Kalca koruyucu cerrahi, zamanında gerekli tedbirlerin alınarak, kalcanın tamamen kireclenmesinin engellenmesi ve protez cerrahisinden korunması anlamına gelir.
Kalca koruyucu cerrahiden cocuktan buyuğe kadar her yaş grubunda yararlanmak mumkundur. Ote yandan kesin olmamakla birlikte 45 yaş sınırı vardır. Konuyla ilgili bilimsel yayınlar 45 yaşından sonra yapılan kalca koruyucu cerrahilerde başarı şansının duştuğunu belirtmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki bazen 50 yaşındaki bir kişinin kemik kalitesi 40 yaşında olabildiği gibi, 40 yaşında olan birinin kemik kalitesi de 50 yaşında olabilir. Bu nedenle 45 yaş sınırı goreceli bir durumdur. Yine de 45 yaşın altındakilere uygulandığında başarı şansı artar. 60 yaşından sonra ise onerilmez.
Kalca Koruyucu Cerrahinin Uygulandığı Durumlar
Kalca eklemi, top yuva eklemdir. Kemiğin baş kısmı yuvarlak bir top, yuva kısmı da bu topa uygun oyuk şeklindedir ve sıfır hata ile calışır. Bazı durumlarda yuvanın normalden derin ya da tamamen yuvarlak olması, başın ise herhangi bir yerinde tumsek, cıkıntı olması yıllar icinde kalcanın calışırken surtunmesine ve bu bolgelerin birbirini yıpratmasına neden olur. Ayrıca kemik tam yuvarlak değilse yani cocukluktan gelen bir yapısal sorun varsa,başlangıcta kıkırdak cok kalın olduğu icin bulgu vermezken; yıllar sonra erişkin yaşa gelindiğinde kalcanın surtunmesine bağlı olarak ağrılar ortaya cıkar ve yurume ile ilgili sıkıntılar gorulebilir. Boyle durumlarda yuvanın uyumsuzluğu ile ortaya cıkan sorunların erken tedavisi olarak kalca koruyucu cerrahi uygulanır.
Hastalarda Gorulen Şikayetler
Hastalarda genellikle kalca ağrısı gorulur. Ağrı, hastalar tarafından, dize doğru yayılan bir kasık ağrısı şeklinde tarif edilir. Ağrı kasıkta olduğu icin kadınlar oncelikle kadın doğum, uroloji gibi branşlara yonelir. Bazı durumlarda da hastalar bel ağrısı şikayeti ile doktora gidebilir. Bel ağrısı, kadın hastalıkları, idrar yolu enfeksiyonları ile karıştırılabildiğinden oncelikle ayırt edici tanının konması gerekir. Tanının konulabilmesi icin radyolojik inceleme yapılmalıdır. Değişik pozisyonlarda cekilmiş, olcumu yapılmış duz rontgen grafisi ile yuzde 90 tanı konulabilmektedir.

Tedavi planlanırken MR, uc boyutlu tomografi ve diğer tetkiklere ihtiyac duyulabilir. Ancak her radyolojik sorun mutlaka tedavi edilecektir diye duşunulmemelidir. Beklemek ve hastanın ağrı şikayetinin olup olmadığına bakmak gerekir. Bazı durumlarda 70-80 yaşındaki kişilerde radyolojik olarak sorun gozukmesine rağmen tamamen kireclenme olmadığı, hastanın ağrı şikayetinin bulunmadığı gorulur. Ancak ağrı varsa ve tanı da konmuşsa kalcanın tamamen kireclenmesinin onune gecmek icin vakit kaybetmeden tedaviye başlamak gerekir.
Kalca Koruyucu Cerrahiler ve Kalca Artroskopisi
Kalcanın sıkışması ya da uyumsuzluğu gibi sorunların acık ve kapalı cerrahi olmak uzere iki turlu tedavisi vardır. Acık cerrahi de buyuk acık ve mini acık olarak ikiye ayrılır. Acık cerrahi adından da anlaşılabildiği gibi acılarak kalca eklemine ulaşıp sorunun tedavi edilmesi şeklinde uygulanır. Bazen sorun daha kucuk ve belli bir bolgeye lokalize ise beş-altı santimlik kucuk kesi acılarak tedavi yapılır ve buna da “mini acık” denir.
Kapalı cerrahi denilen artroskopinin uygulanması ise ozellikle son 10 yıldır hız kazanmıştır. Hem cocuklarda hem yetişkinlerde uygulanabilir. Kalca artroskopisi, acılan cok kucuk kesilerden kamera ve diğer yardımcı aletler ile eklemin icine girilerek goruntulenmesi, eklemi ilgilendiren hastalıkların tedavisinin yapılmasıdır. Gunumuzde hemen hemen kalca ile ilgili her sorunda uygulanabilir ancak sınırları vardır.

Diğer eklemlerden farklı olarak, kalcanın derinde olması, aletlerin yerleşimi ve hareket etmesi icin alanın cok dar olması nedeniyle ozel acılı kameralar kullanılır. Boylece kalcanın tamamı buyuk olcude goruntulenebilir. Ancak kalca cok derin ve kireclenmiş ise kamera ile eklem aralarına girilemez. Bunun dışında %90 oranında artroskopiden yararlanmak mumkundur.
Artroskopinin Uygulanmaması Gereken Durumlar
Kalcada aktif enfeksiyon olduğu duşunuluyorsa bu grupta dikkatli yapılması gerekir. Kalca “yapışık” denilen bir durumdaysa, sanki iceriye yapışkan sıkılmış gibiyse kalcanın arası acılamaz ve kamera ile girildiğinde zarar verici olabilir. Bu durumlarda zorlamamak gerektiğinden artroskopi yapılmaz.
Ote yandan artroskopi sonrası ozel bir rehabilitasyon programı uygulamak gerekir. Yapılmaması gereken hareketler konusunda hastalar uyarılır. Hastanede kalış suresi genelde bir gundur. Eğer uygulama yapılan kişi aktif sporcu ise 3 aydan sonra spora devam edebilir. Bazı durumlarda bu sure 6 aya kadar uzayabilir.

[h=2]İstanbul Ortopedi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]