Toplumumuzda ilkoğretim yaşına gelinceye kadarki cocukluk donemi gormezden gelinir.Bu değerli zaman dilimi verimsiz ve boş gecirilir. Oysa cocuklarımız bir bebekken bile eğitilebilirler.

Okul oncesi donemi kapsayan bebeklik ve cocukluk sureclerini 0-3 ve 3-6 yaş şeklinde ayırıp, bu donemdeki cocuklarımız icin şunları soyleyebiliriz.

3 YAŞ

Cocuğumuz artık sosyal bir birey. Etrafını saran hayatın bir parcası olduğunun farkında ve yaşıtları ile tanışmak, birliktelik kurmak isteğinde. Dil gelişimindeki ilerleme diyalog icin iyi bir başlangıc sayılabilir. Zaman zaman konuşmalarında takılabilir ama bu tatlı surec uygun ebeveyn tutumları ile aşılabilir. Yeterince fırsat verildiği takdirde yemek yeme ve ozbakım becerilerini kazanma gibi kucuk kas gelişimini gerektiren etkinliklerde de başarı gozlenir.

4 YAŞ

Giderek sakinleşmeye gozlemlemeye başlayan cocuk sosyal hayatta eskiye oranla daha uyumlu ve kontrollu olmaya başlar. Dil gelişimi ve cevreye olan merakı her gecen gun artar ve sıkca sorular sorar.

5-6 YAŞ

Artık ozbakım becerilerini tamamen yapabilecek, fiziksel ve kucuk kas gelişimine sahip olan cocuk, gelişimine uygun fırsatlar verilmesi halinde bunları kendi başına yapabilir. Diş ve ağız temizliği, el ve yuz temizliği ve kılık duzenini sağlama, tuvalet ihtiyacını giderme vb. Sosyalleşme ihtiyacı artmıştır. Olayları sentezler. Nedenler ve nicinler onun icin onemlidir, sorularına makul ve anlaşılır cevaplar almadıkca vazgecmez.


6 yaşa kadar gelişimin yuzde 60’ı tamamlanır

Okul oncesi eğitimi; cocukların bedensel, psiko-motor, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal yonden gelişmelerini, birey olmanın farkına varıp kişisel eğilimlerini keşfetmelerini ve temel alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak amacı ile verilen eğitim sureci olarak tanımlayabiliriz. Birey olarak donatmak icin bazen sabırsız, bazen otoriter, bazen geleneksel, bazen de teorik bilgilere dayanarak davrandığımız cocuklarımıza yeterince iyi ornek olabiliyormuyuz acaba? Sadece iyi temenniler ve iyi orneği tanımlama noktasında iseniz nafile, bu tutumunuzun zararı olur faydası olmaz. Kesinlikle ağac yaşken eğilmeli aksi halde bukulmez ama kırılma riski coğalır. Ebeveyn olarak hep isteriz ki buyusun, okusun, kendini geliştirsin kocaman bir adam olsun. İyi ama neler yapıyoruz bu amac icin? Cocuğumuzun oğrenme gelişiminin yuzde 60’ını 6 yaş gibi tamamladığı gerceğinden hareketle acaba onlara ne gibi alışkanlıkları miras bırakıyoruz? Cocuk mutlaka kendisine bir takım uğraşlar edinecektir, onu yonlendirmede gec kaldığımızda zorlamak ters tepki verebilir.
__________________