Yıllar var ki, oğretmenler gunu ile ilgili haberlere kulak tıkarım. Cunku eğitim calışanları gibi buyuk bir camiadan nemalanmak isteyenlerin attığı hamasi nutuklar sinirlerime dokunur.

Oğretmenlerin sorunlarını duymak, gormek istemeyenlerin bir de ustune ustluk uzerimizden rant sağlamaya calışmaları ofkelendirir beni.

Ki ofkeyle kus olmaya da karar vermişim cok zamandır.

“Oyleyse bundan boyle oğretmenler gunu ile ilgili tum konuşmalara kulağımı tıkarım, tum yazılanlara gozumu kaparım” dedim ve oyle de yaptım.

İyi oldu.

Sanki oğretmenliği 3 kuruş maaşa tamah ederek yapıyormuşuz gibi.

1987 senesinde Kahramanmaraş Lisesi’nde bizi spor salonuna toplayan bir profesor zaten o zaman soylemişti oğretmenliğin para icin yapılmayacağını.

“Aman haaaa!...” demişti. “Cok para kazanacağım diyorsanız sakın oğretmenlik yazmayın.”

….

İyi de niye yapıyoruz oğretmenliği.

Bu gun Ahmet Burak yanıma geldi hem de dersin tam ortasında. Bana sıkı sıkı sarıldı.

“Ben seni cok ozledim oğretmenim” dedi.

Bir gun once ben de hanıma soylemiştim evde “oğrencilerimi cok ozledim” diye.

“Ben de sizi ozledim Ahmet Burak” dedim. “Hepinizi cok ozledim.”

Oğrencilerimi ozlemesem, oğrencilerim beni ozlemese neden yapılır ki oğretmenlik.

….

Arada forumlara falan bakarım internette. Oğretmenler neler yazıyor, neler yaşıyor, neler duşunuyor bilmek isterim.

Ne buyuk fedakÂrlıklarla calıştıklarını goruyorum canım oğretmenlerimin.

Ne buyuk bir gayretle calıştıklarını.

Biri yazmış. “Saat 12 ve yatmam lazım. Yarın oğrencilerim icin bayağı bir calışma hazırladım. Saatlerdir bilgisayar başında oturmaktan beynim uyuştu. Bana musaade, size iyi geceler.”

Gece 12’ye kadar internette sorf yapmak, ya da erkenden yatmak yerine yarının hazırlığını yapan oğretmenin hakkını nasıl odeyebiliriz ki…

Gerci eski bakanımız sağolsun, ağzından bizim calışma suremizi kucumseyen bir ifadeyi kacırmıştı ama… Neyse…

Oğretmenlerin tum mesailerinin okulda gecen sure olmadığını oğretmenlerin aileleri iyi bilir.

Eşim ve cocuklarım şahittir gunde kac saat mesai yaptığıma.

Yani gunde yarım gun mesai yaptığımız iddiası KOCAMAN BİR YALANDIR…



Dedim ya…

Para icin yapılacak meslek değildir oğretmenlik.

Sevmeyen yapamaz oğretmenliği. Varsa eğer yapan YAPMAMALIDIR.

Sevgi ister, fedakÂrlık ister, sabır ister, inanc ister, irade ister oğretmenlik.

Oğrencilerine “cocuklarına bakıyor gibi” bakmalıdır oğretmen. Cocuklarına sarılıyor gibi sarılmalıdır. Cocuklarını opuyor gibi opmelidir.

Canı yandığında oğrencilerinin, cocuğunun canı yanmış gibi yureği acımalıdır.

Gecenlerde bir velim “odevini yaptırana kadar canımız cıktı. Babası kafasına kafasına vurdu” deyince nasıl bir acı hissettim yureğimin ta derinliklerinde bilemezsiniz.

İlk toplantıda “sakın ha!...” dedim velilerime. “Ben 40 oğrenciyi dovmeden, uzmeden, kırmadan eğitmeye calışıyorum. Siz evinizde bir cocuğunuza yardımcı olurken onu uzerseniz yanlış yaparsınız. Lutfen benim cocuklarımı uzmeyin”



Yarın Oğretmenler Gunu…

Yine hamasi nutuklar atılıyor mu bilmiyorum haber bultenlerinde. Yine resmi ve gayri resmi zevat oğretmenler icin olmadık vaatlerde bulunuyorlar mı ondan da haberim yok.

Dedim ya; “Umurumda bile değil.”

Benim Oğretmenler Gunu hediyemi “ben seni cok ozledim oğretmenim” diyen Ahmet Burak ve “bizdeeeeee!” diye haykıran oğrencilerim verdi bu gun.

Gerisi lafu guzaf.

Oğretmenler Gununuz Kutlu Olsun Canım Oğretmenlerim.

Kocaman sevgilerimle…

Ali CAM
İMKB Doğukent İlkoğretim Okulu
KAHRAMANMARAŞ
__________________