Kendime guvensizlikten nasıl kurtulurum?Bircok genc insan yana yakıla bu sorunun yanıtını arıyor… Kendimi sevmiyorum, değişmek istiyorum, sosyal olmak istiyorum, soylemek istediklerimi soyleyemiyorum, daha ince, daha uzun, daha zeki, daha başarılı, daha havalı olmak istiyorum… Butun bu ifadeler eminim ki bircoğunuza tanıdık gelmiştir. Cunku genc olalım ya da olmayalım, coğumuz hayatımız boyunca mutlaka kendinden memnun olmama halini yaşamışızdır. Bazen boyumuzdan, bazen kilomuzdan, bazen ailemizden, bazen kendimizden sebepler uretmiş ve her zaman memnuniyetsizlik hallerimize birer bahane bulmuşuzdur. Butun bu olumsuz ifadeler oyle canımızı yakar ki, sabahları mutsuz uyanır cevremize bağırır cağırır, sonrada mutsuzluk cantamıza cevremizdeki insanları kırmanın vermiş olduğu sıkıntıyı da ekleyerek gune başlarız… Peki, bu hallerden nasıl kurtulacağız?
Şu an, elimde bir değnekle bu ekrandan size dokunabilsem ve sahip olduğunuz tum acıları yok edebilsem, bir anda elinizde kocaman bir mutluluk balonu ile kalakalsanız! Hayatınız ne kadar da guzel olurdu değil mi? Tabi ki hayır! o mutlulukla ne yapacağınızı bilmez ve bir an once ondan kurtulup eski hayatınıza geri donmek icin cabalardınız. Mutluluk taşınması zor bir yuktur bu sebeple, hayat onu bize yavaş yavaş verir. Buyuklerimiz hayat okulu derken aslında cok doğru bir tanımlama yapmışlar, dersler farklı olsa da işleyiş hayat okulunda da aynıdır. Once kolay dersler oğrenilir, kolay sınavlardan gecilir odulu de verdiğiniz sınav kadar olurken zor derslerin sınavı da zor olur ancak o dersleri verdiğimizde mezuniyet statusu ile onurlandırılırız. Hayat okulu da kolay ve zor sınavlar ile doludur. Bazılarımız daha zor bolumlerde okurken bazılarımız daha kolay bolumlerden mezun oluruz. Kendimiz hakkında sahip olduğumuz olumsuz inanclardan kurtulmak icin oncelikle; Hayatın her insan icin farklı sınavları, farklı odevleri olduğunu kabul etmeliyiz, hicbirimiz bir başkasından daha iyi ya da daha kotu olarak dunyaya gelmeyiz, sadece farklı bolumlerde okuyan oğrenciler gibi olduğumuzu gormek yeterlidir; Onların sınavı farklı, sizinkiler farklıdır. Hayat dersinize gore yaşam koşullarınız şekillenir. Her insanın fıtratı bu sebeple birbirinden farklıdır. Bu dunyaya gelirken hayat dersimizi verecek en muazzam koşullara sahip olarak geliriz. Karşınıza cıkan sorunları, gecmeniz gereken bir sınav, sahip olduğunuz koşulları, bu sınavları gecmenizi sağlayacak en uygun kaynaklar olarak gorebilirseniz eğer, hayat onunuzde diz coker, hic goremediğiniz fırsat kapıları belirir. Size engel olarak gorduğunuz ozellikleriniz, bir anda sizin icin en buyuk kaynağı yaratan guc oluverir. Yaşam fırsatlarla doludur, ancak bircok insan zihnindeki olumsuz duşunceler ile savaşmaktan, şans kapılarını goremez hale gelir ve hayatı kacan fırsatlarla birlikte bir cıkmaz icinde yaşar. Bu yazıyı hala okuduğunuza gore siz şu an o şans kapısını gorme yoluna girmiş olanlardansınız. Oyleyse şu an, hayatınızda sahip olduğunuz her şeyin, size verilmiş birer armağan olduğunu kabul edin. Sorununuz her ise; kişilik ozellikleri, meslek, aile, aşk, okul, para, iş, hastalık, vb. tum sorumluluğunu uzerinize alın, cevrenizdeki insanları ve koşulları suclayıp durmaktan şu an vazgecin. Bakın bakalım, şu an yaşamakta olduğunuz sorun sizi hangi konuda geliştirmek yada değiştirmek istiyor ? Daha hoşgorulu mu olmalısınız, yoksa daha mutevazi, daha sabırlı, daha sakin...! Yaşadığınız sorun size oğrenmeniz gereken dersin ne olduğunu soyleyecektir. Buna niyet edin. Şimdi ve şu an kendinize ‘butun hayatımın sorumluluğunu ustleniyorum ve hayatımdaki butun engelleri, beni geliştirecek birer fırsat olarak goruyorum. ‘ deyin. Bunu yaparken kendiniz duyabileceğiniz şekilde soyleyin! Canınızı sıkan her sorunda mutlaka bunu fısıltı ile tekrar edin. Engellerin fırsata donuştuğunu gorduğunuzde şaşıracaksınız.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]