Psikoloji Bozulur mu?
Uzunca bir suredir ‘’Psikolojim bozuk’’ ‘’Psikolojim bozuldu’’ gibi sozlerle insanların hayatlarından ve mutsuzluklarından yakındığına şahit oluyorum. Bazen dayanamayıp, kendimi bu insanlara ‘’Acaba moraliniz bozulmuş olmasın? İkisi farklı şeyler cunku,’’ derken bulduğum oluyor. Kişisel gozlemim de bu insanların bircoğunun moralinin bozuk olduğu yonunde. Neden mi? Cunku, canları sıkkın olsa bile, gozlerinde bir umut ışıltısı gorebiliyorum. Sevme ve sevilme kapasitesine sahipler. Bunu umarım başka bir yazımda daha detaylı anlatabilirim. İyi hazırlandığınız bir sınavdan beklediğinizden cok duşuk bir sonuc aldığınızı duşunun, ya da bir yakınınızın ciddi bir hastalığa yakalandığını oğreniyorsunuz. Bu tur durumlarda kacınılmaz olarak moralimiz bozulur.
Ancak canımızı sıkan, moralimizi bozan olaylar, hatta bizi yıkan olaylar bile her zaman psikolojimizi bozmaz. Psikolojimizi bozan şey, bu olaylar karşısında, coğu kez cevrenin de etkisiyle, yanlış bir bakış acısı geliştirmek, duygularımızı bastırmak gibi sureclerdir. Somut bir ornek olması icin, sınav orneğine geri donelim. Aylarca calışıp ter doktuğunuz, iyi universiteye girmek gibi geleceğinizi uzerine kurma hayalleriyle kendinizi uzun bir muddet meşgul eden bir sınavdan bir talihsizlik sebebiyle duşuk not aldığınızı var sayalım. Bu durumda olması gereken, bir sure gerektiği şekilde uzulmek, ama bir yandan da gecmişe değil, geleceğe odaklanıp hedefinize bir başka yolla nasıl ulaşabileceğinizi duşunmek olmalıdır.
Evet, uzucu bir olay yaşadığımızda uzulmek gibi bir hakkımız ve doğal bir ihtiyacımız vardır. Ancak maalesef, bir takım abartılı ‘’olumlu duşunme’’ ozentilikleri sebebiyle bu ihtiyac ihmal edilmektedir. Bana sorarsanız, bu yuzden, insanlar uzucu bir olay yaşayıp moralleri bozulduğunda bir yandan istemsiz bir şekilde uzulurken, diğer yanda hissettikleri acı icin icten ice sucluluk duymaktalar. Hayır, tam tersine. Uzucu bir olay yaşadığımızda uzulmek gibi doğal bir ihtiyacımız var. Bir sure uzulmek ve tecrubeden ders almak, sonrasında yeni bir yol haritası cıkarmak, yaşadığımız anın tadını tekrar yakalamak hedef olmalıdır. Bu durum, gecici bir moral bozukluğu sonrasında donulen psikolojik denge halini temsil eder.
Peki psikolojinizi nasıl mı bozabilirsiniz? Yaşadığınız olay, gecmişten değil, bugunden ve gelecekten bir parca haline gelirse… Her gun kotu gecen sınavınızla uyanıp, ne kadar berbat bir hayata sahip olduğunuzu devamlı olarak duşunerek, kendinize acıyarak, cevrenizdekilerin size verdikleri emekleri duşunup kendinizi suclu hissederek, gelecekten umidinizi keserek… Okurken bile depresifleştiniz, değil mi? Ote yandan, olanı olmamış gibi gorme fantazisi de maalesef psikolojimizi bozabilir ve hatta bizi hastalandırabilir. Bu, ‘’inkar’’ adı verilen bir savunma mekanizmasıdır. Gerceklerle yuzleşmek istemeyen benlik (ego), olan acıyı olmamış gibi varsaymak ister. Oysa, uzulmek, hatta yas tutmak hedef değilse de sağlıklı kalabilmek icin gereken değerli bir surectir. Uzuntusu doya doya yaşanmamış, bunyenin psikolojik olarak ihtiyac duyduğu yası tutmamış kişiler, bu acıları kişiliklerinin bir parcası haline getirirler. Kişiliğin bu yonu, yaşadıkları yeni acıları da gormezden gelerek surekli neşeli, konuşkan, cevrelerine neşe yayarken ic dunyalarında sessiz bir acının huznunu barındırmaya bir omur boyu kişiyi mahkum edebilir. Hayatmışcasına acımasız bir şekilde ifade edeyim: Bir yakınınız vefat ettiğinde yasını tutmazsanız, o olmemiş gibi kabul ederseniz, o sizinle yaşar ve her gun olur. Uzuntusu yaşanmayan yıkımlar, asla gecmişte kalmayı başaramaz, bugun ve yarın haline gelir.
Peki, cozum ve yaşanılan uzuntuden yıkılmak yerine o sıkıntıyı ‘’aşma’’ sureci nasıl olmalıdır? Yaşanılan surecin bir tutam norobilimsel temelini anlamak onemlidir. Sınav orneğine geri donelim.Beyniniz, yani duygu, duşunce, davranış organını; uzuntulu durumlarda ister istemez dopamin hormonu gibi ‘’hayatı ilginc kılan,’’ yaşama enerjisini veren hormonların salımını duşurur. Zaten sınava hazırlanma surecinde beynin aşırı stres geliştirmesi eşlik etmiştir. Bu yuzden, yaşanılan strese cevap veren hipotalamus bolgesi, kronik bir strese kişiyi surukluyor olabilir. Evet, moral bozan olaylar beynin norokimyasını, yani beyin sinirlerinin kimyasını bozarak etkisini gosterir. Halk arasında canı sıkılan kişilerin ‘’Sinirlerim bozuldu,’’ demeleri bu anlamda oldukca isabetli bir ifadedir aslında.
Ancak, burada kurtarıcı olan bilgi şudur: Asla beynimizdeki bu kimyasalların kolesi değiliz! Bilincli olarak yaptığınız şey, kendinizi zorlayarak da olsa ‘’duşunuyorum’’ dediğiniz şey, beyninizdeki bu norokimyasalların salınımlarını etkiler ve değiştirir. Kendinizi bu ruhsal burhandan cıkarabilmek icin yapabileceğiniz şeylerden birisi, spor yapmak olabilir. Spor yapmak da beynin kimyasını değiştirir ve ister istemez insan daha mutlu ve rahatlamış hale gelir. Moraliniz bozulduğunda, eve yuruyerek geliyorsanız, yolu uzatabilir, hızlı adımlarla otuz dakika boyunca yuruyebilirsiniz. Tabii, morali bozulmuş bir bunye icin biraz zorlama gerekecektir. Ancak, bazı iyi şeyler, ancak kendinizi zorladığınız zaman gercekleşir.
Ozetle, hayatında ister istemez stresli durumlarda kalan, uzuntulu, acı gunleri ister istemez yaşayan biz insanlar icin uzerinde durulması gereken iki onemli surec vardır. Bunlardan birincisi, yeterince uzulmek, uzuntuyu inkar etmeden, acıyı inkar etmeden bir sure uzgun kalmaktır. Yas tutmak değerlidir. Yası tutulmamış her uzuntu, kişiliğin bir parcası haline gelir. Diğer surec de şudur: Bu olaydan yıkılarak değil, buyuyerek cıkmayı, yaşanan acıyı bir tecrubeye donuşturmek icin, yaşanmış bazı zorlukları ve yıkımları mercek altına almadan onunuze bakmak. İşte size psikolojinizi bozmadan yaşayabileceğiniz bir emekli bir hayat haritası! Psikanalist Nancy Mcwilliams’ın dediği gibi: ‘’En ağır bir olay bile, gerektiği gibi yas surecinden gecirildiğinde ‘travmatize olmadan,’ atlatılabilir.’’ Ya da halk arasındaki populer deyimiyle, kişinin psikolojisi bozulmadan… Metin olun, uzulmekten ve buyumekten korkmayın, belki psikolojiniz değil, moraliniz bozulmuştur. Onune bakıp, yaşadığı anın tadını almayı, hayatı yaşanılabilir kılan bir kural haline getirenlerden olmak dileğiyle... Psikolojinize iyi bakın.
Psk. Esra Ozbey
[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Psikoloji bozulur mu?
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji bozulur mu?