Ne acı;
Asıl “bilenler” bilmiyor!..
Bu bir iğneydi! Bazıları kıpırdadı rahatsızlıkla. Ama gene de;
“-Biliyorum, dediler. Coğu kimse boş konuşuyor, bunu kastettin!..”
Aslında soylemek istediğim bu değildi. Aktarmak istediğim şu tespitti:
“Biliyorum”lara dili alışık olanlar, hicbir şey bilmeyenler!..
Neden?.. Cunku her şeyi bildiğini sananların yollarındaki en buyuk engel; “biliyorum kayaları!.. “ Veya, her “biliyorum” sozu, kendini “bilmeye kapatan” bir zavallıyı işaret ediyor!..
Sanki bir “lavabo tıpasına” benzeyen insanların varacakları kişiliklerden hicbir zaman hoşlanmayacağız. Cunku lavabo tıpası gibi kendini tıkamış olan insanlar şimdiki dolulukları ile, işte bu halleri ile (esir gibi) kalacak;
Boşalmadıkları icin dolamayacaklarından!
Boşalmadıkları icin temizlenemeyecek, yenilenemeyecek... Berrak ve duru goruntulerini koruyamayacak bunlar...
Tıkalı bir lavabo goren var mı aranızda? Ve o gorduğunu beğenen?
Ne olur... Ne olur; “biliyorum” tıpalarıyla tıkamasın kimse kendini. Kendini oylece tıkayıp da yarınlarına yazık etmesin...
“Bilen” birine ne oğretebilirsin ki?
“Bildiğini soyleyen” birine ne anlatabilirsin ki?
“Biliyorum” lafını; “sus, konuşma” olarak algılıyor zaten insanlar. Bu yuzden bırakıyorlar cumlelerini bitirmeden, anlatacaklarının henuz orta yerinde...
Melankolik bir vazgeciş de değil bu... Bu hal; “ben biliyorum, ben oğrenmeye kapalıyım, boşuna konuşuyorsun” diye yırtınanlara bir şeyler izah etmek icin tuketilen nefesin insana ağır gelmesi hali!
Bu hal; her şeyi bildiğini sanan vehimlilere her anlattığının/anlatacağının, neredeyse tamamının havaya uctuğunun/ucacağının kafaya dank etme hali!..
Soyleyeceğiniz her lafı bildiğini soyleyenlerle neden uğraşasınız ki?..
Tavsiye ettiğiniz kitapların bile icinde neler olduğunu (guya) bilen, ve ustelik omrunde on kitap karıştırmamış kutuklerden gayrı insan mı yok dunyada!..
Ne acı, değil mi; asıl “bilenler” bilmiyor!
Ve her zaman da boyle olacak...
Oyle korktum ki şimdi; ya “biliyorum” diyerek kapasaydım kapılarımı on yıl once, beş yıl once, bir yıl once, bir gun once!..
Boş bir tenekeden farkım olur muydu?
Boş bir tenekeden bile farkım olmadığını bilebilir miydim?..
........
Halbuki boş tenekelerden bile ne cok şeyler oğrendim ben. Topal kedilerden, konuşamayan bebeklerden ve tıkalı lavabolardan!..
İyi ki “bilmiyorum” diyebildiğimi, duşundum...
İyi ki bilmiyorum!..
...Muammer Erkul...
İyi ki bilmiyorum!
Garip Olaylar0 Mesaj
●48 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Garip Olaylar
- İyi ki bilmiyorum!