Kekemeler uzerinde yapılan araştırmalar kekemelerin ozel bir kişilik yapısı gostermediğini ancak, bazı belirleyici ozelliklere sahip olduklarını, kekeme bireylerin kişiler arası ilişkilerinin bozuk, mutsuz, icekapanık, kekeme olmayanlardan daha az soğukkanlı ve kendileri ile ilgili algılarının daha duşuk olduğunu gostermektedir. Kekemeliğin ortaya cıkışı hic kuşkusuz cocuğun toplumsal uyumunu aksatır. Cocuk alay konusu olur, konuşmaktan cekinir. Kekeleyen cocuklarda hayal kırıklığı, utanma, cekingenlik, guvensizlik ve kızgınlık duygulan gelişebilir.
Yapılan calışmaların coğunda, kekeleyen ve akıcı konuşan kişilerin fiziksel yapı, gelişim, zeka ve kişilik acısından anlamlı bir farklılık gostermedikleri veya cok az farklılık gosterdikleri gorulmektedir.
Mc Dowell'ın kekemelerin zeka duzeyleri ile ilgili gercekleştirdiği calışma sonucunda, kekeme olan ve olmayanların Stanford-Binet zeka testi sonucları ve akademik başarılarının anlamlı bir farklılık gostermediği ortaya cıkmıştır. Benzer şekilde Andrews ve arkadaşlarının gercekleştirdikleri calışmada kekeleyen ve akıcı konuşan cocukların zekaları arasında anlamlı bir fark olmadığını bulgulamıştır.
Kekemelerin kişilik ozelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan ceşitli calışmalarda kekemelere TAT (Tematik Algı Testi) ve Rorschach gibi projektif testler uygulanmış ve kekeleyen kişilerin normallerle arasında anlamlı bir farklılık gozlenmemiştir. Buna karşın İnceer ve Kocadere’nin (1999) gercekleştirdiği calışmada kekeleyen kişilerin Rorschach sonuclarının normallere gore anlamlı farklılık gosterdiği bulgulanmıştır.
Araştırma sonuclarına gore kekeleyen kişilerin normallere gore, duygusal kaynaklı entelektuel işlev gormelerinin zayıf olduğu, icsel konuşmalarını tanımada gucluk cektikleri, cevrelerine karşı saldırgan ve ani tepkiler verdikleri, obsesif kompulsif nitelikler taşıdıkları, icgoru ve empati duzeylerinin duşuk olduğu belirtilmiştir (İnceer, Kocadere, 1999).
MMPI (Minnesota Cok Yonlu Kişilik Envanteri) kullanılan ceşitli calışmalarda da kekemelerin normal sınırlar icinde oldukları; ancak normal ornekleme gore daha az uyumlu oldukları belirtilmiştir (Bloodstein, 1993). Bazı calışmalarda ise kekemelerin ozguvenlerinin kekeme olmayanlara daha duşuk olduğu ve kekemelerin daha az sosyal kişiler oldukları bulgulanmıştır. Kontrol grubu kullanılarak universite oğrencisi kekemeler uzerinde yapılan bir araştırmanın sonuclarına gore kekemelerin daha fazla icedonuk ve daha az dominant oldukları saptanmıştır (Andrews vd., 1991). Benzer şekilde Fitzgerald ve arkadaşları, kekeleyen ve akıcı konuşan kişilere uyguladıkları kişilik testi sonucunda, kekeleyen kişilerin akıcı konuşanlara oranla sosyal ilişkilerinde daha hassas, kırılgan ve icedonuk olduklarını ortaya cıkarmışlardır.
Bloodstein, yapılan calışmalar ve uygulanan psikolojik testler sonucunda kekeleyen kişilerde gorulebilen uyumsuzluk belirtilerini kekemeliğin nedeni değil, sonucu olarak değerlendirmiştir.

[h=2]Kocaeli Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]