Hayatımızın icinde hem fiziken hem de ruhen bağlandığımız olgular var. Buyuk resme baktığımızda buna genel bir ad verirsek "Bağımlılık" diyebiliriz. Bağımlılık kelimesi genelde zararlı alışkanlıkları nitelendiriliyor fakat kendimize zarar verse de vermese de yapmaya devam ettiğimiz pek cok şey bağımlılık kapsamına girebilir. Coğu zaman fark etmediğimiz gunluk hayatımızda da varlığını koruyanların yanında, duyunca "Bu kadarı da olmaz!" dedirten bağımlılıklar var. İşte insanları etkileyen; psikolojik, sosyolojik hatta biyolojik etkenler doğuran ilginc bağımlılık turleri: Listenin başında parmak emme bağımlılığı yer alıyor. Parmak ya da emzik emmek, bebeklerde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Bebeklik ve cocuk doneminde sutten kesilme ile beraber ortaya cıkan parmak emme isteği eğer ebeveyn tarafından engellenmeze ergenlik ve yetişkinlikte de devam edebiliyor. Bu bağımlılık uzun sure devam ettiğinde; ağız icinde sorunlara, emilen parmak boyutunun uzamasına, cene bozukluğuna, sosyalleşememeye ve dişlerin yamuk cıkması gibi ciddi problemlere yol acıyor.
Bireyler genelde unutmak istemediği anları hatırlamak, estetik gorunduğu icin ya da anlamlı bulduğu icin yaptırıyor. Bir kez yaptırdıktan sonra onunu alamayan ve surekli yeni dovmeler yaptırmaya devam eden cokca insan var. Ozellikle son zamanlarda gencleri tesiri altına alan dovme bağımlılığı, pişmanlık doğuran sonuclara neden olabiliyor. Dovme yaptırmayı abartıp, tum bedenine hatta yuzlerine kadar dovme yaptırmak, geri donuşu zor olan bağımlılıkla sonuclanıyor. Halk arasında "işkolik" olarak bilinen bu bağımlılık turu, bireyi psikolojik acıdan cokuşe surukleyebilecek kadar ciddi sorunlar oluşturabilir. İşini ozveri ile yapmanın otesine gecip, artık iş yerini hayatının odak noktası yapan kişiler, sosyal cevreden uzaklaşınca yavaş yavaş yalnızlaşmaya başlıyor. Oyle ki iş bağımlısı olan insanlar gece başını yastığa koyduğu anda bile surekli calışma hayatını duşunmektedir.
Sağlık amacıyla yapılan mudahaleler dışında, gunumuz modern cağında başlayan estetik furyası bircok insanı icine almayı başardı. Ozellikle gencler ve kadınlarda gorunen estetik ameliyat olma bağımlılığı bedeninde surekli yeni bir kusur aramasına sebep oluyorken, bir yandan da psikolojik acıdan tatminsizlik duygusunu korukluyor. Kendiyle barışık olmanın arasına duvar oren estetik bağımlılığı geri donuşu zor ve gercekten uzak yapay bir gorunuşe sebep oluyor.
Eğer her sabah yorgun uyanıyor ve uyanır uyanmaz eliniz kahveye gidiyorsa muhtemelen kafein bağımlısı olabilirsiniz. Kafein bağımlıları insan vucudunun gunluk ihtiyacı dışında kafein miktarı alarak buna karşı duyarsızlaşmaya başlıyor ve kahve ihtiyacının sınırı gitgide artıyor. Kahve icemediklerinde agresifleşmeye başlayan bireylerde el titremeleri gibi ciddi problemler oluşabiliyor.
Spor esnasında yapılan egzersizler sinir sisteminde ceşitli kimyasalları salgılar. Endorfin ve dopamin olarak vucutta dolaşan bu kimyasalla bedende bir zevk veya odul duygusu yaratır. Bu durum da zamanla insan bedeninde bağımlılığa yol acmaktadır. Başta insan bedenine kazandırılmış en doğru bağımlılık turu olarak gorunse de zamanla kas geliştirme ve egzersiz bağımlılığı ciddi sorunlara yol acıyor.

Şeker, gunluk hayatta hemen hemen herkesin yediği gıdalar icerisinde yer almaktadır. Meyvelerde bulunan bir miktar şeker insan bedeni icin yeterliyken cikolatanın tuketim kulturu tarafından piyasaya surulmesiyle beraber reddedilemeyen besinler arasında ilk sırada yer alıyor. Cikolata bağımlıları gun iceresinde sıklıkla cikolata yer ve yemediklerinde agresifleşme, mutsuz tavır sergileme gibi ceşitli reaksiyonlar gosterir. Cikolata icerisinde uyuşturucuyu andıran, beynin serotonin hormonu salgılamasına yol acan alkaloidler icerir. Seratonin hormonu ise insana; canlılık, mutluluk ve zindelik hissi verir. Cikolata yendiğinde, bağımlılığa neden olan his ve vazgecememe durtusu ise bundan kaynaklıdır.