
Yakýn dönemde iktisadi faaliyete iliþkin açýklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleþmesine raðmen, jeopolitik risklerin ve faiz artýþlarýnýn da etkisi ile geliþmiþ ülke ekonomilerinde resesyon endiþeleri sürmektedir. Türkiye’nin geliþtirdiði stratejik nitelikte çözüm araçlarý sayesinde temel gýda baþta olmak üzere bazý sektörlerdeki arz kýsýtlarýnýn olumsuz etkileri azaltýlmýþ olsa da uluslararasý ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararasý finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakýndan izlenmektedir. Ülkeler arasýnda farklýlaþan iktisadi görünüme baðlý olarak geliþmiþ ülke merkez bankalarýnýn para politikasý adým ve iletiþimlerindeki ayrýþma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankalarý tarafýndan geliþtirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüðü gözlenmektedir. Ayrýca finansal piyasalar, durgunluk risklerine karþý faiz artýþý yapan merkez bankalarýnýn faiz artýrým döngülerini yakýnda sonlandýracaðýný beklentilerine yansýtmaktadýr.

Asrýn felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yýlýnýn ilk çeyreðinde iç talebin dýþ talebe kýyasla daha canlý olduðuna ve büyüme eðiliminde artýþa iþaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlý bir þekilde deðerlendirilmektedir. Depremin yakýn vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansý üzerinde kalýcý bir etkide bulunmayacaðý öngörülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileþenlerin payý artarken, turizmin cari iþlemler dengesine beklentileri aþan güçlü katkýsý yýlýn tüm aylarýna yayýlarak devam etmektedir. Bunun yanýnda, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarýndaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarýndaki zayýf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlý tutmaktadýr.
UYGUN FÝNANSAL KOÞULLAR
Cari iþlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalýcý hale gelmesi, fiyat istikrarý için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hýzý ve eriþilen finansman kaynaklarýnýn amacýna uygun þekilde iktisadi faaliyet ile buluþmasý yakýndan takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yýlý Para Politikasý ve Liralaþma metninde belirttiði üzere, parasal aktarým mekanizmasýnýn etkinliðini destekleyecek araçlarýný kararlýlýkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanallarý baþta olmak üzere tüm politika araç setini liralaþma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaþanan felaketin etkilerinin en düþük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüþümün desteklenmesi amacýyla uygun finansal koþullarýn oluþmasýný önceliklendirecektir.
YAKINDAN TAKÝP EDÝLECEK
Uygulanan bütüncül politikalarýn desteðiyle enflasyonun seviyesinde ve eðiliminde iyileþmeler görülmeye baþlanmakla birlikte depremin yol açtýðý arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakýndan izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artýþ trendinin sürdürülmesi açýsýndan finansal koþullarýn destekleyici olmasý daha da önemli hale gelmiþtir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 50 baz puan düþürülmesine karar vermiþtir. Kurul, bu ölçülü indirim sonrasý para politikasý duruþunun fiyat istikrarý ve finansal istikrarý koruyarak deprem sonrasý gerekli toparlanmayý desteklemek için yeterli olduðu görüþündedir. Depremin 2023 yýlýnýn ilk yarýsýndaki etkileri yakýndan takip edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarý temel amacý doðrultusunda enflasyonda kalýcý düþüþe iþaret eden güçlü göstergeler oluþana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaþýncaya kadar elindeki tüm araçlarý kararlýlýkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarýnýn kalýcý ve sürdürülebilir bir þekilde kurumsallaþmasý için Liralaþma Stratejisi’ni tüm unsurlarýyla uygulayacaktýr. Fiyatlar genel düzeyinde saðlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düþüþ, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artýþ eðiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalýcý olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarý ve finansal istikrarý olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatýrým, üretim ve istihdam artýþýnýn saðlýklý ve sürdürülebilir bir þekilde devamý için uygun zemin oluþacaktýr.
Kurul, kararlarýný þeffaf, öngörülebilir ve veri odaklý bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikasý Kurulu Toplantý Özeti beþ iþ günü içinde yayýmlanacaktýr."
Konuyla ilgili CNN Türk canlý yayýnýnda açýklamalarda bulunan Ýstanbul Aydýn Üniversitesi Prof. Hüseyin Selimler þu ifadeleri kullandý: "Depreme vurgu yapýldý. 50 baz puan indirilirken deprem sonrasý toparlanmayý desteklemek amacý belirtilmiþ. Depremin etkileri ortaya çýkmýþ deðil 85 milyar dolar maliyeti hesaplanýyor, tam belli deðil.
Depremin boyutu ortaya çýktýktan sonra faiz indirimi tekrar gündeme gelebilir. Piyasa iç talep açýsýndan canlýlýðýný koruyor, dýþ talepte bir durgunluk var. Ýndirim evet bekleniyordu, liralaþma vurgusu var. En azýndan depremin etkileri, sonuçlarý ve maliyetin takip edileceði belirtildi.
DEPREMÝN ÜRETÝME ETKÝSÝ NASIL OLUR? HANGÝ ADIMLAR ATILMALI?
Deprem bölgesi nüfusun yüzde 15-16'sý, tarýmsal, tekstil anlamýnda önemli bir bölge. Milli gelirde yüzde 1 civarýnda daralma bekleniyor. Tarýmsal üretim kýsa zamanda artýrýlacak bir þey deðil, Türkiye’de gýda enflasyonu yüzde 77. Milli gelir ve büyüme anlamýnda biraz daha orta ve uzun vadeli kaynaklarý buraya ayýrarak büyümenin negatif etkilerini ortadan kaldýracak çalýþmalar yapmamýz gerekli.”
ÝNDÝRÝM DEVAM EDER MÝ?
Beykent Üniversitesi Prof. Murat Ferman ise açýklamasýnda þu ifadeleri kullandý: “Teknik anlamda sinyal etkisi güçlü bir kararla karþýmýza çýktý Merkez Bankasý, 50 baz puan ile gösterge faizini aþaðý indirme kararlýlýðýnýn yeni adýmý olarak bu duruþu sergiledi. Etki çemberinin daraldýðýndan bahsetmiþtik. 50 baz puanlýk bir iniþ daha ziyade piyasa etkilerinden çok sinyal etkisi aðýr basan bir tabelaya iþaret eder.
Geçen yýl içerisinde Merkez Bankasý 150 baz puan indirerek adeta tek haneye indirmiþti. Orada önden eksiltme yaptý demiþtik, onun avantajýný geçtiðimiz toplantýlarda kullandý. 50 baz puan indirerek önümüzdeki birkaç toplantýda gene benzer manþetlerde aþaðý inme politikasýný açýk býrakýyor.
Merkez Bankasý depreme büyük önem atfetmiþtir. Uzunca bir süreden sonra steril kalan metnin maalesef bu sýkýntýlý geliþme çerçevesinde daha ayaklarý yerine basan, daha ayrýntýlý bir formata büründüðünü görüyoruz. Merkez Banka’larýndan beklenen de yönlendirici, piyasa yapýcý bir duruþ sergilemeleridir.”
EYT'de son viraj! Ýlk baþvuru ne zaman yapýlacak? Ekonomist Muhammet Bayram cevapladý