Kolorektal karsinomlar
Kalın bağırsak, hazım sisteminin son bolumudur. Ağızda dişlerle başlayan hazım sistemi, yemek borusu (ozofagus), mide, onikiparmak bağırsağı (duodenum), ince bağırsak ve kalın bağırsak ile devam eder; anus ile sonlanır. Kalın bağırsağın anuse bitişik olan son 12 santiminin adı “rektum” olarak bilinir. O nedenle kalın bağırsak ve rektumun tumu icin “kolorektal” ifadesi kullanılır.
İnce bağırsak 4 m uzunluğunda olup, gıda ve vitaminlerin emildiği yerdir. Barsak damarları kan pıhtısıyla tıkanırsa bağırsak gangreni ortaya cıkar. Gangren olan barsak ameliyatla cıkarılır. Geriye 4 metrelik barsaktan 50 cm veya daha kısa bağırsağın kalması (ki bu hal tıpta “kısa bağırsak sendromu” olarak bilinir) hayatla bağdaşmaz. Hasta beslenme yetersizliğine bağlı olarak kaybedilir, ya da tum gıda maddeleri ve vitaminler damar yolundan verilerek veya bazı ticari “mamalar” yedirilerek hasta hayatta tutulmaya calışılır.
Kalın bağırsak boyle değildir. Kalın bağırsağın en onemli işlevi, ince bağırsağın icinde sıvı halinde olan atıklar kalın bağırsağa geldiğinde, icindeki suyun emilmesi ve dışkının katılaştırılmasıdır. Kanser nedeniyle genellikle 30-40 cm’lik bir bolumu kesilerek alınır. Bu kadar kısa bir kalın bağırsak bolumunun kesilip alınması, yaşam acısından hicbir sorun yaratmaz. Hatta ulseretif kolit diye bilinen ve gunde 5-10 kez kanlı ishal ile seyreden hastalıkta, ilac tedavisi yetersiz kaldığında, kalın bağırsak ve rektum tumuyle alınır, ince bağırsak doğrudan anuse dikilir. Kalın bağırsağın tumuyle alınması, yaşam kalitesini duşurmekle beraber (hastalık hissi biter, ama gunde 5-7 kez sulu ishal olur) yaşamın idamesi acısından hicbir sorun yaratmaz.
Kalın bağırsak karnın sağ alt bolumunde başlar. İnce bağırsağın kalın bağırsakla birleştiği yerde apandis yer alır. Apandisit iltihabı ilerlediğinde, ağrı o nedenle sağ alt karın bolgesindedir. Karnın sağ alt bolumunde başlayan kalın bağırsak yukarı, sağ omuz yonunde ilerleyip karaciğere kadar cıkar. Bu bolum “cıkan kolon” (assendan kolon), kalınbarsağın başlangıcındaki 5-6 cm’lik bolum ise “Korbağırsak” (Cekum) olarak bilinir. Kalın bağırsak karnın ust tarafında, sağdan sola doğru ilerleyerek dalağın alt sınırına varır. Buradan itibaren aşağı doğru inmeye başlar (inen kolon). Sol alt karın bolgesinde “S” gibi bir kıvrım yapar (sigma veya sigmoid kolon). Ondan sonra 12 cm’lik rektum başlar ve anusle sona erer.
Kalın bağırsağın yapısını bu derece ayrıntılı anlatmamın sebebi, kalın bağırsağın uzunluğu nedeniyle, hastalığın yerleştiği yere gore, belirtilerin de farklı olmasıdır. Kalın bağırsak poliplerinin ve kanserlerinin ortak belirtileri olmakla beraber, kalın bağırsak icindeki yerine gore belirtiler de farklılıklar gosterir.
Polipler :
Bağırsağın ic yuzunde mukoza adını verdiğimiz sumuksu bir zar vardır. Polipler ve kanserler bu tabakadan cıkarlar. Bağırsağın diğer tabakalarından da cıkan polipe veya kansere benzer oluşumlar vardır, ama nadirdirler (lipom, sarkom ... vs).
Cocuk yaşlarda da rektum ve kolonda polipler gorulebilir. Bunlara “juvenil polip” adı verilir ve kotuye donmezler, yani kanserleşmezler, ama kanama yapabilirler.
Orta ve ileri yaşlarda “hiperplastik” denilen polipler sıklıkla gorulur; bunlar da kotuye donmezler, yani kanserleşmezler.
Sağlık acısından onemli olan ve kanserleşme riski taşıyan polipler, “neoplastik” (adenomatoz) poliplerdir. Bunların da “tubuler” ve “villoz” diye iki tipi vardır.
Tubuler polipler sık olanlarıdır ve kanserleşmeleri buyukluğune bağlıdır. 1 cm’ye kadar kanserleşmeleri nadirdir. 1.5 cm’den itibaren 100 tubuler polipin, 15’i kanserleşir.
Villoz adenomlarda kanserleşme % 30 civarında olup, kanserleşmeleri polipin buyukluğune bağlı değildir.
Bir polipi orten hucreler kanserleşme yolunda birkac aşama kateder: NORMAL HUCRE –> metaplazi –> hafif displazi –> orta displazi –> ağır displazi –> KANSER. Bir polipteki bozulmanın hangi aşamada olduğunu, ancak polip endoskopik olarak cıkarılıp patolojide incelendiği zaman anlayabiliriz.
Polipler genellikle hicbir belirti vermezler. Kanama yapabilir veya nadiren bağırsak tıkanmasına yol acabilirler.
Poliplerin tedavisi, genellikle kolonoskopi sırasında, endoskopik olarak kesilip cıkarılmasıyla gercekleşir.
Kalın bağırsak kanserleri :
Adenokarsinom: Aslında “kanser” sozcuğu tıp dilinde “kotu huylu” tumorlerin, yani halk diliyle “urların” tumunu ifade eder. Kanserler de iki ana sınıfa ayrılırlar:
Karsinom : yemek borusu, mide, kalın bağırsak, meme, safta kesesi, pankreas, akciğer… gibi coğu organın kanserleri KARSİNOM grubuna girer.
Sarkom: kemik kanserleri, kas ve sinir dokusundan kaynak alan tumorler SARKOM grubuna girerler.
Kotu huylu tumorler nispeten hızlı buyurler, ama tipik olarak cıktığı organın dışına taşarak, cok uzak organlara bile yayılırlar. Orneğin, kalın bağırsağın kanseri, kalın bağırsağın dışına cıkar, lenf bezlerine bulaşır, kan damarlarına giren kanser hucreleri vasıtasıyla karaciğere, oradan akciğere gelip buralarda da tumorler oluştururlar. Hatta rektum kanserleri kemiklere veya beyne bile sıcrayabilir. Kotu huylu bir tumorun diğer organlara sıcramasına “metastaz” adı verilmektedir.
Bu yazıda sadece kalın barsağın ve rektumun ic yuzunu orten sumuksu zardan (mukozadan) cıkan kanserlerden bahsedeceğiz. Ama diğer kanserlerinden aşağıda kısaca sozedilecektir. Mukozadan cıkan kanserlerin tıp dilindeki karşılığı “karsinom”dur. Kalın bağırsakta gorulen karsinomun tıp dilindeki tam karşılığı “adeno-karsinom”dur.
Adeno-karsinom, kalın bağırsağın ve rektumun %90 ile en sık gorulen kotu huylu tumorleridir. Bu yazının diğer bolumlerinde “kalın bağırsak ve rektum kanseri” sozcuğu ile “adeno-karsinom” kastedilecektir. Kolon ve rektumda gorulen diğer kotu huylu tumorler şunlardır:
Karsinoid tumor : Hazım sisteminin her yerinden, ama apandis ve kolondan da cıkabilir. Bazı hormonlar uretirler. Hormonların etkisine bağlı rahatsızlıklara sebep olurlar.
GIST ( gastro-intestinal-stromal-tumor) : Kalın bağırsak ve rektumun sumuksel zarının dışındaki tabakalardan cıkan, bazen iyi huylu, bazen kotu huylu tumorlerdir. Kalın bağırsağın ozel bazı hucrelerinden cıkarlar. Buyuk boyutlara ulaşabilirler. Kalın bağırsakta nadirdirler.
Lenfoma : Lenf bezleri, bağışıklık sistemi hucreleri icerir. Bu hucreler de mikroplara karşı savaşırlar. Bağırsak duvarında lenf (akkan) damarları ve duvara cok yakın lenf bezeleri vardır. Lenfoma, boyundaki, kasıktaki lenf bezelerini şişirerek başlayan bir hastalıktır; ama nadir de olsa, kalın bağırsağın duvarı icinde de başlayıp buyuk boyutlara ulaşabilmektedir.
Sarkom : Kalın bağırsağın kas, sinir ve bağ dokusu hucrelerinden cıkan tumorlerdir.


[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]