
50 bin yıllık serüven
Bilinen en eski teknenin Hollanda’da bulunan ve 10 bin yıl önce yapıldığı sanılan ahşap bir kano olduğu belirtiliyor. Ancak deniz ulaşımının daha erken başladığına dair bazı kanıtlar var. Örneğin 50 bin yıl önce Güneydoğu Asya’dan bir grup avcı-toplayıcının ilk Avustralya Aborjinleri olarak Avustralya’daki Mungo Gölü’nde ortaya çıkması, buna kanıt olarak gösteriliyor. Binlerce yıllık tarih nedeniyle uzmanlar, okyanusların, denizlerin binlerce gemiyle dolu olduğunu söylüyor. Bu enkazlar arasında ticari gemiler, savaş gemileri, lüks tekneler, balıkçı tekneleri, denizaltılar ve Titanik gibi devasa yolcu gemileri yer alıyor. Bu gemilerden çıkan ve arkeologları da büyüleyen eserler de çeşitli müzelerde sergileniyor. Günümüzde gelişmiş teknoloji sayesinde batıklara erişmek kolaylaşsa da 1908’de Güney Afrika açıklarında Hint Okyanusu’nda 211 yolcusu ve mürettebatıyla kaybolup akıbeti bugüne kadar bilinmeyen buharlı yolcu gemisi “Waratah” gibi tarihe karışanlar da var.

Altın yüklü kutsal kâse: San Jose
İspanya’ya ait San Jose gemisi 1708 yılında, Güney Amerika ülkesi Kolombiya’nın açıklarında İngilizler tarafından batırıldı. 17 milyar dolar değerinde altın, gümüş, zümrüt ve madeni para taşıyan gemi 307 yıl sonra 2015’te Kolombiya donanması tarafından bulundu. Ancak buluntu, içindeki miras nedeniyle enkazın hangi ülkeye ait olduğu tartışmasına yol açtı. Kolombiya, karasularında bulunan enkazları kültürel mirasının bir parçası olarak görüyor.
Bu da gemideki hazinelerin satılamayacağı anlamına geliyor. İspanya, hazinenin İspanyol gemisinde olduğu için kendilerine ait olduğunu savunuyor. Bir diğer Güney Amerika ülkesi Bolivya ise İspanyolların yerli halkı değerli maddeleri çıkarmaya zorladığını dile getirerek hazinenin kendilerine teslim edilmesini istiyor. Kolombiya, “Gemi Enkazlarının Kutsal Kâsesi” olarak anılan San Jose’nin yerini devlet sırrı ilan etse de yağmalanma endişesi de yaşanıyor.