Her ucak icin soyleyemesek de, gunumuzdeki coğu modern ucakta durum bu şekildedir. Yakıt konumu da hadi kanatlara koyalım, olsun bitsin bu iş diye duşunulmedi tabii ki. Muhendisler bunun icin bircok proje yuruttu. Hepsini konuşmak imkansız da olsa genel olarak bahsetmek istedim.

Yakıt ağırlığı kanatların daha sert olmasını sağlar. Dolayasıyla da kanadın cırpınmasını azaltır. Cırpınma kanatların hava akımından dolayı titreyerek yalpalamasıdır. Guclu bir cırpınma kanatların topyekun yıkımına sebep olabilecek kadar tehlikelidir.
Ucağın ağırlık merkezini stabil tutmaya calışır. Eğer yakıt tankları ucağın burun veya kuyruk kısmında olsaydı yakıtın doldurulmuş ve tuketilmiş durumları arasındaki momentum değişimi cok yuksek olacaktı. Bir ucağın uzunlamasına ağırlık merkezi stabilitesi icin hayati onem taşır ve konumundaki buyuk bir oynama ucuşa olanak vermez. Burun tarafında harcanan yakıt duşunun, bir de kuyruk kısmının dolu olduğunu duşunun. Anlaşılabilir dille buyuk bir dengesizlik orneği.

Aşırı strese engel olur. Kalkışın hemen sonrasında ucağın kutlesinin devasa baskısı kanatlara bindiği an, yakıt kanatlar icin bir baskı azaltıcı gibi davranır. Bu sebepten oturu yakıt oncelikle merkez tanktan tuketilip daha sonra kanat tanklarına gecilir. Buna karşılık olarak yakıt ikmalinde oncelikle kanatlar doldurulup sonra merkez tanka gecilir.