Genital bolge infeksiyonları vulva denilen dış kısımlar, vajinal, serviks (rahim ağzı), uterus (rahim), tup ve yumurtalık infeksiyonları olarak ayrılır. Mantarlar, virusler ve bakteriler kadın genital sistemini yuzeyden ic kısımlara kadar tutabilirler. Genelde akıntı, koku, kaşıntı, ağrı gibi şikayetler yaparlar. Anormal vajinal akıntıları normal akıntıdan ayırmak onemlidir.
Normal Vajinal Akıntı Nedir?
Vajinada salgı bezi yoktur. Vajinal akıntı servikal kanal icindeki bezlerden veya skene bezlerinden, bartolin bezlerinden salgılanır. Salgılar ve dokulen hucrelerden oluşur. Normal vajinal akıntı kokusuz, beyaz, saydam gorunumlu olup, kaşıntı yapmayan kızarıklık yapmayan şekildedir. Menstral siklusun ortalarında miktarı artar ve sıvılaşırken adete yaklaştıkca rengi ve kıvamı koyulaşır. Vajinal akıntı pH derecesi hafif asit(4,5) civarındadır. Vajinal akıntıda bulunan lactobasilleus florası bu asit değerini ayarlar. Bu nedenle geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılması veya vajinanın yıkanması bu değeri bozup, ozellikle mantar infeksiyonlarının vajinada oluşmasını kolaylaştırır. Pek cok kadının penisilin turu antibiyotik kullanımı sonrası vajinal kaşıntı ve mantar infeksiyonuna yakalanması bu yuzdendir. Penisilin grubu antibiyotikler asıl hedef yerlerdeki infeksiyonu tedavi ederken maalesef vajinada bulunan faydalı bakterileri de oldururler. Bu bakteriler vajinada laktik asit uretimi ve asit pH dengesini sağlarlar. Antibiyotiklerin zararlı bakteriler gibi bu faydalı bakterileri de azaltması sonucu vajinal florada asit pH bozulur. Vajinanın asit pH derecesi pek cok zararlı bakteri ve mantarın burada hastalık yapmasına engel olur. Asit ozellik bozulduğunda hastalık riski artar.
Vajen florasının bozulduğu ve vajinal infeksiyon riskinin arttığı haller:
* Guclu antibiyotiklerin kullanımı sonrası
* Sık duş almak, duş sırasında vajinanın icinin yıkanması
* Duş sonrası iyi kurulanmamak
* Sentetik camaşırları surekli kullanmak
* Gunluk petleri surekli kullanmak
* Sentetik kumaş pantolonlar, deri pantolonlar kullanmak
* Hamilelik durumu
* Şişmanlık
* Vucut direncini azaltan hastalıklar geciriyor olmak
* Şeker hastalığı
VULVAR İNFEKSİYONLAR
1)MANTAR İNFEKSİYONU:
Kızarıklık ve kaşıntı ile karakterizedir. Vulva derisi şişmiş gibi gorunur. deride kucuk catlaklar fark edilebilir. İdrar sonrası yanma hissi şikayetlere eşlik edebilir. Lokal antifungal kremler ve o bolgenin kuru tutulması tedavide yeterli olur. Genelde kadınlar daha temiz olmak icin surekli sabunla genital bolgelerini yıkadıklarından onları bu alışkanlıklarından uzaklaştırmak, tekrar infeksiyonları azaltmada onemlidir.
2)HERPES SIMPLEX İNFEKSİYONU(GENİTAL UCUK ):
HSV TİP2 virusu genital bolgede ağrılı vezikul denen ici su dolu kızarıklıklara, bir sure sonra acılarak kucuk ulserlere neden olur. Tıpkı dudaklarda (ağız cevresinde) oluşan ucuk denilen tipte lezyonlar oluşur. İlk kez bulaşan hastalık uzun sureli ve ağrılı olurken tekrarlayan hastalıklar kısa surer ve ağrısı daha az olur. Tedavide lokal ya da sistemik antiviral ilaclar ve analjezikler kullanılır. İlişkiyle bulaşan hastalıklar sınıfındadır. Ozellikle ilk infeksiyon cok virus bulaştırır. Oluşan ulserler iyileşene kadar virus bulaşmaya devam eder.
HUMAN PAPILLOMA VİRUS İNFEKSİYONU:
(Genital siğil, kondiloma acumulatum, genital wart):
HPV virusu nemli genital bolgelere genellikle ilişki ile bulaşır. Siğiller bulaşmadan yaklaşık 3 ay sonra cıkar. Virus bulaştıktan sonra siğil cıkmayabilir (sessiz infeksiyon). Virusun pek cok tipi vardır. Tip 6 ve 11 genellikle siğil yapan tiplerdir. Tip 16, 18, 31, 33, 35 siğil yapmayan ancak rahim ağzını tutabilen tiplerdir. Virusun en onemli ozelliği rahim ağzı hucrelerinin yapısına girerek bu hucreleri displazi denilen kontrolsuz buyume yonunde uyarır. Displazinin şiddetlenmesi rahim ağzı kanserine neden olabilir. Hastalar bu cumleyi okuyunca her HPV virusunun serviks (rahim ağzı) kanserine neden olacağını ve bunun hemen olacağını duşunurler. Oysa ki her HPV tipi bu şiddetli displaziye neden olmaz; olsa bile bu olay yıllar suren (ortalama 5 yıl) bir surectir. HPV virusu taşıyan kadınlar duzenli smear testi yaptırdıklarında displazi erken aşamalarda yakalanır ve halk arasında yakma, dondurma diye isimlendirilen yontemlerle tedavi edilebilir. Bu nedenle cinsel acıdan aktif kadınlarda, ozellikle birden fazla cinsel partneri olan kadınlarda duzenli smear testi yaptırmak cok onemlidir. Siğillerin tedavisinde asit-korozif solusyonlar ya da immum sistemi guclendiren kremler (Adlara) kullanılabilir. En cok uygulanan tedavi ya krioterapi (dondurma) ya da yakma (koterizasyon) dur.
BARTOLİN BEZİ İNFEKSİYONU YA DA ABSESİ:
Vagen girişinde saat 5 ve 7 yonlerinde 2 taraflı salgı bezleridir. Bakteriyel infeksiyonlarla salgı bezinin kanalı tıkanırsa bartolin bezi şişer ve bartolin kisti oluşur. Bartolin kistinin de infekte olması durumunda apse oluşur. Hasta oturamaz, yuruyemez ve şişlik-kızarıklık-ağrı cok artar. Her apse tedavisinde olduğu gibi acilen boşaltılmalı ve antibiyotik başlanmalıdır. Apsenin boşaltılması ağrıda dramatik bir duzelme sağlar. Ancak hasta bu şekilde bırakılırsa genelde hastalık %50-80 tekrarlar. Tekrarı azaltmak icin bezin tamamı bir şekilde cıkartılmalıdır. Apse boşaltıldıktan sonra icine yakıcı bir madde konulması (gumuş nitrat) iyi bir secimdir. tekrarlama riski vardır. Tekrarında yine gumuş nitrat uygulanabilir. Cerrahi olarak bezin cıkarılması anestezi gerektiren bir durumdur ve %1-2 tekrar riskine sahiptir. Uygulama kolaylığı, ucuzluğu ve kabul edilebilir tekrar riski nedeniyle en cok gumuş nitrat uygulaması tercih edilir. Tedavide antibiyotiklere en az 10 gun devam edilmelidir.
CHANCROİD (YUMUŞAK ŞANKR) :
Hemofilus ducrei adlı bakterinin neden olduğu ağrılı kenarı kabarık ulserler yapar. Genelde opuşen ulserler denen karşı taraf dokuda aynı ulsere neden olur. Kasık bolgesindeki lenf bezleri %50 vakada şişmiştir. Tedavide tek doz guclu antibiyotikler kullanılır.
VAJİNAL İNFEKSİYONLAR
3 temel vajinit tipi vardır mantar, bakteriyel vajinoz, trikomonas vajiniti. Tam bir tedavi icin etken mikroorganizmanın belirlenmesi esastır. Cunku her mikrobik vajinal akıntı aynı ilac ile tedavi edilmez.
CANDİDA VAJİNİTİ (VAJİNAL MANTAR HASTALIĞI ):
En sık gorulen vajinit tipidir. Asıl şikayet dış ve ic kısımlardaki kaşıntıdır. İdrar sonrası hafif yanma hissi, dış dudaklarda şişme, beyaz sut kesiği gibi vajinal akıntı ve ilişkide yanma eşlik edebilir. Albicans tipi candida en sık etkendir. Gebelik, şişmanlık, geniş spektrumlu penisilin tipi antibiyotik kullanımı, immun sistemi baskılayıcı ilac kullanımı, vulva vagenin sık sık yıkanması, sentetik camaşırların ve pedlerin sık kullanımı mantar oluşmasını kolaylaştırır. Doğum kontrol haplarının mantar oluşumunu kolaylaştırdığı tezi tam netlik kazanmamıştır. Tanısı dırect mikroskobik inceleme ya da kultur ile konulur. Tedavisi vajinal, lokal ya da oral antifungaller verilerek yapılır. Tedavi sırasında genital bolgenin kuru tutulması, nemden kacınılması iyileşmeyi hızlandırır. Gebelikte imidazol iceren ilaclar vajinal uygulanır. Cunku imidazol vajinadan kana karışmaz. Eş tedavisi semptomu (şikayeti) olan partnerlere (yaklaşık ) uygulanır. Sık tekrarlayan mantar infeksiyonlarında hastanın şeker hastalığı veya immun yetmezlik (orneğin Aids) acısından araştırılması uygun olur (yılda 4-5 kez tekrarlıyor ise).
TRİCOMONAS VAJİNİTİ:
İlişkiyle bulaşan bu hastalıkta tek hucreli parazit olan tricomonas vajinalis sarı, yoğun, kokulu akıntıya ve dış kısımlarda (akıntının bulaştığı yerlerde) kaşıntıya neden olur. Hastaların bir kısmında ciddi bir şikayet olmaz ve fark edilmez. Bu kadınlar paraziti eşlerine bulaştırabilirler. Erkeklerde prostat bezi ve dış idrar yolunda (uretra) tricomonas vajinalis bulunabilir. Teşhiste vajinal akıntının mikroskobik incelemesi paraziti gormede yeterlidir. Tricomonas %60 vakada Gonore (bel soğukluğu) mikrobu ile birlikte bulunur. Tricomonas vagen yanında idrar yolu, torbası, skene bezlerinde bulunabildiği icin fitilden ziyade oral yolla tedavi edilmelidir. Erkek partnerin eş zamanlı tedavisi zorunludur.
BAKTERİYEL VAJİNOZİS: Vajinal florada bulunan gardnerella vajinalis adlı bakterilerin ve diğer patojenlerin sayıca cok artarak doğal florayı bozmaları sonucu oluşur. Gri, homojen ve ince akıntı, vajen damarlarında ve vajen girişinde gorulur. Ozellikle ilişki sırasında artan metalik, curuk balık kokusu cok tipiktir. Tanısı direk mikroskobik incelemede “clue cell” denilen tipik hucrelerin gorulmesi ile konulur (Vajinal epitel hucrelerine bakterilerin yapışması ile oluşmuş hucreler). Eş tedavisi infeksiyonun tekrarlamasını onlemeyebilir. Cunku ilişkiyle bulaştığına dair ciddi kanıtlar yoktur. Pek cok kadın vajinasında gardnerella vajinalis mikrobunu taşıyabilir. Şikayetsiz taşıyıcıların mutlaka tedavi edilmesi gerekmez. Ancak gebelikte, mikroplu duşuklere, erken doğumlara, doğum sonrası rahim infeksiyonlarına neden olabileceği icin tedavi edilmelidir.
DİĞER GENİTAL İNFEKSİYONLAR:
SİFİLİZ: Son yıllarda tuberkuloz ile birlikte unutmaya başladığımız sifilizi maalesef tekrar gormeye başladık. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olup 3 safhada ilerler. Primmer ulser, segonder sifiliz, tanısı mikroskobik ozle incelemeler, kultur ve kan testleri ile konulur. Uzun sureli antibiyotik tedavisi gerektirir.
İlk bulaşmada oluşan ulserler ağrısız, sert ve yuksek kenarlıdır. Kan testleri 1-4 hafta sonra pozitif cıktığından erken donemde negatif cıkabilir. Genital bolgenizde ağrısız ulserler gorduğunuzde hemen doktorunuza başvurunuz.
SERVİSİT (RAHİM AĞZI İNFEKSİYONU):
Yoğun, sarı vajinal akıntı en sık gorulen şikayettir. Gonore ve klamidya mikropları en sık servisit yapan mikroorganizmalardır. Tedavisi uzun sureli antibiyotik kullanımıdır. Servisit akut yada kronik olabilir. Akut servisit daha gurultulu yani akıntılı ve ağrılıdır. Muayenede rahim ağzı şişmiş ve kızarık gorulur. Dokununca kanama sıktır. Ancak bu durum pek ilişki sonrası kanamaya neden olmaz. Kronik servisit ise zaman icinde gelişir ve tanısı patolojik inceleme yada nabothi kistlerinin gorulmesi ile konur. Nabothi kistleri rahim ağzındaki salgı bezlerinin kanallarının tıkanmasıyla oluşan kucuk kistlerdir. Genelde hic bir şikayet vermezler ve bir soruna neden olmazlar. Nabothi kistleri en cok ultrason tanılarında radyologlar tarafından rapor edilirler ve hastalar bunu okuyunca sorunlu bir kist olduğu duşuncesine kapılırlar. Oysaki bu kistler pek bir soruna neden olmazlar.
ENDOMETRİT (RAHİM İCİ İNFEKSİYONU):
Rahim ici infeksiyonlar doğum, duşuk, kurtaj sonrası ya da spiral kullanımı ile birlikte pelvik inflamatuar hastalığının bir parcası olarak oluşur. Anormal vajinal kanamalar ve kokulu vajinal akıntılar yapar. Ozellikle spiral taşıyan kadınlar bu tip şikayetler olduğu zaman doktora başvurmalıdırlar. Aktinomises infeksiyonu sipral taşıyan kadınlarda gorulur ve hasta şikayeti varsa spiralin cıkartılması ve 2 hafta antibiyotik kullanılması gerekir.
PELVİK İNFLAMATUAR HASTALIK (PİD)
Kadın genital sisteminin en ciddi infeksiyonudur. Neisseria Gonore ve Clamidya Tricomatis en sık etkendir. Spiral taşıyan kadınlar ve birden cok partnere sahip kadınlarda daha sık gorulur. Genellikle adet sonrası başlayan kasık-karın ağrısı, ateş ve kokulu akıntı ile kendini gosterir. İnfeksiyon coğu kez hastanın acil servise başvurmasına neden olacak kadar şiddetlidir ve akut appendisit ile karışır.
N.gonore adet doneminde rahim ağzındaki salgı tıkacının atılmasıyla beraber yukarı cıkar. Tuplere ve oradan karın boşluğu ve yumurtalıklara ulaşır. İnfeksiyonun karın ici boşluğuna ulaşmasına peritonit denir ve bu durum tabloyu ağrı acısından cok belirgin yapar.
İnfeksiyonun en ciddi sonucları tuplerde tıkanma ve buna bağlı olarak gebe kalmada zorluk, yapışıklıklara bağlı ileriki donemlerde dış gebelikler, adezyon (yapışıklık) oluşumu, buna bağlı olarak da kronik kasık ağrıları, tup ve yumurtalıklarda apse oluşumu gorulebilir (ki en hayati tehlike yaratan durumdur). Pelvik apse cok dikkatli bir tedavi ardından cerrahi tedavi gerektiren bir durumdur.
PID’nin kesin tanısı laparoskopi ile konur. Ancak deneyimli bir jinekolojik klinik muayene, kan testleri ve ultrason ile %90’a varan oranda tanıyı koyar. Yukarıdaki kotu sonucların oluşmaması icin, şupheli durumlarda bile antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.


[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]