Hayatımda kurduğum en garip başlık. Size uzgun hikayemi anlatarak başlayayım.

Ben cok kucukken yuksek ateşli bir hastalık gecirmişim ve dişlerim o gunden sonra sarımtırak olmaya başlamış. Sarı değil beyazda değil gibi bir renk. 4. sınıfa giderken dişlerimden cok sorun cektim surekli dolgu dolgu dolgu derken okulun yarısını istanbul universitesi diş hekimliğinde(capa) gecirdim. Her gidişimde diş korkumu korukleyecek olaylar oldu. O freze motoru gibi olan minik şeyin dişimi delerken ağzımdan puskuren kanlar, oğrencinin vurduğu uyuşturucu iğnesinin cıkarırken ortasından kırılması, ben acı cekiyorken kafamı oynatıyorum diye gidip oğretmenini cağırması ve adamın alnımdan tutarak dolguya devam ettirmesi gibi dahası olan ve dahasını unuttuğum bir suru olay var. O gunlerden beri dişimi kopek gibi fırcalıyorum. Sabah oğle akşam değil her yemek yedikten sonra her abur-cubur yedikten sonra giderim fırcalarım.

Sakız ciğnerken 2 dişim kırıldı ve biri oyle bir curudu ki acısından dayanamayıp doktora gittim. Bana kanal tedavisi olacağımı ve sağ taraftaki aynı dişinde aynı yerden iceriden curuduğunu soyledi... Ben gunde 5-6 defa dişlerimi fırcalıyorum fırcalamakla kalmayıp gargara, tuzlu su, karanfil gibi etkenleri yapsam da geldi gelecek olan...

Boyle bir kardeşinizim hep bahtım kapalı diş fırcalamaktan o kadar soğudum ki boyle bir alet almazsam fırcalamayı bırakmayı duşunuyorum.