[h=1][/h]Dunyada her 10 saniyede bir kişi şeker hastalığına bağlı organ hasarı yuzunden hayatını kaybetmektedir.
Morbid obez hastalar arasında şeker hastalığı gorulme oranı %25 in uzerindedir.
Tip 2 şeker hastalığı olan şişman bireylerin gunumuzdeki en efektif tedavisi metabolik ve bariatrik cerrahidir.
Bariatrik veya metabolik cerrahi geciren tip 2 şeker hastalarının yaklaşık %80 i ilac kullanmayacak şekilde hastalıktan kurtulurlar.
Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ,diyabet hastası olup BMI >35 olan ve BMI 30 -35 olup şeker hastalığı mevcut ilaclar ile kontrol altına alınamayan hastalara bariatrik cerrahi onermektedir.
Şeker hastalarında operasyon sonrası iyileşme kriterleri, ameliyatı takip eden 2 yıllık donemde:
Aclık şekerin ilac tedavisiz 126 mg/dl altına inmesi
HbA1c duzeyinin ilac tedavisiz %6.2 altına duşmesi şeklinde tanımlanır.
Metabolik Sendrom
Bel cevresinin erkeklerde >102 cm, bayanlarda >88 cm olması
Trigliserid duzeyinin kanda 150 mg/dl veya uzerinde olması
LDL kolesterolun erkeklerde 40 mg/dl, bayanlarda 50 mg/dl altında olması
Yuksek tansiyon(>130/>85 mmHg)
Yuksek kan şekeri(>110 mg/dl)
Yukarıdaki kriterlerin en az 3 tanesine sahip olan bir kişide metabolik sendrom olduğu kabul edilir.
5 yıldan daha az suredir şeker hastalığı tanısı konan hastalarda metabolik cerrahi daha iyi sonuc verir.
Ameliyat oncesi HbA1c duzeyleri iyi olan şeker hastalarında metabolik cerrahi daha iyi sonuc verir.
Sadece diyet tedavisi ile şekeri kontrol altında olan diyabet hastalarında,ilac kullananlara oranla cerrahiden cok daha iyi sonuc alırlar.
Haplarla tedavi olan şeker hastaları, insulinle tedavi olan şeker hastalarına oranla metabolik ameliyatlardan daha iyi sonuc alırlar.
BMI>35 uzerinde olan şeker hastalarında cerrahi sonuclar daha iyidir.
Fazla kilolarının %60 ve uzerindeki kısmını veren (EWL-Excess weight loss) şeker hastalarında sonuclar daha iyidir.
Genc yaştaki ve C-peptid duzeyi>2.9 ng/ml uzerinde olan şeker hastalarında cerrahi sonuclar daha iyidir.
Şeker hastalığının kontrolu acısından, mide bypass uygulananlarda ,tup mide uygulananlara oranla sonuclar daha iyidir.
Gastrik bypass ameliyatında genellikle şeker hastalığından kurtulma , ciddi kilo kaybı olmadan once gercekleşmektedir.
Şeker metabolizmasındaki duzelme tek başına kilo kaybı ile acıklanamaz; cunku metabolik cerrahi sonrası gunler icinde şeker metabolizması toparlanmaktadır.
Kilo kaybı ile birlikte insulin duyarlılığını arttıran hormon (adiponektin) miktarı ve insulin reseptor sayısı artmaktadır.
Kilo verme miktarı eşit olarak alındığında gastrik bypass ın , kalori kısıtlayıcı ve gastrik bant operasyonlarına oranla şeker metabolizmasını daha iyi ayarladığı gorulmuştur.
Bağırsaklar vucudumuzdaki en buyuk endokrin organdır.Sindirimin yanı sıra vucut ağırlığını ve şeker metabolizmasını duzenleyen bir cok hormon salgılanmaktadır.
Bariatrik ve Metabolik cerrahi sonrası şeker hastalığının kontrole alınmasında 2 hipotez one surulmuştur:
Hindgut Hipotezi: Besinler yapılan bypass sonrası direkt olarak ince bağırsağın son parcasına gececeği icin buradaki L hucreleri uyarılarak salgılanan hormonlar vasıtası ile diyabet kontrol altına alınır.
Foregut Hipotezi: İnce bağırsağın ilk parcasına besin gecişi cerrahi olarak engellenerek , buradan insulin direnci yapan bir takım hormonların salgılanması engellenir.
Metabolik Cerrahi bağırsak sisteminden salgılanan ve şeker metabolizmasını duzenleyen GLP-1 (glukagon like peptid-1), PYY( peptid-YY) ve ghrelin gibi bir cok hormonun duzeyini değiştirmektedir.
GLP-1(glukagon like peptid-1) hormonu ince bağırsakların son kısmındaki ve kalın bağırsaktaki yiyeceklerle uyarılan L hucrelerinden salgılanır.
GLP-1 (glukagon like peptid-1) hormonu glukoza bağlı insulin salınımını , glukoz toleansını ve hucrelerin insulin duyarlılığını arttırtır. Bunun yanında glukagon (şekeri arttırır) salınımını , mideden gıda boşalmasını azaltır.
Gastrik bypass yapılan hastalarda operasyonun 2. gununden itibaren GLP-1 seviyelerinde anlamlı artma meydana gelir.Bu da mide bypass ameliyatının şeker hastalığına olan etkisinin kilo kaybından bağımsız olduğunu gosterir.Gastrik bant ameliyatlarında GLP-1 seviyesinde değişiklik gorulmez.
Diyet tedavisinde kilo kaybı ile birlikte GLP-1 duzeylerinde artma olmamakta hatta GLP-1 duzeyleri duşme eğilimi gostermektedir.Bu da şeker hastalığına zemin hazırlar.
Ghrelin hormonu ozellikle mideden salınır.Aclık hissini arttırarak gıda alımını arttırır.İnsulin salınımını azaltır; ayrıca insulin hormonuna duyarlılığı arttıran adiponektin salınımını baskılayarak şeker hastalığına zemin hazırlar.
Diyetle kilo vermeye calışan hastalarda ghrelin hormon seviyesi artar. Bu yuzden hem aclık hissi artar hem de şeker hastalığına zemin hazırlanır.Aclık hissi arttığı icin diyet belirli bir noktadan sonra surdurulemez hal alır.
Gastrik(mide) bypass ve sleeve gastrektomi(tup mide) sonrasında ghrelin seviyelerinde ciddi azalma meydana gelir.Gastrik bant uygulamasında ghrelin seviyesi ve yanıtı değişmez.
PYY(peptidYY) hormonu bağırsağın L hucrelerinden GLP-1 ile birlikte salgılanır.PYY hormonu aclık hissini azaltarak gıda alımını kısıtlar; ayrıca insulin direncini direkt etki ile duzeltir.PYY hormonu mide bypass ve tup mide ameliyatları sonrasında artmaktadır.

[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]