yapılan iyilik unutulursa???

Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmışlar. Kurt ormanda oraya buraya kacmakta, ancak peşindeki avcıları bir turlu def edemez.

Canını kurtarmak icin deli gibi koşarken bir koyluye rastlar. Koylu elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın onune coker ve yalvarmaya başlar: "Ey insan, ne olur yardım et bana, peşimdeki avcılardan kacacak nefesim kalmadı, eğer sen yardım etmezsen biraz sonra yakalayıp oldurecekler."

Koylu bir an duşundukten sonra yanındaki boş cuvalı acar,kurda icine girmesini soyler. Cuvalın ağzını bağlar, sırtına vurur ve yurumeye devam eder. Birkac dakika sonra da avcılara rastlar. Avcılar koyluye bu civarda bir kurt gorup gormediğini sorarlar, koylu "gormedim" der ve avcılar uzaklaşır.

Avcıların iyice uzaklaştığından emin olduktan sonra koylu sırtındaki torbayı indirir, ağzını acar, kurdu dışarı salar. "Cok teşekkur ederim" der kurt, "Bana buyuk bir iyilik yaptın.", "Onemli değil" der koylu ve tarlasına gitmek uzere yurumeye başlar.

"Bir dakika" diye seslenir kurt: "Cok uzun zamandır bu avcılardan kacıyorum, cok bitkin duştum, acım, kuvvetimi toplamam icin bir şeyler yemem lazım ve burada senden başka yiyecek bir şey yok."Koylu şaşırır: "Olur mu, ben senin hayatını kurtardım." "Yapılan iyiliklerden, verilen hizmetlerden daha cabuk unutulan bir şey yoktur" der kurt. "Ben de kendi cıkarım icin senin iyiliğini unutmak ve seni yemek zorundayım."

Bir sure tartıştıktan sonra, ormanda karşılarına cıkacak olan ilk uc kişiye bu konuyu sormaya ve ona gore davranmaya karar verirler. Karşılarına once yaşlı bir kısrak cıkar. "Ne vefası" der kısrak, "Ben sahibime yıllarca hizmet ettim, arabasını cektim, taylar doğurdum, gezdirdim. Ve yaşlanıp bir işe yaramadığımda beni boylece kapıya koydu..."

Bir sıfır one gecen kurt sevinirken bir kopeğe rastlarlar. "Ben hizmetin değerini bilen bir efendi gormedim" der kopek, "Yıllardır sadÂkatle hizmet ederim sahibime, koyunlarını korurum, yabancılara saldırırım, ama o beni her gun tekmeler, sopayla vurur..." Kurt koyluye doner, "İşte gordun" der. Koylu De son bir cabayla "Ama uc diye konuşmuştuk, birine daha soralım, sonra beni ye" diye cevap verir.

Bu kez karşılarına bir tilki cıkar. Başlarından gecenleri, tartışmalarını anlatırlar. Tilki hep nefret ettiği kurda bir oyun oynayacağı icin keyiflenir. "Her şeyi anladım da" der tilki,

"Bu kucucuk torbaya sen nasıl sığdın?" Kurt bir şeyler soyler, tilki inanmamış gibi yapar: "Gozumle gormeden inanmam..." İşin sonuna geldiğini duşunen kurt torbaya girer girmez, tilki koyluye işaret eder ve koylu torbanın ağzını sıkıca bağlar.

Koylu eline bir taş alır ve "Beni yemeye kalktın ha nankor yaratık" diyerek torbanın icindeki kurdu bir sure pataklar. Sonra tilkiye doner "Sana minnettÂrım, beni bu kurttan kurtardın" der. Tilki de "Benim icin bir Zevkti" diye cevap verir.

O an koylunun gozu tilkinin parlak kurkune takılır, bu kurku satarsa alacağı parayı duşunur ve hic beklemeden elindeki taşı kafasına vurup tilkiyi oldurur. Sonra da torbanın icindeki kurdu ayağıyla durter: "Haklıymışsın kurt, yapılan iyilikten daha cabuk unutulan bir şey yokmuş...