Cağımızda her kadının korkulu ruyası haline gelen meme kanseri erken teşhis edildiğinde meme dokusu korunarak tedavi edilebilmektedir.Gunumuzde her 8 kadından biri meme kanseri riski taşımaktadır. Ulkemizde sağlık bakanlığı verilerine gore meme kanseri gorulme sıklığı yuz binde 40,6’dır. Meme kanseri farkındalığının artması meme kanserinin daha erken teşhis edilmesini sağlamaktadır. Meme kanserinin tedavisinde son yıllarda onemli gelişmeler olmuştur. Onkolojik cerrahi prensiplerle plastik cerrahi tekniklerin birleştirilmesi sayesinde yuz guldurucu sonuclar elde edilmektedir.
Onkoplastik cerrahi olarak adlandırılan bu teknikler sayesinde kanser tedavi edilirken aynı zamanda meme estetiğide sağlanmış olur. Yapılan calışmalar onkoplastik cerrahi ile tedavi edilen hastaların memelerinin radyoterapiye karşı daha direncli olduğunu ve şekil bozukluğunun daha az yaşandığını gostermektedir. Onkoplastik cerrahide meme dokusundan kanserli doku onkolojik prensiplere gore cıkarıldıktan sonra estetik cerrahi tekniklerle meme dokusu dikleştirilerek estetik bir gorunum kazanması sağlanmaktadır. Hastalar coğu zaman eski meme dokusundan daha dik ve estetik gorunumlu meme dokusuna kavuşmaktadırlar. Tabi bu ileri cerrahi teknik koltuk altı lenf bezlerinin teyit yontemleri ile desteklenmelidir. Sentinel lenf nodu biyopsisi denilen yontemle koltuk altı lenf bezlerinden şupheli olanlar bulunmakta ve bu şupheli lenf bezlerinden anında yapılan patolojik alışma ile koltuk altı lenf bezlerinin cıkarıl cıkarılmayacağına karar verilmektedir. Bu yontem uygulanmaz ise gereksiz koltuk altı lenf bezi cıkarılma oranı %80’leri bulmaktadır. Koltuk altı lenf bezlerinin cıkarılması ileride kol odemine yol acabilmektedir.
Onkoplastik cerrahi ile tedavi edilen hastaların coğunluğu tedavi surelerin bitiminde sağlıklı diğer memeleri icinde bu cerrahi işlemi istemektedirler. Bu sayede her iki meme, estetik ve simetrik bir hal almaktadır.
Doc.Dr.Bahadır EGE
Genel Cerrahi

[h=2]Ankara Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]