KENDİNE YETEN COCUKLAR YETİŞTİREBİLMEK
Cocuk yetiştirmek anne baba olmanın en onemli sorumluluğu. Dunyaya binbir hevesle, hayalle ve umutla dunyaya getirdiğiniz cocuğunuzun iyi bir insan olması, vicdan sahibi olması, kendi ayakları uzerinde durması o kadar onemli ki. Vermek istediğimiz butun insani ozelliklerin ve değerlerin cocuk tarafından icselleştirilip, hayatına uygulanabilir olması cocuğun kişiliği, cevre şartları ve bizim yetiştirme tutumlarımızla doğru orantılı.
Gectiğimiz gunlerde denk geldiğim bir yazı tam da bu konuya vurgu yapıyordu. Stanford universitesi eski dekanlarından Julie-Lythcott-Haims 18 yaşına gelmeden once bir gencin sahip olması gereken ozellikleri ve becerileri anlattığı bir kitap yazmış. Adı da ‘Bir Yetişkin Nasıl Yetiştirilir?’
O yazıyı okuduktan sonra ben de bir yetişkin olana kadar cocuklarımızın sahip olması gereken donanımları yazmak istedim. Yazımın başlığını da ozellikle ‘Cocuk Yetiştirebilmek’ olarak belirledim. Cunku cocuk yetiştirebilmek hakikaten bir anne baba becerisidir. Herkesin bu sorumluluğu sağlıkla ve hakkıyla yerine getiremediğini sıklıkla goruyoruz.
O nedenle bir cocuk genc erişkin olana kadar neler oğrenmiş, neleri yapabiliyor olmalıdır birlikte bakalım:
Cevreyle Sağlıklı İletişim
Bireyin sosyal hayatını surdururken karşılaştığı insanlarla rahat bir şekilde cekinmeden konuşabilmesi sosyal gelişimi acısından cok onemlidir.
Orneğin; apartmanda komşusuyla karşılaşan bir birey, hic bakmadan yoluna devam etmek yerine kısa bir ‘merhaba’ demeli, yol tarifine ihtiyac duyduğunda tanımadığı kişilere danışabilmelidir. Cevresindeki insanlara korkarak yaklaşmamalı, bilincli ve farkındalığı yuksek olmalıdır.
Gunumuzde aileler, cevreye olan korkularından dolayı cocuklarını koruma davranışı icine giriyorlar. Cocuklarını bakkala gondermiyor, sokakta arkadaş edinmesine musaade etmiyor, herkesin guvenilmez olabileceği duşuncesini cocuklarına aşılıyorlar.
Bu cocuklar buyuduklerinde ise, kimseyle iletişim kuramayan, sosyalleşemeyen, kendine ve kimseye guvenemeyen, icedonuk bireyler haline geliyorlar.
Cocukların iyi ve kotuyu ayırt edebilmesi, iletişimin onemini bilmesi, tanımadığı insanlarla konuşmanın, yardım etmenin ve yardım almanın nasıl bir duygu olduğunu hissetmesi bu konuda ailelere duşen gorevlerden yalnızca birkacı. Cevreyi doğru bir yer haline getiremeyiz, insanların kotu niyetini de yok edemeyiz. Ancak cocuklarımızın yanlış insanla doğru insan ayrımı yapabilmesi icin sadece cevreyi ve insanları kotulemek kolay yola kacmaktır. Cocuklarımız dunyanın aynı zamanda iyi bir yer olabildiğini, iyi insanların da var olduğunu bilerek buyumeliler.
Kendi Başına Hareket Edebilmek
Kişinin kimseye bağımlı olmadan, yalnızlıktan rahatsızlık duymadan ve korkmadan kendi başına istediği her yere gidebilmesi gerekir. Kişi bunu yapamadığı zaman ailesine ve yakınlarına surekli ihtiyac duyar hale gelebilir. İleri seviyede de kaygı bozuklukları gorulebilir.
Cocuklar, kucuk yaştan itibaren her yere aileleri tarafından goturuluyor, tek başlarına bir yere gitmelerine izin verilmiyor. Araba carpabilir, kacırılabilir, zarar gorebilir duşuncesiyle bir yere gidebilmelerine engel oluşturuluyor. Oysa olması gereken, bu duşunceleri onaylamak yerine, cocuklara karşıdan karşıya nasıl gecilmesi gerektiği, yabancılarla konuşmanın hangi şartlarda iyi olabileceği, maalesef ki sık yaşanan taciz ve tecavuzun ne olduğu en uygun şekilde anlatılmalı ve kendilerini dışarıdan gelecek tehlikelere karşı nasıl koruyabilecekleri kucuk yaşlardan itibaren oğretilmeli.
Cocuklar, ailelerin gosterdiği şeyleri cevrede uygulayarak ve tecrube kazanarak hayatı oğrenirler.
Sorumlulukların ve Gorevlerin Bilincinde Olmak, Planlı Hareket Edebilmek
Cocuklar odevlerini ve yetiştirmeleri gereken işleri sadece kendileri yaptıkları zaman, daha iyi organize olabilme ve sorumluluk sahibi olma yeteneklerini kazanırlar. Eğer yapmaları gereken şeyleri onların yerine yapan birileri varsa, bu becerileri kazanmaları ne yazık ki mumkun değil.
Bu konuda da ailelerin bazı hataları soz konusu. Cocuklarına odevlerinin teslim tarihlerini surekli hatırlatan, kolay bitirmeleri icin yardım eden, kimi zaman yorulmasınlar diye onların yerine odev yapabilen aileler oldukca fazla. Boyle olduğunda da, 18 yaşına geldiği halde sorumluluklarını bilmeyen, işlerini duzene koyamayan, zamanında bitiremeyen ve devamlı birilerinden yardım bekleyen bireyler haline geliyorlar.
Hayatta her yaştan insanın belirli sorumlulukları vardır. Az ya da cok, bu sorumluluklar hayatı duzene koyabilmeyi ve kendimizi denetleyebilmeyi oğretir. Cocukların gorevlerini aileleri ustlenirse, onlar da bu gorevleri başkalarına yonlendirmeyi veya kacmayı oğrenir. Bu yuzden aileler, cocuklarının kolaylıkları gorebilmelerine yardımcı olmalı, plan yapabilmeyi oğretmeli, ev icinde ve dışında cocuklarına gorevler vermeli, gerektiği kadar destek olmalı ve işin buyuk kısmını onlara bırakmalıdırlar. Aksi halde bir yetişkin olduğu halde hala hayattaki amacını bilmeyen, gideceği yolu belirleyemeyen bireyler yetişir.
Evde Sorumluluk Almak ve Destek Olmak
Cocukların ev işlerinde ailelerine yardımcı olması, ileride kendi başlarının caresine bakabilmesi acısından gereklidir. Orneğin; cocuklara yemek yaparken ya da ev ici hayatta gorevler vermek, hem oğrenmesi hem de kaliteli vakit gecirmesi icin iyi bir aktivitedir. Ev icinde uzerlerine duşeni yapmak, dışarıda da kendi ihtiyaclarının farkında olmayı ve başkalarının ihtiyaclarına saygı duymayı oğretir.
Ancak gunumuzde, cocuklara aileleri tarafından okul ve sosyal faaliyetlere oncelik vermenin daha onemli olduğu oğretiliyor. Boylelikle evden ve evdeki gorevlerinden tamamen uzak bireyler yetişiyor. Evde yapmaları gereken her şey birileri tarafından yapılıyor ve rahat etmelerinin daha doğru olduğu duşunulebiliyor. Oysa, oncelikle ev yaşamında yardım, paylaşma, gorev edinme oğretilirse, cocukların bunları sosyal cevrelerine ve gelecek yaşantılarına aktarmaları daha olağandır.
Sorunlarını Cozebilmek
Cocuklar, buyudukce ve sosyal cevreleri genişledikce daha fazla insanla iletişime gecer. Bununla birlikte, sosyalleşme surecinde bazı sorunlar yaşayabilir, anlaşmazlıklar icerisinde olabilir. Boyle durumlarda doğru tepki vermek ve cozum secenekleri oluşturmak oğretilmeli,
Anne babalar ise, genellikle cocuklarını koruyucu ve destekleyici bir tutum sergiler. Bu olağan bir davranış bicimidir, aynı zamanda da icguduseldir. Ancak her şeyde olduğu gibi bunda da dengeyi korumak cok onemli. Cocuklar uzulmesin ve hayal kırıklığına uğramasın diye onların sorunlarını cozmek doğru bir davranış değildir. Tam tersi hayal kırıklığına uğrayarak ders cıkarmalı ve sonraki ilişkilerine de bundan pay bicmelidir. Aileleler de onları destekleyecekleri ve ozgur bırakacakları durumları ayırt edebilmelidir.
Orneğin; en yakın arkadaşıyla tartışan ve bir daha asla konuşmayacağını dile getiren, yoğun bir uzuntu halinde olan cocuğun ailesi; onun daha fazla uzulmemesi icin araya girip arkadaşıyla veya onun da ailesiyle iletişime gecerse buyuk bir hata yapmış olur. Olayı dinleyip tarafsız bir şekilde cocuğa anlatmak ve goremediği şeyler varsa gormesine yardımcı olmak yeterli olacaktır.
Sorunlarla Başa Cıkmak
Hayatın her doneminde kişinin yaşamını zorlaştıran kişiler ya da olaylar olabilir. Gunumuzde ise cocukların en sık karşılaştığı zorluklar okul yaşantılarıyla ya da arkadaş ilişkileriyle ilgili olabiliyor. Derslerin yoğunluğu, odevler ve iş yuku, oğretmenlerle yaşanan problemler veya catışmalar, oğrenciler arası rekabet gibi sorunlar cocukları bazen yıpratabiliyor.
Anne babaların sık sık duştuğu hatalardan birisi, cocuklarına gerektiği kadar sorumluluk vermemekle birlikte, sahip oldukları iş yukunu azaltmaları.
Orneğin; odevlerine yardım etmek, karşılaştıkları zor bir durumu ortadan kaldırmak, okulda bir sorun yaşandığında gidip sorunları onun adına cozmek gibi.
Cocuklara bu şekilde yaklaşıldığı zaman, onlar da buyuduklerinde hayatta karşılaştıkları her zorlukta birilerinden yardım almaya ihtiyac duyabilirler, hayatta her şeyin onların istediği gibi yurumesi gerektiği fikrine kapılabilirler.
Hic kimse, hicbir anne baba, cocukları icin hayattaki tum zorluklara engel olamaz, bu mumkun değil. Bu yuzden bu aşamaları onların hayata atılmaları icin tecrube olarak gormeli, gucluklerle biraz olsun başbaşa bırakmalı, gerektiği kadar destek olmalı ve sorunlarına cozum yolları aramasına rehberlik etmek gerek.
Para Kazanmak, Parayı Yonetebilmek
Genc bir yetişkin, para kazanabilmeli ve maddi durumunu kendisi idare edebilmelidir. Kimi cocuklar kucuk yaşta para kazanmak zorunda olabilir, kimilerinin ise tum ihtiyacları aileleri tarafından rahatlıkla karşılanır. Ailelerin maddi guclerinin iyi ya da kotu olması fark etmez, ancak bir genc, para kazanmanın kolay olmadığını, hayatını surdurebilmek icin calışmak ve cabalamak gerektiğini oğrenmiş olmalıdır..
Aileler cocuklarının rahat etmesi icin ve sosyal hayatlarında zorluk yaşamaması icin onlara istedikleri her şeyi verirler. Boylece de istediklerini kolayca elde edebilen cocuklar, sahip olduklarının kıymetini bilmeden daha fazlasını isterler. Bir yetişkin olduklarında ise calışmanın ve para kazanmanın ne kadar onemli ve gerekli bir şey olduğununun bilincine varamazlar. Ailelerini, istedikleri her şeye sahip olmalarını sağlayan bir arac olarak gorurler. Orneğin; cocuk kendisine ayrılan harclığı cok da gerekli olmayan şeylere harcadıysa ve ailesinden yeniden para istiyorsa, bir sonraki harclığa kadar elindekiyle idare etmesi gerektiği oğretilmiş olmalıdır.
Cocuğun ihtiyacları gereği kadar karşılandığı zaman ise, bir şeyi elde etmenin kolay olmadığını oğrenirler. Hayal ettikleri şeylere sahip olabilmek icin gercekten istekli ve cabalayan bireyler olarak yetişirler.
Risk Alabilmek
Risk almak, hayatı deneyimleyerek oğrenmeyi, pasif bir bekleyiş yerine aktif olabilmeyi sağlar. Aynı zamanda duştuğu yerden kalkabilme yeteneğine sahip olabilmek icin once duşmek ve sonrasında da kalkabilmek, yeniden hayata tutunmak onemli. Bunu başarabilmek icin hayattan korkmamak gerekli. Aklıcı riskler almak, anlamsız cesaret gosterilerinden uzak kendini korumayı başararak bazen kaybetmeyi oğrenmek ve kaybetme duyguyla başa cıkmak gerek.
Ancak aileler cocuklarının duşmemeleri icin ellerinden geleni yapmakla kalmıyor, duştuklerinde de onların zarar gormemesi icin tum şartları iyileştiriyorlar. Halbuki başarı, duştuğu yerden kalkarak, gerekirse tekrar duşerek ve yeniden kalkarak sahip olunabilecek bir kavramdır. Hic kimse gayret gostermeden ve kaybetmeden başarıya ulaşamaz. Anne babalar aslında iyi bir şey yaptıklarını ve cocuklarının yanlarında olduklarını duşunse de, onların başarılı olabilme ve hayallerini gercekleştirebilme ihtimallerini duşuruyorlar.
Şimdi anne babaların kendilerini sorgulama zamanı: Genc erişkin bir birey, bu yeteneklerden birinde bile sorun yaşıyorsa, yaşamını elinden gelen en iyi şekilde kurabilmesi ve surdurebilmesi konusunda da sorunlar yaşayabilir. Cocuk eğitiminde yetişkin tutumlarının ne kadar buyuk bir oneme sahip olduğu umarım daha fazla anlaşılır olur. Cocuk yetiştirmek bir cocuğun tum ihtiyaclarını karşılamak demek değil, bazen tum ihtiyaclarını karşılamayıp, onun kendi ihtiyaclarını karşılamasına fırsat vermek demektir.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]