Gelişimsel olarak kıskanclık : Bebekler 6-7 aylıktan itibaren kimin onların bakımıyla ilgilendiğini, kimin stres sinyallerine karşı daha duyarlı ,daha cabuk ve ilgili cevap verdiğini fark ederler. Tekrarlanan bu tip etkileşimler ile icsel modeller oluşturur ve her yeni ilişkide bu modeller tekrar etkinleşir. Uc yaşa kadarki bu donemde cocuğun ilişkiyi herhangi bir sebeple kaybetme duygusu onun guvenli bağlanmasını engeller ve ilişkiyi kaybetme korkusuna karşı bir savunma mekanizması olarak kıskanclık duygusunu geliştirebilir.
Evrim teorisine gore kıskanclık: Dollenmenin kadın vucudunun icinde gercekleşmesinden dolayı annenin cocuğun kendisinden olduğundan emin olmasına rağmen babanın bundan hicbir zaman yuzde yuz emin olamamasından kaynaklanır. Kadının onu cinsel anlamda aldatması, erkeğin ilerde cocuğun sorumluluğunu ustlenirken soyunu devam ettirememesi anlamına gelir. Kadın icin ise, yavrusunu birlikte ve guvenle buyutebilmesi icin erkeğini oteki kadına kaptırmadan eşinin olanaklarına ve desteğine ihtiyac duymasından kaynaklanan kıskanclık yaşanır.
Sosyo-kulturel yaklaşıma gore ise kıskanclık: Cocuk buyurken , icinde bulunduğu toplumun yarattığı ilişki kurallarına gore kıskanmayı oğrenir. Kendi anne ve babasının ilişkisi o kişinin karşı cinsle etkileşiminde bir model olacaktır. Onların sevgi, saygı, sadakat, kıskanclık tanımlarını oğrenen cocuk, buyuduğunde kendi ilişkisinde bu tanımlara uygun davranacaktır. Yine sosyal kurallar cercevesinde cinsiyet farklılıkları da kadın ve erkek icin kıskanclık yaratan durumları ve uygun tepkileri tanımlayarak modellemesini sağlayacaktır.
Kişilik ozelliğine bakıldığında ozguven eksikliği ve yetersizlik duygularını yoğun yaşayan kişilerin kıskanclık duygusunu da yoğun yaşadığı gozlenmiştir. ‘ Sana guvenmiyorum’ demek ile ‘Kendimi guvenilmeye layık gormuyorum’ demek temelde aynı olduğu icin sahip oldukları sevgiye kendilerini layık gormek yerine karşısındakinin sadakatinden şuphe duyarlar. İlişkilerini dışarıdan gelecek potansiyel tehditlere karşı daha savunmasız hissederler. Bu nedenle yaşadığı kaygı aşırı kıskanclığa donuşur ve eşini devamlı kontrol etme, takip etme, onun yaşantısını sınırlama ve uzerinde bir baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini duşunurler. Oysa bu tarz tutum ve davranışlar eşi kendinden daha da uzaklaştıran, ilişkiyi beslemek yerine “kaygıyı besleyen , ilişkiyi terorist yapan” bir surec haline gelir.
Zarar verici kıskanclığın onune nasıl gecilebilir?
Kıskanclık derecenizi eşinize duyduğunuz sevginin derecesi olarak gormeyin
İmalı sozlerden, ustu kapalı eleştirilerden , tehditlerden ve kaba kuvvetten vazgecin
Karşılıklı guven icin iletişim yollarınızı acık tutup, birbirinizi dinleyin,
Kıskanclık duygunuzun altında yatan temel duygu ve duşuncelerinizi fark edin. Eğer bu duygunuz , gecmiş yaşantılarınızın yaralarını taşıyor ise bu duygunuzu fark edip iyileştirin
Kıskanclık hissettiğiniz anlardaki duşuncelerinizi ayrı ayrı ele alıp mantıklı olup olmadığını anlamak icin, daha tarafsız bir gozle bakmaya calışın
Kendi değersizlik hislerinizin altında yatan nedenleri araştırın.
Gecmişten getirdiğiniz olumsuz algı ve ihtiyacları belirleyip, bu olumsuz duygularla baş edebilmeniz icin daha sağlıklı yollar bulmaya calışın .
[h=2]Adana Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kıskanclık nedenleri
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kıskanclık nedenleri