Her sozunu yemin saymıştım senin


Ne vakit boş bulsak meydanı anımsardık bu kan kızılı Nisanı
Sonra karışırdık detone bir sloganın imla hatasına
Polisin ısrarlı anonslarına rağmen dağılmazdı yureklerimiz
Oyle yakışırdı ki panzerlerin uğultusuna nefesin


Dilimin ucuna kadar gelen kufurleri beğenmeyip geri ceviriyorum…
Aşk uğruna diyorum, butun olan biten aşk uğruna…
Şimdi başka dunyaların anarşistleriyiz
Oysa ruhlarımız aynı urgana asılacak sanırdım
Meyveleri surekli taşlanan o darağacında
Ne sakıncası vardı ki seni duşlemenin
Malum ozgurluk sana yasak
Ben yelken acardım en azından saclarının lacivert dalgalarına
Yadırgama davetsiz bakışlarımı sevgili arkadaşım


Meşrulaşmış sevişmelerden uzak
Gecenin omzundan opersin ya mesela
Ayın nabzı duşer hani yıldızlar huysuzlanır
Hislerin arızalanır senin o sıra
Uzerine yuruyen dort duvardan aman dilersin
Oyledir işte nasıl bir geceyse gunlerce surer karanlığı
Bırak da aramızdaki burokrasi kalsın
Ellerinle temas edemezken kurumsal yalanlar icabı
Ola ki devran doner de lazım olur bakarsın ...


Evet canıma tak ediyor bazen
Amorti dahi vurmayan mahşer kackını yalnızlığım
Bazen kırmızı karlar yağıyor şakaklarıma
Guneş utanmazca memelerini acarken
Sezaryen sabahların arifesinde neşterle kesiliyor
Dikkat kesiliyorum
Zorlanıyor haliyle terbiyenin sınırsızlığı
Ve yastığımın yuzu kokunun sarhoşluğunda
Yuzsuzlukle sucluyor beni tam da ben hikÂyemize hayıflanırken
Sadece kendime senden bahsediyordum aslında
Gunah mı?
Taklitlerinden sakınılması onerilen orgazmlarla
Kuş sutu sponsorlu kahvaltı soframıza henuz oturmamışken
İstersen gunaydınlaşmaları da prosedure uyduralım
Hay aksi acıkmışız da!...

