Bir konu hakkında ne kadar cok uzman var ise o konuda uzman sayısından katbekat fazla da enformasyon var demektir. Bu enformasyonun alıcı tarafında bulunan kişiler; konu SEO gibi hem gorunuşte kolay hem de prestiji bol bir alan olduğunda kısa zamanda diğer tarafa gecmeye hevesleniyor ve bir anda deyim yerindeyse başımıza SEO uzmanı kesiliveriyorlar. Bu durumda da bir bilginin dilden dile, elden ele dolaşması sonucu da doğal olarak vermek istediği mesajın dışına cıkarak evrim gecirmesi kacınılmaz oluyor, sonucta da hurafe haline geliyor.

Epey uzun zamandır kişisel site sahibi ve cok sık olmasa da ceşitli konularda yazılar yazan biri olarak literature SEO olarak giren arama motoru optimizasyonu konusunda yazı yazmamayı prensip edinmiştim. Fakat gerek sosyal mecrada, gerekse forumlarda gorduğum kadarıyla her iki devrik cumle kurmayı becerebilenin SEO uzmanı olduğunu iddia etmesi ve bu konuda makaleler yazmaya yeltenmesi uzerine, herkesin ezberi haline gelen bazı yanlışlıkları duzeltme gerekliliği bu prensibimi bir kenara bırakmamı zorunlu kıldı. Artık bu sitede SEO kategorisi de var ve SEO yani arama motoru optimizasyonu konusunda da sıklıkla olmasa da ara sıra yazılar goreceksiniz.

Bu kategorinin ilk yazısına konu olarak SEO alanında herkesin diline pelesenk olmuş ve mutlak doğru kabul edilen fakat sadece ezberden oteye gitmeyen bazı yanlışları / eksikleri yani SEO hurafelerini dilimin donduğunce listeleyip acıklamaya calışacağım.

Lafı fazla uzatmadan SEO konusunda hurafe haline gelmiş, aslında cok az gercekliği olan veya hic olmayan bazı yerleşik kanıları listelemeye başlayalım.

1. “Alan adının SEO uzerine etkisi cok fazladır”

Baştan sona hurafe olan bir kanıdır bu. Deyim yerindeyse ipin ucunu kacırmayacak derecede makul ve mantıklı olduğu muddetce bir alan adının diğer alan adı uzerine ustunluğunun olduğunu soylemek sacmalıktan oteye gitmez. Bunun en guzel orneğini FriendFeed uzerinde yapılan bir tartışma esnasında yaptığım ufak bir araştırma sonucu gormuştum ki oradaki verileri kısaca buraya da aktarmakta fayda var:

Aranan kelime; haber. Gosterilen ilk 10 sonuctan 6′sının alan adında haber kelimesi geciyor, 4′unde gecmiyor. 1., 8., 9. ve 10. sırada gosterilen sitelerin alan adlarında anahtar kelime (haber) yok. Bu sonucu sağlıklı değerlendirebilmek icin iceriği haber olan sitelerin tamamının alan adlarını bilmek, bu alan adlarından kacında haber kelimesinin gecip kacında gecmediği istatistiğine sahip olmak gerekiyor. Normal şartlar altında (ilk 10 sonuca bakarak) bu oranın 6′ya 4 olması gerekiyor. Yani 100 haber sitesinin 60′ının alan adında haber kelimesinin gecmesi gerekiyor. Fakat arama sonucunun diğer sayfalarını da incelediğinizde bunun mumkun olmadığını goruyorsunuz. Bu sonuctan yola cıkarak alan adında anahtar kelime gecmeyen sitelerin alan adında anahtar kelime gecen bircok siteyi (hem de haddinden fazla cok siteyi) geride bıraktığını goruyoruz ki bu; alan adında anahtar kelimenin gecmesinin onemli olduğunu iddia edenlerin duşuncesinin aksini gosteriyor.

Aranan kelime; spor. Gosterilen ilk 10 sonuctan 5′inin alan adında spor kelimesi geciyor, 5′inde gecmiyor.

Aranan kelime; futbol. Gosterilen ilk 10 sonuctan 2′sinin alan adında futbol kelimesi geciyor, 8′inde gecmiyor.

Aranan kelime; kadın. Gosterilen ilk 10 sonuctan 6′sının alan adında kadın kelimesi geciyor, 4′unde gecmiyor.

Aranan kelime; resim. Gosterilen ilk 10 sonuctan 6′sının alan adında resim kelimesi geciyor, 4′unde gecmiyor.
Genişletmek icin tıkla ...

Burada değinmeden gecemeyeceğim ve uzerinde durulması gereken başka bir konu daha var; alan adlarında gecebilecek kadar jenerik veya kısa anahtar kelimelerde ust sıralarda cıkarak hatırı sayılır miktarda ziyaretci sağlamak gunumuzde artık mumkun değildir. Cunku neredeyse her alanda artık marka haline gelmiş kurumlar ve bu kurumların siteleri vardır. Ziyaretci, jenerik / kısa anahtar kelimelerle arama yapmak yerine marka ismiyle veya daha cok sonuc verecek genel kelimeler yerine daha dar cercevesi bulunan ve ulaşmak istediği şeye en yakın sonuc verecek kelime obekleri ile arama yapmayı tercih etmektedir. Yani haber okumak isteyen bir kişi “haber” anahtar kelimesi ile arama yapıp cıkan sonuclardan birini secmek yerine “haber7” veya “haberturk” gibi kelimelerle arama yapmaktadır. Bu durumun kulağa sacma veya mantıksız gelmesi gercek bir tespit olmasını değiştirmiyor!

2. “Alan adının uzantısı SEO acısından cok onemlidir”

Bu da başka bir hurafedir ve gerceklik payı neredeyse hic yoktur. Alan adı uzantıları tespit edilirken yapılan daha doğrusu duşunulen sınıflandırma cok da başarılı olamadığı icin alan adı uzantısı artık arama motorları icin siteleri sınıflandırma / kategorize etme kriteri olmaktan cıkmıştır. Resmi belgelerle alınabilen uzantılar (edu, edu.tr, gov, gov.tr vs.) ve katı kayıt kuralları bulunan ulke uzantıları dışında kalan alan adı uzantıları arama motorları icin artık birbirinden farksızdır.

Bazı alan adı uzantılarının (edu ve gov gibi) kısa surelerde yuksek PageRank değerleri alması, bu uzantılara arama motorları tarafından ozel muamele yapıldığını duşundurse de bu durumun makul ve mantıklı gerekcelerinin olduğunu soylemek yanlış olmaz. Nitekim bir kamu sitesinin referans gosterilme oranı ile kişisel veya alelade bir sitenin referans gosterilme oranı aynı değildir. Ozellikle universitelere tahsisli edu uzantılı sitelere oldukca cok site tarafından bağlantı verilmesi, bu sitelerin PageRank değerlerinin kolay bir şekilde yukselmesine neden olmaktadır. Bir de bu sitelerin kendi aralarında bağlantı ağı ormeleri (universitelerin diğer universitelere, kamu kurumlarına bağlantı vermesi) de yine başka bir olumlu etkendir ve zaten yuksek olan PageRank değerlerini daha da yukseltmektedir.

3. “Kopya icerikle yuksek ziyaretci sayılarına ulaşmak mumkun değildir”

Bu kanı da yanlıştır ve pekala kopya icerikle on binlerce hatta yuz binlerce ziyaretciye ulaşılabilir. Eğer bu sav doğru olsa idi yuzbinlerce ziyaretcisi olan haber sitelerinin sinek avlaması gerekirdi. Cunku butun haber siteleri bir elin parmaklarını gecmeyecek sayıdaki haber ajanslarından beslenmektedir ve yayınladıkları haberlerin neredeyse tamamı kopya icerik olarak nitelendirilebilir. Tabi burada bizim gorevimiz, iceriğin elde ediliş şeklinin yasallığını sorgulamak değildir. Cunku arama motorları, bir sitede yayınlanan iceriğin ajanslardan ucreti mukabili alınıp alınmadığını bilecek yetilere (en azından şimdilik) sahip değillerdir.

Coğu zaman oyle olaylarla karşılaşıyoruz ki; bir yazının ilk defa yayınlandığı (deyim yerindeyse yazı sahibi) site, arama sonuclarında aynı yazıyı calıp yayınlayan kopyacı sitelerden daha alt sıralarda cıkabilmektedir. İşte burada iceriğin kopya olup olmamasının onemini en aza indiren hatta sıfırlayan onemli bazı kriterler devreye girmektedir. Bu kriterler, ayrıca bir yazı konusu olacak kadar geniş olduğu icin şimdilik değinmeyeceğim.

Sonuc olarak; alan adının site imajı icin ve orta-uzun vadede marka olabilmek adına oldukca onemli olduğu yadsınamaz bir gercektir. Ama alan adının ve uzantısının populer arama motorlarının sıralama kriterlerinde etken olması olasılığı yok denecek derecede zayıftır. Arama motorları icerikle, iceriğin sunuluş bicimiyle, teknikle ve yapıyla ilgilenirler, iceriğin hangi uzantıya sahip alan adında yayınlandığı ile değil!..

[KAYNAK]