Sezaryen!!!!!!Gebeliğin herhangi bir doneminde cok onceden elektif sezaryen kararı verilebilir ya da gebelik veya doğum eylemi esnasında acil sezaryen kararı verilebilir.Acil sezaryen demek, bebeğin ya da anne adayının hayatının tehlike altında olması nedeniyle kısa sure icinde bebeğin doğurtulması demektir.
Bu sure kordon sarkması gibi cok acil durumlarda dakikalarla ifade edilebilir. Bu durumlarda ameliyat ekibin hızla toparlanması, anestezinin hızla verilmesi ve bebeğin hızla doğurtulması gerekir. Anestezi ve ameliyatla ilgili istenmeyen durumların en sık oluştuğu durumlar bu acil durumlardır. Diğer acil sezaryen şekillerinde ise sezaryene bağlı istenmeyen durumları engellemek icin yeterli sure genellikle vardır. Sezaryen operasyonunun kendisinden ve anesteziden kaynaklanan istenmeyen durumların en az gorulduğu durumlar ise elektif olarak uygulanan operasyonlardır. Ancak gunumuzde anestezi teknolojisi ve ameliyat tekniğinin ilerlemiş olması ve anestezi ve ameliyat ekibinin tecrubesiyle en acil ameliyatlar bile başarılı bir şekilde sonuclanmaktadır.
Bir sezaryen operasyonu tipik olarak şu şekilde seyreder;
Aşağıda genel anestezi ile gercekleştirilen elektif bir sezaryen operasyonu anlatılmaktadır.
Planlı bir sezaryen icin doktor tarafından genellikle 39. gebelik haftasına rastlayan bir gunde randevu verilir. Gebeliğin başından itibaren antenatal kontrollere duzenli olarak gelen bir gebede gebelik haftası konusunda yanılma riski yoktur. Randevu gununden onceki gece yarısından itibaren birşey yiyip icilmemeli, sabah kalkınca da kahvaltı etmeden ve hic bir şey icmeden hastaneye gidilmelidir. Hastanede rutin muayeneler yapılır ve eksik kalan tetkik varsa tamamlanır. Pelvik muayene (tuşe) yapılmayabilir.
Anne adayına lavman yapılır ve ameliyat kıyafetleri giydirilir. Barsaklar tumuyle boşaltıldıktan sonra anne adayı son kez tuvalete gider ve ameliyathaneye alınır. Bazı durumlarda idrar sondası takılması gerekebilir. Ancak genellikle bu sonda ameliyattan sonraki ilk gun cıkarılır.
Ameliyathane nasıl bir yerdir?
Ameliyathane, icinde ortada bir ameliyat masası, masanın baş kısmında anestezi vermeye yarayan bir cihaz ve cok sayıda dolap ve cekmecenin bulunduğu bir odadır. Masanın tam tepesinde ameliyat sahasını aydınlatmaya yarayan buyuk lambalar bulunur. Genellikle ameliyathanede hafif bir muzik calar. İceride anestezi verecek olan doktor hazırlıklar yapmaktadır. Maskeli ve steril yeşil ameliyat kıyafeti giymiş bir hemşire ameliyatta kullanılacak olan malzemeleri hazırlamakta ve yine maskeli bir personel istenen malzemeleri temin etmektedir. Anestezi uzmanı doktor ve ameliyathane personeli sizi ameliyat masasına yatırır. Anestezi uzmanı doktoru size bir serum takar, goğus kafesinizin uzerine kalp monitorune bağlanmanız icin yuvarlak bantlar yapıştırır ve bu bantlara bağlantı kabloları iliştirilir. Birden ameliyathanede kalp atışlarınıza ait sinyaller duymaya başlarsınız. El işaret parmağınıza da bir alet takılır ve bu aletten de kanınızdaki oksijen durumu kontrol edilir. O sırada kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve yardımcısı maskeli bir şekilde ve ellerini yıkayarak iceri girer. Ameliyathane hemşiresi onlara ellerini kurulamak icin birer havlu uzatır. Daha sonra kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve yardımcısı da steril yeşil kıyafetlerini giyer.
Personel sizin karnınıza kadar olan kısmınızı acar. Karnınız ve bacaklarınızın ust kısımları antiseptik bir maddeyle boyanır. Bu işlem ameliyatlarda genelde hasta uyuduktan sonra yapılmasına karşın sezaryende bebeğin anestezik ilaclara gereksiz yere maruz kalmasını engellemek icin siz uyumadan once yapılır. Bu işlemde biraz uşuyebilirsiniz. Daha sonra ustunuz steril yeşil ortulerle kaplanır. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı genellikle sağınıza, yardımcısı solunuza gecer. Anestezi doktoru size damardan bir iğne yapar, gozleriniz ağırlaşır ve uyursunuz.
Siz damardan verilen ilacla uyuduktan sonra daha derin uykuya dalmanız amacıyla anestezi uzmanı doktoru tarafından ağzınızdan nefes borunuza uzanan entubasyon tubu adı verilen ozel bir tup yerleştirilir ve yine damardan verilen bir ilacla kaslarınızın tumunun işlevi durdurulur. Kas işlevleri durunca artık sizin solunum faaliyetlerinizi elindeki siyah "balon" ile anestezist devralmıştır. Entubasyon tubunden size anestezik madde ve oksijen verilir. Kalp fonksiyonlarınız ve kanınızdaki oksijen duzeyi tamamen kontrol altındadır.
Ameliyat tekniği
Karnınızın alt kısmına, ic camaşır izinize gelen yerde cilde yaklaşık 10 santimetre uzunluğunda yatay bir kesi yapılır. Bu kesiye Pfannenstiel insizyonu adı verilir. Eğer uterusta klasik insizyon planlanmışsa bu durumda gobeğin hemen altından başlayan dikey bir kesi yapılır
Cilt kesildikten sonra cilt altında bulunan yağ tabakası da kesilerek karın kaslarını saran koruyucu kılıfa ulaşılır. Kılıf kesilir ve karın kasları kesilmeden yanlara doğru ayrılarak periton´a (karın ici organları orten zar) ulaşılır. Periton da kesilir ve uterusa ulaşılır. Uterusun alt kısmına yatay olarak bir kesi yapılır ve bebeğin cıkmasına yetecek buyuklukte yaklaşık 10 cm´ye genişletilir. Bu kesiden bebek doğurtulur.
Bazı ozel durumlarda uterus govdesine dikey kesi (klasik insizyon) uygulanır.
Bebek kordonu kesildikten sonra bebeği almaya gelen cocuk doktoruna ya da bebek hemşiresine teslim edilir. Plasenta elle cıkarılır. Daha sonra kesilen katlar tek tek dikilir ve cilt tabakasının icine dıştan sadece ucları gorunen "estetik dikiş" konarak operasyona son verilir. Bazı durumlarda estetik dikiş yerine tek tek dikiş koymak gerekebilir. Cildin dikilmesi esnasında anestezist sizi coktan uyandırmaya başlamıştır. "Lutfen nefes alın, ameliyatınız bitti" gibi sozler duyarsınız. Tumuyle ayılıp kendi kendinize rahat nefes alabilir hale geldikten sonra odanıza goturulmek uzere servis personeli tarafından alınırsınız.
Bu işlemler karışık gibi gozukse de uyuduğunuz andan itibaren ozel durumlar oluşmazsa yaklaşık 20-30 dakika gibi bir surede ameliyatınız tamamlanmış olur.
Servise yarı uyanık bir halde geldikten yaklaşık bir saat sonra artık olayları algılamaya başlarsınız. Anestezik maddelerin artıkları bazı hoş olmayan kokular duymanıza neden olabilir ve boğazınızda entubasyon tubunun takılmasına bağlı olarak bir dolgunluk hissedebilirsiniz. Eliniz genellikle ameliyat bolgesine dokunmak ister, bu bolgede bir sızlama duyabilirsiniz. Ancak servis hemşiresinin yaptığı ağrı kesicinin etkisi dakikalar icinde başlayacak ve bu rahatsızlık hissi azalacaktır. Daha sonra odanızda sizden başka birilerinin olduğunu gorursunuz. Bu kişiler sizin ameliyattan cıkmanızı dort gozle bekleyen sevdiklerinizdir. Bir de ağlayan ufak birisi daha vardır. Anestezinin etkisinde olduğunuzdan ruya gorduğunuzu sanabilirsiniz ama bu sizin bebeğinizdir.
AMELİYAT SONRASI
Odanıza yerleştirildikten sonra servis hemşiresi siz tam olarak kendinize gelene kadar belirli aralıklarla tansiyonunuzu olcmek, nabzınızı saymak ve kanamanızı kontrol etmek amacıyla ziyaretinize gelir. Bir sure sonra doktorunuz da odanıza gelerek sizin ameliyat sonrası ilk değerlendirmenizi yapar. Daha sonra servis hemşiresine gerekli direktifleri vererek sizi ailenizle baş başa bırakır.
Sezaryen sonrası ilk gun zor gecebilir. Guclu ağrı kesiciler kullanılmasına karşın ameliyat yerinizde ağrı duyabilirsiniz. Sabırlı olmalısınız. İkinci gunden itibaren bu ağrı genellikle azalır.
Ameliyat sonrası kendinizi hazır hissettiğiniz andan itibaren (genellikle 6-12 saat sonra) yatağınızdan kalkmaya calışınız. İdrar yapma ihtiyacı hissettiğinizde servis hemşiresini haberdar ettikten sonra hemşire ve refakatciniz yardımıyla once yatakta doğrulunuz, baş donmesi olmazsa yavaşca ayaklarınızı yataktan aşağı sarkıttıktan sonra yataktan kalkınız. Kendinizi iyi hissediyorsanız yavaş yavaş odanın icinde adım atmaya başlayınız. Ameliyatın ilk saatlerinde baş donmeleri sık gorulduğunden başınız donerse tekrar yatağınıza geri donunuz. Gerekirse idrar yapma ihtiyacınız bir surgu yardımıyla giderilebilir. Hareket etmeye başlamadan once mutlaka servis hemşiresine haber veriniz.
Doktorunuz aksini belirtmediği surece 8. saat sonunda sıvı gıdalara gecebilirsiniz.
Sabahın erken saatlerinde doktorunuz tekrar sizin yanınıza gelerek durumunuzu gozden gecirir ve ameliyat kesisine bakar, gerekirse ameliyat yerine konan sargı bezini yenisiyle değiştirmek suretiyle pansuman yapar.
İkinci gunden sonra en sık karşılaşılan problem gaz cıkaramama ve buna bağlı olarak karında şişkinlik ve ağrı oluşmasıdır. Bu problemler genelde ilk sezaryeni olanlarda daha az gorulmesine karşın rahatsızlık verici olabilir. İlk onlem yeterince ve kendinizi iyi hissetttiğiniz her zaman dolaşmaktır. Gaz yapıcı gıdalardan kacınınız. Eğer gaz şikayetleriniz şiddetli olursa doktorunuza mutlaka haber veriniz. Şikayetleri gidermek icin ceşitli yontemler mevcuttur.
İkinci gunun dolmasından sonraki bir zamanda normal beslenmeye başladıysanız, ateş, aşırı halsizlik gibi bir şikayetiniz yoksa, kendinizi iyi hissediyorsanız doktorunuz sizi taburcu eder (Bazı doktorlar daha gec taburcu etmeyi tercih eder). Tehlike işaretleri anlatıldıktan sonra ertesi gun ya da iki gun sonra dikişleriniz alınmak icin gelmek uzere evinize gidebilirsiniz.
Taburcu olduktan sonra ağır işler yapmaktan kacınınız.
Size verilen ilacları duzenli olarak almaya devam ediniz.
Bebeğinizi uygun bir şekilde emzirmeye devam ediniz.
Dikişleriniz alındıktan sonra ("estetik dikişler" genellikle "kendiliğinden eriyen" materyalden yapılmıştır ve cıkarılması gerekmez) bir problem yoksa doktorunuz size banyo yapabileceğinizi soyleyecektir.
Doktorunuz izin vermediği surece cinsel ilişkide bulunmayınız.
Aşağıdaki durumlarda doktorunuzun size verdiği kontrol randevusunu beklemeden doktorunuzla irtibat kurunuz!!!
Kanama: Kural olarak adet miktarınızı gecen kanamalar ilk gunler normal olabilir ancak taburcu olduktan sonra kanamanın giderek azalması gerekir.
Ateş: ateşiniz 38 derece uzerine cıkarsa
Ağrı: ameliyat yerinde, karnınızda, bacaklarınızda, başınızda ya da vucudunuzun herhangi bir yerinde ağrı kesiciye cevap vermeyen bir ağrı ortaya cıkarsa
Dikiş yeri: Dikiş yerinde aşırı kızarıklık, sızıntı veya akıntı
Kotu kokulu akıntı
Hangi durumlarda sezaryen ile doğum kararı verilir?
Sezaryen ile doğum kararı gebelik muayeneleri esnasında verilebileceği gibi, doğumu induksiyon(suni sancı)ile başlatma girişimi başarısız olduğunda, ya da doğum eylemi başladıktan sonra verilebilir. Sezaryen kararı en sık doğum eylemi başladıktan sonra doğumun ilerlememesi ve fetusa ait problem geliştiği durumlarda verilmektedir.
Şu unutulmamalıdır: Bebeğin vucudu cıkana kadar herhangi bir donemde normal doğumdan vazgecilerek bebeğin sezaryen ile doğması kararı verilebilir!
Gebelik muayeneleri esnasında sezaryen kararı verilmesi
Doğumu sezaryenle gercekleştirme kararı henuz doğum eylemi başlamadan once, antenatal (doğum oncesi) incelemelerin herhangi birinde verilebilir. Elektif (acil olmayan) sezaryen adını alan ve randevu verilerek gercekleştirilen bu uygulama aşağıdaki durumlarda tercih edilir.
Placenta Previa
Plasentanın rahim ağzını tumuyle ya da kısmen kapatmasıdır. Kısmi kapatma durumlarında doğum eylemi esnasında serviks acılırken aşırı kanama olabileceğinden, tumuyle kapatma durumunda ise bebek hicbir şekilde kanala giremeyeceğinden doğum mutlaka sezaryenle gercekleştirilir. Tanı 36. gebelik haftasından sonra yapılan ultrason incelemesiyle konur. Bazı gebelerde gebeliğin erken donemlerinde yapılan ultrasonlarda plasentanın servikse yakın yerleştiği, bazen de serviksi tumuyle kapattığı gozlenebilir. Bu donemlerde sezaryen kararının hemen verilmesi doğru değildir, zira gebeliğin sonlarına doğru (36. gebelik haftasına kadar) plasenta uterusun buyumesiyle yukarı cıkarak normal yerleşimine ulaşabilir.
Bebeğin "ters" ya da "yan" durması
Fetuslar gebeliğin erken donemlerinde sıklıkla yan ya da makat pozisyonunda (baş yukarıda) dururlar ve pozisyonlarını sık sık değiştirirler. Belli bir gebelik haftasından sonra, ozellikle de 36. gebelik haftasından sonra bebek yeri daraldığından pozisyonunu değiştirmesi zorlaşır. 36. gebelik haftasından sonra bebeğin uterus icinde enlemesine durması sezaryen icin mutlak bir neden teşkil eder. Makat ile gelen fetusların dikkatli bir inceleme sonrasında vajinal doğumuna izin verilebilir. Ancak onde gelen kısım (yani doğum kanalına ilk giren kısım) ayak ise doğum mutlaka sezaryen ile gercekleştirilir. İlk doğumunu yapacak anne adaylarında makat gelişi ile doğum mumkun olmakla beraber bebeğin doğumu esnasında oluşabilecek muhtemel riskler yuzunden sezaryen ile doğum sıklıkla uygulanmaktadır.
İri bebek
Doğumu yakın olan bir bebeğin ultrason ve klinik incelemelerle 4500 gramdan daha ağır olduğunun saptanması durumunda sezaryen ile doğum tercih edilir. Ortalama bir boyda ve kiloda olan bir anne adayında iri bebekte doğum eyleminin birinci ya da ikinci evresinde anne adayı ya da bebekte istenmeyen bazı durumlar oluşabilir. Bunlar arasında en sık gorulenler doğumun ilerlememesi ve ikinci evrenin sonunda omuz takılmasıdır. Bu risklerin gercekleşmesini onlemek icin sezaryenle doğum tercih edilebilir.
Pelvis Darlığı (catı darlığı)
Bu duruma genellikle anne adayının cocukluk cağında gecirdiği ve kemik pelvis yapısını bozan hastalıklarda rastlanır. Şupheli durumlarda antenatal donemde yapılan dikkatli bir muayene ile tanı koyulur. Pelvis yapısı uterus icindeki bebeği doğurmaya uygun değilse sezaryen ile doğum kararı verilir.
Herpes Simpleks Enfeksiyonu
Herpes simpleks virusu (HSV) enfeksiyonunun bulaştırıcılığının devam ettiği donemde anneden bebeğe doğum esnasında virus bulaşma riski vardır. HSV bebekte ciddi santral sinir sistemi enfeksiyonuna neden olabileceğinden doğum sezaryen ile gercekleştirilir. Ancak bazen sezaryen bile bulaşmayı engelleyemeyebilir.
Daha once sezaryenle doğum yapmış olanlar
Sezaryen esnasında uterusa bir kesi yapılır. Bu kesi bebek cıkarıldıktan sonra usulune uygun bir şekilde dikilerek kapatılır. Ne kadar iyi kapatılırsa ve ne kadar mukemmel iyileşirse iyileşsin kesi bolgesinde uterus kasının butunluğu bozulmuştur. Daha sonraki gebeliklerde uterus ve bebek tekrar buyumeye başladığında bu eski kesi yerinde bir gerginlik oluşur. Bu gerginlik kesi bolgesinin kendi kendine acılmasıyla (dehisans) ya da bolgede yırtık oluşmasıyla (uterus rupturu) sonuclanabilir. Boyle bir durum kanamaya yol acarak ve plasentanın işlevlerini bozarak anne adayı ve bebek icin ciddi bir tehlike oluşturabilir.
Sezaryen ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte uterusta dehisans ya da ruptur oluşma riski nedir?
Bu sorunun cevabını verebilmek icin uterustaki kesinin yerini bilmek gerekir: Sezaryende uterusa duruma gore iki ayrı kesi turunden biri uygulanır. Birinci ve en sık uygulanan, uterusun serviksle birleştiği alt kesime (alt segment) uygulanan yatay kesidir. İkinci kesi şekli ise uterusun yukarısında govde kısmına uygulanan dikey kesidir. Klasik insizyon (kesi) adı verilen bu dikey kesi bebeğin alt segment kesisinden cıkmasının zor olduğu durumlarda uygulanan nadir bir kesi şeklidir. Alt segment yatay kesilerde gebelik esnasında uterusun gebelik ya da doğum eylemi esnasında bu kesi yerinden yırtılma olasılığı binde 2 civarındadır. Klasik insizyonda ise uterus govdesi ciddi hasar gorduğunden oran tam olarak bilinmemekle beraber cok yuksektir.
Sezaryen ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte vajinal yoldan doğum yapma şansı var mıdır?
Onceki doğumunu sezaryenle yapmış olanlarda şimdiki doğumun da sezaryenle gercekleştirilmesi mumkundur, ancak genellikle denenmez. Ozel koşullar yerine getirildiğinde onceden sezaryenle doğum yapmış bir anne adayı normal doğum yapabilir (Bu ozel koşullar arasında en onemlisi doğum eylemi esnasında acil olarak ameliyata alınmaya uygun şartların varlığıdır). İstisna oluşturabilecek tek durum onceki sezaryen operasyonunda klasik insizyon kullanılmış olmasıdır. Bu durumda sonraki doğumların hepsinin sezaryenle gercekleştirilmesi şarttır. Sezaryenle doğum yapmış annelerin ameliyatlarının ne şekilde yapıldığını bilmeleri ve taburcu olurken bu konuda bir belge almaları daha sonra vajinal yolla doğum yapmak isteyebileceklerinden onemlidir.
Hangi durumlarda sezaryen ile doğum kararı verilir?
Doğum kanalını tıkayan myomlar ya da kanalda yer alan diğer kitleler
Doğum kanalına yerleşmiş buyuk miyomlar ya da diğer kitleler, nadiren de perinede yer alan HPV enfeksiyonuna bağlı buyuk kondilom lezyonları bebeğin kanaldan gecişine ve doğumuna engel teşkil edebilir.
Anne adayının doğumun ikinci evresinde ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlar
Bazı kalp ve beyin hastalıkları olan anne adaylarında kafa ve karın ici basıncını artıran ıkınmalar sakınca teşkil eder. Bu durumda anne adayı hastalığın uzmanı ile konsulte edildikten sonra doğum sezaryen ile gercekleştirilir.
Bebekteki bazı anomaliler
Bebekte yaşamla bağdaşan ancak doğum kanalından gecişi engelleyecek omfalosel, hidrosefali gibi fiziksel kusurlarda sezaryen tercih edilir. Doğan bebeğe ilgili uzman doktor tarafından kısa zamanda mudahale yapılır.
Diğer durumlar
Yukarıda sayılanlar henuz doğum eylemi başlamadan once sezaryen kararı verilen durumların tumune yakınını kapsar. Bunun dışında bebekle ya da anne adayıyla ilgili gebeliğin seyirinde sezaryen kararı verilen nadir durumlar da mevcuttur. Vajinismus (vajina girişinin kasılarak penisin girişine izin vermemesi-bu durum vajinal muayene ile doğumun gidişatını takibi imkansız kılacağından sezaryen icin bir neden teşkil eder) bunlardan biridir. Tedaviye direncli vajinismus olgularında son care olarak sezaryene başvurulur. Vajinismus dışında anne adayında normal doğumu engelleyecek psikiyatrik bozukluklar, anne adayının normal doğumdan aşırı korkması ve ikna edilememesi sezaryen ile doğum kararı verilmesinde etkili olur.
Diğer bir grup elektif sezaryen ise, kesin ve bilimsel bir gerekce olmamasına karşın doktorların bebek sağlığı icin daha uygun olacağı hissini taşımalarıyla uygulanan sezaryenlerdir. Uzun suren bir "kısırlık" doneminden sonra IVF (tup bebek) ya da diğer yontemlerle gebe kalan, daha onceden cok sayıda duşuk ya da erken doğum kayıpları nedeniyle cocuk sahibi olamayan, daha once gebelik ya da doğum eylemi esnasında bir ya da daha fazla sayıda bebeğini kaybeden anne adaylarına coğunlukla sezaryen ile doğum onerilmekte ve bu oneri anne adayı tarafından da genelde olumlu karşılanmaktadır. Burada temel duşunce anestezi ve sezaryenin anne adayına getirdiği riskin normal doğumdan cok daha fazla olduğunun bilinmesi, ancak zorluklar sonunda elde edilen bebeğin canlı doğmasının garanti altına alınması icin bu risklerin kabullenmesidir. Bebeğin sağlığı acısından normal doğum ve sezaryen ile doğumu karşılaştıran calışmalar mevcut olmakla beraber celişkili sonuclar cıkmaktadır. Riskli olmayan bir gebelikte buyuk bir olasılıkla vajinal yoldan doğum bebek icin en uygun olanıdır. Cunku doğa bu yolu secmiştir.
Sezaryen ile doğumun ebette ki cok onemli avantajları vardır: Plasenta previa olgularında vajinal yoldan doğum girişimini anne ve bebek icin olumle sonuclanması mutlaktır ve bu durumda uygulanan sezaryen hayat kurtarıcıdır. Bu konuda kimsenin bir yorum yapması soz konusu değildir. Uzerinde durulması gereken konu vajinal yoldan doğması mumkun olan bebeğin sezaryen ile doğurtulmasında bebek sağlığını korumada olumlu etkisi olup olmadığının tam bilinmemesidir.
Boyle durumlarda da sezaryen onemli avantajlar sağlayabilir: bebek her turlu yoğun bakım şartları hazırlandıktan ve uygun koşullar yerine getirildikten sonra sezaryen ile planlı bir şekilde doğurtulur. Vajinal doğumda ise doğum şartların tam uygun olmadığı beklenmedik bir zamanda olabilir. Sezaryende bebek olgun olduktan hemen sonra (39. haftada) doğurtulur. Doğum eyleminin başlaması beklendiğinde ise gebelik suresi 42. haftaya kadar uzayabilir. Bu ek 3 hafta icerisinde bebek beklenmedik bir şekilde olebilir. Bu sayılan durumlar cok nadir rastlanan durumlardır. O yuzden sezaryen yalnızca kesinlikle gerekli olan durumlarda (previa gibi) uygulanmalıdır. Kesin gerekli olmayan durumlarda ise her gebe ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının doğum şekli konusundaki hissi ve tecrubeleri doğum şekline karar verilmesi konusunda on plana alınmalıdır. Sezaryen aşırı ve gereksiz yere uygulandığında doğal surecin tersine gidildiğinden kitlesel duzeyde bakıldığında anne ve bebek hayatına olumsuz etki etmesi kacınılmazdır.
Elektif sezaryenin uygulanması
Sezaryen ile doğumu elektif olarak gercekleştirmek icin anne adayının gebelik haftası kesin olarak belirlenmiş olmalıdır. Diabet gibi bebeğin akciğerlerinin gec olgunlaştığı durumlar haric, 39. gebelik haftasından sonra bebek olgunlaşmış kabul edilir. Bu nedenle elektif sezaryen sıklıkla 39. gebelik haftası icinde uygulanır. Gebelik haftasının kesin olarak belli olmadığı durumlarda nadir de olsa akciğerleri olgunlaşmamış premature bir bebek doğurtulma riski vardır.
Gebeliğin seyrinde bazen doğum eylemi başlamamasına rağmen acil sezaryen kararı verilen durumlar da vardır. Bunlar genellikle beklenmedik durumlardır. Bebeğin kalp seslerinin bozulmuş olması ve fetal distres ortaya cıkması, ablatio gelişmesi (plasentanın erken ayrılması) ya da nadiren suların gelmesi esnasında kordonun sarkması durumunda doğum eylemi başlamadan acil sezaryen uygulanır.
Doğum eyleminin başlatılma girişimlerinin başarısız olması (başarısız induksiyon girişimi) durumunda sezaryen kararı verilmesi
Beklenen doğum eyleminin başlamadığı durumlarda anne adayına serviksi olgunlaştıran ilaclar ve suni sancı verilir. Buna induksiyon adı verilir. İnduksiyon doğum eylemini başlatmada başarısız olursa sezaryenle doğum gercekleştirilir. İnduksiyon en sık miad gecmesinde uygulanır. Anne hayatının ya da bebek hayatının tehlikede olduğu durumlarda da (ağır preeklampsi ve fetal distres gibi) fetus miadında olmasa bile induksiyonla doğum eylemi başlatılmaya calışılır.
Hangi durumlarda sezaryen ile doğum kararı verilir?
Doğum eylemi başladıktan sonra sezaryen kararı verdiren durumlar
Duzenli olarak takibe giden gebelerde yukarıdaki sayfalarda anlatılan durumlar soz konusu olduğunda doğum eyleminin başlaması beklenmez ve sezaryen ile doğum gercekleşir. Gebelerin buyuk kısmında bu yukarıdaki durumlar soz konusu olmadığından bu gebelerin doğum eylemine girmesi beklenir.
Ancak doğum eylemi esnasında aşağıda anlatılan beklenmeyen durumlar soz konusu olduğunda doğum eylemi yarıda kesilerek sezaryen ile doğum kararı verilir. Yukarıda bahsedilen ve elektif (planlı) sezaryen kararı verdiren durumların tumu, bu durumlar onceden belirlenememişse (duzenli kontrollere gidilmemesi durumunda) doğum eylemi başladıktan sonra da sezaryen ile doğum kararı verilir.
Doğum eyleminin birinci evresinde sezaryen kararı verdiren durumlar
Duzenli olarak antenatal takiplere gittiniz. Antenatal takiplerinizde hic bir problem saptanmadı. Doğum eylemi başladı. Henuz servikste acılma tam değil, sancılar devam ediyor. Ne gibi durumlarda sezaryen gerekir?
Birinci evrenin uzaması
Serviksteki acıklık uygun şekilde ilerlemezse durum değerlendirmesi yapılır. Uterus kasılmaları zayıflamışsa ya da duzensizleşmişse ve bunun icin bir neden bulunamıyorsa anne adayına durumu gidermek amacıyla damardan uterus kasılmalarını duzene sokmak amacıyla oksitosin (suni sancı ilacı) verilir. Yeterli dozda oksitosine rağmen serviks acıklığı ilerlemiyorsa sezaryen kararı verilir. Kasılmalar duzenli olmasına, hatta normalden daha kuvvetli olmasına rağmen serviksteki acıklık ilerlemiyorsa bebeğin pelvisten gecmeye uygun olup olmadığının tekrar değerlendirilmesi gerekir. Baş pelvis uygunsuzluğu durumunda kasılmalar ne kadar duzenli ve şiddetli olursa olsun serviksteki acıklık ilerlemez. Baş pelvis uygunsuzluğu tanısı konamamış bir iri bebek durumuna bağlı olabileceği gibi, bebeğin doğum kanalına alın gelişi ile girmeye calışması gibi diğer bazı anormal durumlara bağlı olarak ortaya cıkabilir. Tum bu durumlarda kasılmalara rağmen serviksteki acıklık ilerlemez. Bu durumda artık normal doğum imkanı kalmamıştır ve sezaryenle doğum gercekleştirilir.
Fetal distres ortaya cıkması(fetusa ait problemler)
Birinci evrede fetus kalp seslerinde bozulma saptanırsa bu durum anne adayı sol yanına yatırılarak, oksijen ve sıvı verilerek giderilmeye calışılır. Fetal distres normal doğumu bekleyemeyecek kadar ağırsa ve onlemlerle duzelmiyorsa doğum sezaryenle gercekleştirilir.
Kordon sarkması
Makat ile doğumda sık rastlanır. Bazen de baş gelişinde su kesesinin kendiliğinden acıldığı durumlarda ya da doktor tarafından acılması durumunda kordon sarkabilir. Doğumun dakikalar icerisinde gercekleştirilmesi gerektiği ender durumlardan biridir. Acil sezaryen uygulanır.
Plasentanın erken ayrılmasına bağlı fetal distres ya da aşırı kanama
Plasenta erken ayrıldığında ayrılmanın şiddetine gore kanama ya da fetal distres bulguları ortaya cıkar. Anne hayatı kanama nedeniyle, fetus da fetal distres nedeniyle tehlikeye girerse doğum sezaryen ile gercekleştirilir.
Doğum eyleminin ikinci evresinde sezaryen kararı verdiren durumlar
Birinci evreyi atlattınız. Serviks tam acık, doğuma cok az kaldı. Doğumun bu kadar yaklaştığı bir donemde sezaryen hangi durumlarda gereklidir?
Bebeğin doğum kanalında sıkışması
Bebek başının doğum kanalının tam ortasında yer alan dikensi cıkıntıları aşmak icin on-arka doğrultuda olması gerekir. Bu donuşu başaramaz ve baş yatay konumda bu dikensi cıkıntılara ulaşırsa burayı aşması oldukca zor olur. Derinde transvers duruş adı verilen bu nadir durumda vakum ile bebeği cekmek cok travmatik olabileceğinden sezaryen ile doğum gercekleştirilir.
Vakum ekstraksiyonunun başarısız olması
İkinci evrede bazı durumlarda vakum uygulamak gerekebilir (vakum ekstraksiyonu ile doğum). En sık fetal distres ve ikinci evrenin uzaması nedeniyle vakum uygulanır. Vakum uygulaması ile doğum gercekleştirilemezse doğum sezaryen ile gercekleştirilir.
[h=2]Antalya Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sezaryen!!!!!!
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sezaryen!!!!!!