Merhaba sosyal. Oncelikle duyar kasmak amacıya actığım bir konu değildir. Kendi uzuntumu paylaşmak icin acıyorum konuyu. Uzuntumu paylaşabileceğim bir arkadaşım olmadığı icin buraya konu olarak yazmamı affediniz. İki hafta once annem instagramda gezinirken bir kedi ilanına denk geldi. İlandaki kedi 2 aylık sarman cinsine benzeyen bir kedicikti. Annem babama soramadığı icin bana sordu alalım mı diye. Kendisi de uzun zamandır bir kedi istiyordu. Bende dedim, benim icin farketmez. Neyse kediyi almaya da ben gittim. Kedi sokakta bulunmuş, bulunduğunda ağlıyormuş dediler. Neyse sonra eve getirdik. İlk hafta biraz utangactı, evi keşfe cıkmıştı. 1. haftanın sonunda hic evi gezmiyordu, butun gun yatmıştı, yemek veya tuvalete de cıkmamıştı. Biraz da titriyordu bacağı. Zaten kedinin sesi de cıkmıyordu. Miyav demeye calışıyor ama diyemiyor. Onun haricinde kemikleri elime batıyordu. Cok celimsiz ve sıskaydı. Neyse 1 gun sonra iyi oldu. Hemde oyle bir iyi oldu ki evde hoplayıp zıplamaya başladı. Oyun da oynama başladı. Bir de eklemeyi unuttum. Kedimizin karnı hep şişikdi. Hic bir zaman inmiyordu. İc parazit diye duşundum ama oraya geleceğim. Daha sonra annem bir petshop mağazasında girdi. Orada calışan bir kıza kedimizin halini soyledi. İc parazit olabilir dedi. Sıska olmasının sebebi de annesinin terk etmiş ve fazla beslenmediği olabilir dedi. Oradaki kız kedi icin parazit sıvısı dokebileceğini soyledi kedimiz icin. 2-3 gun sonra getirdik, parazit sıvısını doktu kız. Sonra 1 gun sevmeyin falan dedi kız. 1 gun el surmedik. 2 gun sonra kedi 1 hafta onceki gibi oldu. Butun gun uyudu. Ayakları titremeye başladı. Hic yemek veya su icmedi. Tuvalete de gitmedi. Normalde sofraya atlayan kedi hicbir şey yapmıyordu. Anneme dedim veterinere falan gidelim. Ama yavru kedilerin hastalanması normal falan dedi bana. Petshop sahibi de oyle demiş. Bebekler nasıl hastalanırsa onlar da oyle hastlalanır demişti. Neyse gecer falan dedik. Şırınga ile su ve mama yedirdik azıcık. Sonra yuvasına koyduk. Uşuyodur diye peteği bile actık. Ateşi filan yoktu. Ateşi 36 cıkmıştı olctuğumde. Akşam oldu. Miyavlamayan hayvan ciyak ciyak bağırıyor. Nobetci veteriner filan aradım internette ama yakında bulamadım. Miyavlaması gecti. Annemlerin yatağına cıkıp annemin kucağına yattı. Annem cok ilgi gosteriyordu kedimize. Kapıda karşılardı hep annemi. Sabah olduğunda ortuyu kemiriyordu. O esnada ben de uyuyordum. Bunlar annemin anlattıkları. Annem hemen ustunu filan giydi o Petshopa goturdu hayvanı. Kız veteriner onerdi para almayan. Parazit sıvısından birşey olmasın falan dedi annem. Parazit sıvısı dokulduğu gun etki ettiği icin parazit sıvısı ile alaklı olmadığını soyledi. Annem 2 kilometre yolu veteriner icin yurudu. Veteriner baktığında sarılık olablilr dedi. Ya da anne karnında gelişemediği icin dedi. Yaşama ihitmali %50'nin altında olduğunu soyledi. Annem de ağladı orda. Tedavisi de gunluk 250 liraymış. Bizim de durumumuz ortada olduğu icin o parayı veremezdik. Annem bir barınağa verdi baya uzakta. Onun icin de taksi tuttu. Barınak ucretsiz tedavi edecekmiş. Ama bir daha geri gelmeyecekmiş. Yaşama ihtimalinin olmadığını soyledi barınaktakiler. Annem o kadar yolu ağlaya ağlaya geldi. Arkadaşlar kediye değil de annemin ağlamasına yanıyorum. Kadın bir kedi istedi, o da hastalıklı cıktı. Ağlamaktan hasta oldu yatağa duştu şu an. Daha gecen gun hoplayan zıplayan kedi 1 gunde mefta oldu ya. Parazit şeyine şupheliyim ama gecen hafta da aynıydı. Zavallı hayvan. Sesi cok kotuydu. Boyle bir feryat olamaz. Cok seviyordum ya. Kucukken hep kedi isterdim annem almazdı. Şimdi huyu değişti annemin. Kendi almak istedi. Anladım, bize evcil hayvan nasip değilmiş. 1 kere de balık besledim kucukken 1 gunde oldu. Onun icin 1 gun ağlamıştım. Neyse boyle anlattım da duyar kasma amaclı değil. Anlatmak istedim sadece. İyi sosyaller hepinize.