Gunumuz cağında doğal yollardan hamilelik elde etme oranları giderek azalmakta ve belirgin bir şekilde artan sayıda cift bu konuda profesyonel yardım almaktadır.
Şuphesiz ki bunu etkileyen bir cok cevresel ve genetik faktorler olmakla birlikte bu konuda en sık gorulen sorunlardan biri kadının yumurtalık kapasitesindeki azalmadır.
Kadın hayatı dongusunde yumurtalıklar cok fazla değişiklik ortaya koyarlar. Anne karnındaki bir kız bebeğin yumurtalığında milyonlarca yumurta bulunur , fakat bu yumurtaların buyuk bir kısmı daha bu surecten başlayacak şekilde kullanılmadan yok olur.Anne karnındaki 16-20 haftalık kız bebeğin ortalama 7-8 milyon yumurtası varken , doğumda bu sayı 1-2 milyona duşer. Ergenlik cağında bu sayı 250.000-500.000 civarındadır. 37 yaşındaki bir kadınının yumurtalığında ise yaklaşık 25000 yumurta vardır. Bu yumurtalardan ancak cok az bir kısmı yumurtlamaya giderek dollenebilmektedir. Her ay havuzdaki olgunlaşmamış yumurtalardan belirli bir kısmı olgunlaşıp dollenmeye hazır olmak icin yola cıkar , bunlardan bir tanesi tam olgunluğa erişir ve yumurtlama gercekleşir, diğerleri olgunlaşamadan yok olurlar. Dolayısı ile her ay bir yumurtlama icin bundan cok daha fazla sayıda olgunlaşmamış yumurta yok olmaktadır. Bu nedenle kadınlar hayatının ancak belirli bir doneminde doğurgandırlar, bu oran 20’li 30’lu yaşların başında yuksek iken, 35 yaşdan sonra doğurganlık oranı azalmaya başlar , 40 lı yaşlara doğru hızlı bir şekilde duşuş gorulur.
Gunumuz şartlarında kadınların iş hayatında cok daha aktif bir rol oynamaları ve kariyer planlarına oncelik vermeleri nedeni ile gebelik planlamalaları ileri yaşlara bırakılmakta , bu da yumurtalık rezervini azaltan en onemli faktorlerden birini oluşturmaktadır. Bunun dışında aşırı stres ve sigara kullanımı da yumurtalık kapasitesi uzerinde oldukca olumsuz etki gostermektedir. Aryrıca bir takım genetik faktorler, immunolojik hastalıklar, yumurtalık ile ilgili yapılan cerrahi girişimler , kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler yumurtalık kapasitesini azaltan olumsuz etkenlerdir.
Maalesef azalan yumurtalık kapasitesinin etkin bir tedavisi bulunmamaktadır . Yapılmakta olan araştırmalar yumurtalık kapasitesi duşuk olan hastalarda DHEA hormonu takviyesinin yumurtlama oranlarında bir miktar olumlu etki gosterdiğini ortaya koymaktadır. Yine araştırmalar Dvitamini eksikliğininde kapasite azalmasında olumsuz bir etki gosterebileceğine işaret etmektedir. Bu takviyelerin sadece yumurtalık kapasitesine bir destek olduğu olumsuz sureci kesin olarak durdurduğu algısı ortaya cıkmamalıdır. Yumurtalık kapasitesinde azalma başlayan hastaların genel olarak daha sağlıklı ve duzenli bir hayat yaşamaları, dengeli beslenmeleri,sigaradan ve stresden uzak durmaları surecin hızlanmasını engelleyecek olumlu etkenler olmaktadır. Tum bu destek tedavilerinin yanında secilebilecek bri yontem yumurta dondurma işlemidir. Yumurtalık kapasitesinde azalma riski olan hastalarda o an icin gebelik planlaması mumkun değilse ,ileriki zamanda kullanılmak uzere yumurta dondurması seceneği sunulabilir . Boyle bir tedavinin planlanmasıda konunun etik ve sosyal yonu , başarı oranları detaylı bir şekilde aktarılıp bu doğrultularda hasta secimi iyi yapılmalıdır.
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kadınlarda yumurtalık kapasitesi azalması- doğurganlık oranlarının duşmesi
Sağlık0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kadınlarda yumurtalık kapasitesi azalması- doğurganlık oranlarının duşmesi