Safa Tekeli - Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatýnýn 84’üncü yýlýnda, yine özlem ve saygýyla anýyoruz. Türk halký, ölümünden sonra, O’na duyduðu saygýyý ve sevgiyi hep taçlandýrmak amacýný güttü. Bunlardan biri de deðerli gazeteci rahmetli Hüsamettin Çelebi’nin, Anadolu Ajansý Genel Müdürü iken düzenlenmesini saðladýðý; Atatürk’ün vefatýnýn 50. yýlý dolayýsýyla dönemin devlet ve hükümet baþkanlarýndan istenen ve onlarýn da diplomatik kurallar çerçevesinde gönderdikleri samimi mesajlarýndan oluþan sergiydi. Ankara’da beðeniyle karþýlanan bu sergide yer alan tarihi mesajlarda dile getirilenler, Büyük Önder Atatürk’ün ölümsüzlüðünü ortaya koyuyordu.

Ronald Reagan, ABD’nin 40. Cumhurbaþkaný (1981-1989) : “Bu büyük insanýn baþarýlarý, Türk milletini olduðu kadar bütün milletleri de etkilemiþtir. Millet hayatýnýn böylesine çok alanýnda böylesine kalýcý bir miras býrakan lider pek azdýr. Atatürk, destanlaþmýþ askerî ve siyasi bir lider ve insan haklarý, eðitim reformu ve ulusal özgüvenin yýlmaz koruyucusuydu.”

Raul Alfonsin, Arjantin Devlet Baþkaný (1983-1989): “Atatürk, ulusunun kendine güvenmesini, çöküntünün ardýndan cesaret bulmasýný saðlamýþ, halkýný birleþtirmiþ ve cumhuriyet yaþamýna giden yolda önderlik etmiþtir. Türk kadýnýný, sosyal ve siyasal yaþamda erkekle eþit kýlarak onurlandýrmýþ ve ülkesini çaðdaþlýða götürecek tüm yollarý yýlmadan aramýþtýr.”

Ramiz Alia, Arnavutluk Cumhurbaþkaný (1985-1991): “Atatürk, zamanýnýn ilerici demokrat düþüncesinden esinlenerek yeni demokratik Türkiye’yi kurmuþ ve onun uluslararasý camiada saygýn bir yer kazanmasýný saðlamýþtýr.”

Kurt Waldheim, Avusturya Cumhurbaþkaný (1986-1992): “Deðeri sonradan daha iyi anlaþýldýðý þekilde; din ve devlet iþlerinin kesin bir biçimde birbirinden ayrýlmasý ve insanýn inanç ve din özgürlüðünün güvence altýna alýnmasý, uzak görüþlü devlet adamý Atatürk’ün baþlattýðý sayýsýz reformlar içinde en önemlileridir. Bu adým, Türk toplumunda, eðitim, kadýn haklarý ve yargýdan yasamaya ve nihayet Türk Anayasasý’na kadar derin izler býrakmýþtýr. Bu ilkeler, sadece Atatürk tarafýndan Türkiye Cumhuriyeti için atýlan temel taþlarý olmakla kalmayýp kiþiler için hiç eksilmeyecek þekilde geçerli birer rehber olmuþtur. Atatürk’ün halkýna duyduðu sonsuz güven, halkýn ona duyduðu derin saygý ve bitmeyen þükran ile karþýlýk bulmuþ, böylesine büyük bir devlet adamýnýn halkýyla kurabileceði iliþki için de büyük bir örnek teþkil etmektedir.”



Ýnsani her konuyla ilgiliydi

Wilfried Martens, Belçika Baþbakaný (1979-1992): “Mustafa Kemal, kendisini memleketinin geliþmesine adamýþ bir devlet adamýdýr. Ýnsani hiçbir konu onun ilgi alaný dýþýnda kalmadý. O, büyük bir azim ve sebatla Türkiye’yi modernleþme yoluna soktu. Bu dev eser, cesur Türk milletinin coþkulu desteði olmasaydý böyle istikrar içinde ve bu kadar kýsa zamanda gerçekleþemezdi.”

José Sarney, Brezilya Cumhurbaþkaný (1985-1990): “Atatürk’ün barýþ ve özgürlük için tükenmeyen kararlýlýðý, Türk ulusunu ve dünya insanlarýný yönlendiren inanç, cesaret ve iyi niyetin eþsiz bir örneði olarak kalacaktýr.”

Yang Shangkun, Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný (1988-1993): “Atatürk, Türk tarihinde yeni bir dönemin açýlmasýnda Türk halkýna liderlik etti. O’nun fevkalade baþarýlarý, Türk halkýna mutluluk getirdi ve Çin halký da dâhil olmak üzere, bütün dünya ülkelerinin saygýsýný kazandýrdý. Adý, daima tarihe yazýlmýþ olarak kalacaktýr.”

Poul Schlüter, Danimarka Baþbakaný (1982-1993): “Kemal Atatürk’ün 20’nci yüzyýlýn en büyük devlet adamlarýndan biri olduðu þüphesizdir. Günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin siyaseti, Atatürk tarafýndan ortaya konan ilkelerin doðrudan bir devamý niteliðindedir. Türkiye’nin modern dünyadaki amaçlarý, hâlâ onun görüþleriyle yönlendirilmektedir.”

Baðýmsýzlýðýn ilham kaynaðý

Richard von Weizsäecker, Federal Almanya Cumhurbaþkaný (1984-1994): “Atatürk, büyük bir devlet adamý idi. O’nunla pek az kimse kýyaslanabilir. Ýnsanlarý anlayýþý ve hayallerden uzak geniþ realizmi; bir yeni devlete, hatta milletine yeni bir özgüven kazandýrmýþ ve bu güvene uygun yeni amaçlar belirlemiþtir. Vatanýna karþý duyduðu ateþli sevgi, O’nu Türkiye’nin baðýmsýzlýðýiçin yýlmaz biçimde savaþmaya sevk etmiþtir. Atatürk, Ýkinci Dünya Savaþý’ný önceden görmüþtür. O’nun sayesindedir ki Türkiye, Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda bir barýþ ve güven vahasý olarak kalabilmiþtir. Atatürk’ün kaderini eline aldýðý Türkiye, geri kalmýþ, feodal ve otokratik yönetime sahip, yenilginin utancýna düþmüþ bir ülkeydi. Öldüðü zaman ise geride býraktýðý; modern, ileri ve saygýn bir devletti.”

Helmut Kohl, Federal Almanya Baþbakaný (1982-1998): “O, baðýmsýz ve özgür bir Türkiye için savaþmýþtýr. Atatürk, hangi etnik ya da dinî gruba dâhil olurlarsa olsunlar, tüm insanlarýn barýþ içinde ve eþit haklara sahip olarak birlikte yaþamalarýndan yanaydý. Davasýný þu özdeyiþi belirliyordu: Yurtta sulh, cihanda sulh.”

Rajiv Gandi, Hindistan Baþbakaný (1984-1989): “Büyük devlet adamý Atatürk’ün emperyalizme karþý mücadelesi, Hindistan baðýmsýzlýk hareketinin liderleri Mahatma Gandi ve Nehru’ya ilham kaynaðý olmuþtur.”

Özgürlük savaþçýsý

Roh Tae Woo, Kore Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný (1998-1993): “Atatürk’e duyduðum saygýyý artýran baþka bir sebep bulunmaktadýr. Bu sebep, kendisinin, sadece bir özgürlük savaþçýsý deðil, ayrýca derin tarihi bilince ve ileri görüþe sahip bir devlet adamý olmasýdýr. Bu gerçek, baðýmsýzlýktan sonra, Atatürk’ün liderlik ettiði birçok modern reformla kanýtlanmýþtýr. Atatürk’ün adý, sadece Türklerin deðil, tüm insanlýðýn tarihinde özel bir yere sahiptir.”

Nikolay Ývanoviç Rýjkov, Sovyetler Birliði Bakanlar Kurulu Baþkaný (1985-1991): “Türk halkýnýn millî kurtuluþ mücadelesinin lideri Atatürk, halkýnýn hürriyeti, baðýmsýzlýðý ve insani haysiyetinin simgesini oluþturmuþtur. Saltanat ve halifeliðin kaldýrýlmasý, laik cumhuriyetçi devletin kurulmasý ve ekonomi, kültür ve eðitim alanlarýnda reformlarýn yapýlmasý gibi köklü deðiþiklikler Atatürk’ün adý ile baðlýdýr. Emperyalizm aleyhtarý görüþleri ve halkýna vatansever hizmeti, birçok Doðu ülkesi için örnek ve ilham kaynaðý olmuþtur.”

SAYGI NOTU: Bu mesajlarý bana emanet eden rahmetli Hüsamettin Çelebi’yi, serginin düzenlenmesini saðlayan Haber Müdürü Mehmet Bican’ý, Dýþhaberler Müdürü rahmetli Recep Güvelioðlu’nu, emeðiyle sergiyi güzelleþtiren Aysel Sonuparlak ile çevirileri saðlayan Dýþ Haberler çalýþanlarýnýn emeklerini saygýyla anýyorum.

Ata’nýn resmi raporlara ve belgelere yansýyan saðlýk durumu: Sýhhî vaziyeti vahimdirO’nun yerine kimse vekâlet edemediBöyle bir sevgi görülmemiþtiKabrine 105 yerden toprak getirildi