Omurga Cerrahisi
Omurga cerrahisi dediğimiz zaman kafa tabanı-boyun omurga bileşkesinden başlayıp sakrum kemiğini icine alarak kuyruk sokumuna kadar uzanan tum omurga bolgelerini icerir. Omurganın bircok hastalıkları en cok bel bolgesinde karşımıza cıkmakla beraber boyun omurgasında, sırt omurgasında ve sakrumda gorulebilmektedir. Omurgayı tutan hastalıklar doğuştan olabileceği gibi sonradan da yaş ilerledikce karşımıza cıkabilmektedir. Doğuştan olan omurga hastalıklarını oluşturan konjenital skolyoz, kifoz, kifo-skolyoz, omurganın gelişimsel bozukluklara bağlı gorulebilen spina bifida, omurganın formasyon ve segmantasyon anomalileri bunlardan bazılarıdır. Adelosan idiopatik skolyoz ise gelişme cağında pubertede sıklıkla karşımıza cıkar ve bunların bir kısmı ilerleyerek cerrahi tedavi gereksinimi doğurur. Yaş ilerledikce omurlar arasında olan disk dokusu yaşlanmaya, icerisindeki sıvı miktarı azalmaya başlar. Omurlar arasındaki disk dokusunun dejenerasyonu ile omurgadaki dejenerasyon (bozulma ve yaşlanma) sureci başlamış olur. Disk yapısının bozulması sonrasında omurlar arasındaki eklemlerde dejenerasyonlar ve eklem kapsullerinde gevşemeler oluşur. Bu surec ilerlerse eğer karşımıza omurilik kanalında daralma (spinal stenoz), omurların birbiri uzerinde kayması (spondilolistezis) ve dejeneratif skolyoz tabloları cıkabilir. Omurganın yukarıda bahsedilen dejeneratif hastalıkları genellikle orta yaştan sonra (50-55 yaş sonrasında) ilerliyerek karşımıza cıkar ve oldukca ağrılı bir surectir. Bunların dışında omurganın duşme veya trafik kazası sonrası gorulen kırıkları ve kaymaları, omurga tumorleri, omurganın iltihabi hastalıkları (bakteriyel diskitis ve omurga tuberkulozu gibi) ve daha once gecirilmiş omurga operasyonları sonrası gelişen bazı problemler (duz bel sendromu, psodoartroz, komşu segment hastalığı, başarısız bel sendromu) sayılabilir. Omurga cerrahisinde uygulanılan yontemler; mikrocerrahi, endoskopik disk cerrahisi, minimal invazif cerrahiler, fuzyonsuz enstrumantasyon teknikleri (dinamik stabilizasyon), total disk protezleri ve fuzyonlu enstrumantasyon cerrahilerini icermektedir. Omurga cerrahisinde uygulanan bu teknikler hem hastanın kliniğine ve patolojisine, hem de cerrahın deneyimine ve tercihine gore değişebilmektedir.
Omurilik Cerrahisi
Spinal kord veya omurilik boyun bolgesinden başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanır. Omuriliğin cerrahi gerektiren hastalıklarının belirtileri gorulduğu omurilik segmentine ve yerine gore değişkenlik gostermektedir. Orneğin boyun bolgesinde omurilik tutulumu kollarda ve bacaklarda gucsuzluk ve hissizlik yaparken, sırt ve bel bolgesinde omurilik tutulumu bacaklarda gucsuzluk ve hissizlik yapabilir, kolları etkilemez. Omurilik genellikle erişkinlerde birinci bel omuru ile ikinci bel omuru arasında sonlanır. Bu bolgeden sonra spinal kord kauda equina olarak adlandırılır. Kauda equinada omurilikten ayrılan sinirler bacaklara doğru ilerler ve herbiri ayrı kas dokularında sonlanır. Omurilik cerrahisi omuriliğin tumorlerinde, enfeksiyonlarında (apseler), kistlerinde (sringomiyeli), vaskuler (damarsal) anomalilerinde (AVM, kavernom, AV fistuller) ve gergin omurilik sendromuna neden olan durumlarda (split kord sendromu, kalın filum terminale, intraspinal lipom, dermal sinus traktı) uygulanmaktadır. Omurilik cerrahisi rutin olarak bir ameliyat mikroskopu yardımıyla ve mikrocerrahi teknikler ile yapılır. Omurilik cerrahisi uygulanırken normal dokulara zarar vermemek icin intraoperatif noromoniterizasyon son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.


[h=2]İstanbul Beyin Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]