Guvensizlik İnsanlar arasındaki ilişkilerde en temel duygu guvendir. Guvendiğimiz insanları severiz, saygı duyarız. Guven varsa en gizli sırlarımızı acabiliriz. Guven duygusuyla her tur işbirliğine acık oluruz. Bu acıdan insanların yemek,icmek gibi fizyolojik ihtiyaclarıyla beraber hayati onem taşıyan en onemli gereksiniminin guven duygusu olduğunu soyleyebiliriz.
Ancak boylesine onemli bir ihtiyac olan bu duyguyla ilgili hep sorunlar yaşarız. Ya cok kolay guven duyarız ya da yoğun guvensizlikler yaşarız. Her iki halde de etkenler farklıdır ve kokenini cocuklukta aramak gerekir. Sağlıklı bir ailenin cocuğa kazandırdığı ilk temel duygu da budur. Doğduğu andan itibaren bir bebek annesinin kokusunda, sesinde guven arar. Her ağladığı anda ihtiyaclarına cevap verilen, sevildiğini ve değer verildiğini bilerek buyuyen cocuklar ozguven duygusu yuksek bireyler olarak yetişirler. Cocuğun ailede gorduğu kabul, ona verilen sorumluluk, ahlaki değerler ve duyulan guven, cevresiyle dengeli ilişkiler kurma becerisi kazanmış, kendine guvenli bir yetişkin olarak toplum icinde yer almasını sağlar. Bireyin doğumla getirdiği mizac ozellikleri sağlıklı ve dengeli bir aile yapısı icinde şekillenir. Onu diğer insanlardan ayıran temel karakteri olur.
Guvensizlik/Kendine Guvensizlik
Her aile cocuğunu doğru eğitim vererek yetiştirmek isterse de bu her zaman mumkun olmayabilir. Bireylerin temel kişilik ozellikleri nasıl farklıysa, ailelerin yapıları da birbirlerinden cok farklı ozellikler gosterir. Cocuk yetiştirirken uyguladıkları yontemlere gore:
Otoriter,baskıcı ve aşırı kuralcı Mukemmeliyetci İlgisiz Aşırı korumacı Denetleyici Bağımlı olan ailelerde yetişen cocukların buyuk bir coğunluğunun guven sorunu yaşadıklarını goruyoruz. Once kendine guvensizlikle başlayan bu sorunun zamanla diğer ilişkilere de yansıması ve neredeyse herkese ve her şeye karşı guvensizlik olarak yayılması sık rastlanır bir durumdur. Guvensizlik duygusuna,
Aşırı kırılganlık, Alınganlık Şuphe Kıskanclık gibi ek duygular da eşlik eder.Kişi surekli yanlış yapmamak icin tetiktedir. İnsanların kendisi hakkında ne soyleyecekleri ya da ne duşunecekleriyle ilgili olarak endişeler yaşar. Başarısız olma korkusu butun ilişkilerinde etkisini gosterir.
Kendine guven sorunu yaşayan insanlarda belirgin iki tip davranış goze carpar. Ya pasif ve ice donukturler ya da baskıcı ve saldırgandırlar. Pasif ve ice donuk olanlar ozellikle toplum icinde mumkun olduğunca geri planda kalmaya calışır ve karşılarındaki insanların kolaylıkla etkisi altında kalabilirler. Bu yonleriyle bağımlı kişilik ozellikleri gosterdikleri soylenebilir. Sosyal hayatlarında hayran oldukları bir idolleri vardır. Goz onunde bulunmaktan cekinirler ama kendine guveni olan insanlara da tutkuyla bağlanırlar.
Baskıcı ve saldırgan yapıdaki kişiler ise ozellikle yakın cevrelerindeki insanlara karşı oldukca katı, hoşgorusuz ve kıskanclık duygularıyla hareket ederler. Kendilerine olan guven eksikliğinden kaynaklanan bir takım endişelerden dolayı herkesi ve her şeyi denetleme, kontrol etme ihtiyacı duyarlar. Saldırgan davranışlarıyla da korku oluşturarak diğer bireyler uzerinde ustunluk kurmaya, etkili olmaya calışırlar.
Cevreye Karşı Guvensizlik
Cocuğun gelişimi ve kişiliğindeki onemli etkisinden dolayı ailenin tutumu burada da karşımıza cıkıyor. Daha cok kucuk yaşlardan başlayarak cocuğa sorumluluk vermek, adil olmasını ve kendi potansiyelinin farkına varmasını sağlamak oncelikle cocuğuna guven duyan, ilgili ve dengeli ailelerin başarabileceği bir eğitim becerisidir. Cocuğun sosyal yonunu destekleyerek verilen eğitim, onun toplum icinde kendini rahatca ifade etmesine ve yaşadığı sorunlara karşı kendi cozumlerini uretmesine zemin hazırlayacaktır. Guven duygusu iki taraflı bir duygudur. Kendine guven duyan başkalarına da guven duyar. Ozguven problemi yaşayan insanlar ise cevreleriyle de guven sorunu yaşarlar. Surekli olumsuzluk yaşayacaklarına dair beklentiler icindedirler. Yaşadıkları her tur olumsuzluk icin hep başka birilerini sorumlu tutarlar. Dolayısıyla hayatlarının ve yaşadıkları olayların akışını başka insanların ellerine bırakabilirler. Cunku kendi kendilerine yetebileceklerine, kendi ayakları uzerinde durabileceklerine olan inancları yetersizdir.
Evlilikte Guven Duygusu
Evlilikler her ne kadar sevgi ve saygı temelli birliktelikler olarak duşunulse de aslında en onemli gereksinim karşılıklı guvendir. Bu duygu uzerine kurulmuş ilişkiler gelecek nesillerin yapısını belirler. Guven olmaksızın surdurulen her ilişki baştan sorunlu başlamış demektir.
Hemen hemen tum kulturlerde onemli bir yere sahip evlilik kurumunda kişilerin birbirlerine;
Yapıcı, Durust, Destekleyici, Yonlendirici, Adil, Anlayışlı İlgili ve nazik davranması esastır. Ancak butun bu ozelliklerin tumu oncelikle guven temeline oturmalıdır. İlişkilerde tartışma ve anlaşmazlıklar yaşanması doğaldır. Yaşanan olumsuzluklar cozumlenirken tarafların ustunluk mucadelesine donuşmemelidir. Pek cok insan tartışmaları uzlaşma amacı yerine karşısındaki insanı tuketme ve guvenini sınama temeline dayandırır. Boyle bir tutumun evliliklere olumlu bir katkı sağlamayacağı acıktır.
Eşler Arasında Guvensizlik
Kişilerin başkalarına olan guvensizliği aslında kendilerine olan guven eksikliğinden kaynaklanır. Kontrol altına alınamayan bu tur olumsuz duygular ozellikle evlilik gibi uzun surmesi beklenen ilişkiler ve taraflar acısından cok yaralayıcı ve yıpratıcı sonuclar getirebilir. Guven duygusundan yoksun evliliklerde;
· Aşırı sahiplenme,
· Kısıtlayıcı ve engelleyici tavırlar,
· Sozel ya da fiziksel şiddet eğilimi,
· Terk edilme korkusu,
· Aldatılma şuphesi,
· Kıskanclık,
· Kaygı bozuklukları, gibi davranım sorunları olduğu gorulmektedir.
Kişi kendi yaşadığı guven eksikliğinin getirdiği olumsuz duygu durumlarını karşısındaki kişiye yansıtır. Bu tip ilişkilerde ozguveni duşuk olan taraf sevgi kaynaklı olduğunu iddia ettiği ofke ve kıskanclık duygularını one cıkarır. Bu duygu ilişkilere oylesine yapışmıştır ki Seven insan Kıskanır' turunde deyimlerde bile yer bulabilmiştir. Oysa seven insan kıskanmaz, serbest bırakır. Sevdiği insanın kendine ozel alanları ve ilgileri olduğunun bilinciyle hareket eder.
Guven eksikliği diğer bir ifadeyle yetersizlik duygusudur. Yetersiz olduğunu duşunen birey,kendisinde olmadığını duşunduğu niteliklerden dolayı beraber olduğu insanın başkalarına ilgi duyabileceğinden endişe duyar. Bir sure sonra da bu endişe duygusu gerceklik halini alır ve kişinin kendisi de buna inanır. İnanclar da yargıları oluşturur. Beraber olduğu insanı yargılamaya başladığında artık bir cok şey geri donulemez noktaya gelmiştir. Toplumsal baskıların getirdiği bir kabullenicilikle bu evlilik ya katlanılarak surdurulmeye calışılır ya da yıpratıcı sureclerden sonra ofke duygularıyla beraber bitme noktasına gelir. Bu nokta Ne seninle,ne de sensiz' noktasıdır. Arada cocuklar da varsa evlilik bitirilemez. Bitse bile birbirinin hayatına mudahale devam eder.
Oneriler
Kişiler birbirini tanıdıkca aralarında sağlıklı bir guven duygusu oluşması beklenir. Zaman gectikce bu duygunun sağlamlaşması gerekir. Ancak durum aksi yonde gelişmeye başlamışsa, kıskanclık ve aşırı sahiplenme duyguları artıyorsa o zaman ilişki ve kişiler acısından ciddi bir sorun var demektir. Karşısındaki insana yoğun guvensizlik duyguları besleyen kişi aslında durumun kendisi de farkındadır. Ancak bunu kabullenmek sanıldığı kadar kolay değildir. Bu neredeyse kişinin karakteriyle ozdeşleşmiş olduğundan değiştirilemez olduğu duşunulur ve sorumluluk hep başkalarına atılır. Yani, her durumda diğer taraf suclanır.
Benim istediğim gibi davranmıyor, Bir yere giderken benden izin almıyor, Dikkat cekici giyiniyor, Başkalarıyla samimi oluyor, Beni sinirlendirecek şeyler yapıyor, Arkadaşlarıyla ya da akrabalarıyla benden daha fazla ilgileniyor, vb gibi cumleler hep bu ozguveni duşuk insanların cumleleridir. Bu tarz ifadeler ve davranışlar, karşı tarafı yaralayıcı,bunaltıcı ve benlik duygusunu yok edici sonuclara yol acar. Guven duygusundan yoksun kişilerle yaşanılan ilişkiler gercekten zordur ve insanın ozguvenini ciddi olarak sarsar. Hic kimsenin bir diğer insan uzerinde hakimiyet kurma hakkı olmadığı bilinmelidir. Hele ki bu kişinin kendi guvensizliğinden kaynaklanıyorsa. Bu kişi siz, eşiniz ya da bir yakınınız olabilir. Boyle bir durumda ne yapılabilir?
Yetersizlik duygusunun nereden kaynaklandığı saptanmalı, Bir takım destekleyici faaliyetler ve calışmalara yonelinmeli, dikkat başka yerlere kaydırılmalı, Gevşeme egzersizleri rahatlatıcı etkiler yapabilir, Yaşanılan duygunun kişinin kendi bakış acısıyla ilgili olduğunun farkında olunmalı, İlgi duyulan alanlarda calışmalar yapmak kişinin kendine guven ve başarı duygusunu geliştirir. Karşılıklı olarak ve yakın aile uyeleriyle konuşularak davranışların sonucları değerlendirilmeli, En onemlisi de kontrol edilemeyen duygusal catışmalarda mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır. Guvensizlik duygusu cocukluk cağlarına dayandığından sağlıklı bir yapının oluşmasında kişisel cabalar yeterli olmayabilir. Durum tamamen cıkmaza girmeden bir terapistten destek almak oldukca yararlı olacaktır.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Guvensizlik
Sağlık0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Guvensizlik