedi. Şu an bu kapsamda tum sanayinin en onemli gundem maddesinin finansmana erişim olduğuna dikkat ceken Eroğlu, "Ekonomiyi soğuturken cok akılcı bir politika izlemek lazım. Şu an finansa erişim durduruldu. Temelde yanlış bir şey yok ama firmaları da iflas ettirip işsizliği tavan yaptırmak istemeyiz. O zaman cok akılcı plan yapılmalı ve oncelikler iyi planlanmalı. Bu noktada madem kaynağımız az ve bunu verimli kullanmak istiyoruz o zaman ihracatı destekleyecek krediler ve yuksek katma değerli urun grupları icin yatırım kredilerinin onu acılmalı. Yoksa bu eziyet cekilecek ama o zaman ihracat olmayacak, cozum gelmeyecek. Şu an şok tedavi uygulayıp tum kredileri durdurdular. Ama bu şok tedavi surecinden orta vadeli planla cıkacağız. Bunlar yapılmazsa bircok firma sıkıntıya girer yatırımlar durur ihracat da sekteye uğrar" ifadelerini kulandı.
YENER KARADENİZ / Ekonomim