GRİP OLMAMAK İCİN NELER YEMELİYİM?
Havaların soğumaya başladığı şu gunlerde enfeksiyon hastalıklarının artmasıyla metabolizmamızın direnci azalırken, cevresel etmenlerin etkisiyle ceşitli hastalıklar insanı kolayca yakalayabiliyor. Bu donemlerde daha kalın giysiler giyerek vucudumuzu soğuktan korumaya calışırken, metabolizmamızı kışa nasıl hazırlayabiliriz? Bunun en doğru yolu yeterli ve dengeli beslenmedir. Buda her besin grubundan bizim icin gerekli miktarlarda ve mumkun olan en ceşitlilikle beslenerek mumkun olur. Bu durum her yaş grubu icin gecerlidir. Ozellikle enfeksiyonlar icin daha duyarlı olan cocuklar, gebeler ve yaşlılar icin daha fazla onem taşır.
Tabiî ki enfeksiyon hastalıklarında en onemli besin oğeleri vitamin ve minerallerdir. Ceşitli vitamin ve mineraller vucudumuzun bağışıklık sisteminde gorevli olan asker hucreleri uyararak ( lenfositler, monositler, Ig ler gibi) daha guclu calışmalarını sağlamaktadır. Bakalım vitaminlerin hangileri neler yapıyor;
A vitamini;bağışıklık sistemi yanıtını arttırarak, lenfositlerin enfeksiyona cevabını hızlandırır. Yetersizliğinde bağışıklık yanıtı azalır. Beta karoten formu( besine turuncu rengi verir) daha gucludur.
Kaynakları; Karaciğer, ıspanak, yumurta, havuc, kayısı, yeşil biber…
E vitamini;Guclu antioksidandır. Vucutta olan serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hem kanser hem de enfeksiyon hastalıklarının oluşmasını engeller. Bağışıklık sistemini guclendirerek tekrar hastalıklara yakalanma oranını azaltır.
Kaynakları; Soya yağı, bitkisel yağlar, fındık, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler, cekirdekler…
C vitamini;Bu vitaminin bağışıklığı guclendirdiğini bilmeyen yoktur. C vitamini vucudun asker hucrelerini direk etkileyerek bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.ozellikle Ig leri arttırır, makrofajların virus/bakteriyi yok edici etkisini etkiler, viruslerin etkilerini engeller.
Kaynakları; Kuşburnu, maydanoz, yeşil biber, cilek, karalahana, karnabahar, portakal, kızılcık, limon…
Folik asit;Yardımcı enzimler kanalıyla asker hucrelerinin yapımında rol alır.
Kaynakları; Et, sakatatlar, yeşil yapraklı sebzeler, balık, kurubaklagiller, pirinc, bulgur, patates, havuc, kuru meyveler…
Selenyum;Doğal oldurucu hucre aktivitesini arttırır. E vitamini ile birlikte daha guclu işlev gorur.
Kaynakları; Etler, deniz urunleri sakatatlar.
Cinko;Asker hucrelerinin yapısında bulunan onemli bir enzimin yapısında bulunur ve yetersizliğinde 200 den fazla enzim etkilenir.yetersizliğinde enfeksiyon oranında artış meydana gelir.
Kaynakları; Et ve urunleri, kurubaklagiller, mantar, bulgur, peynir, ceviz, badem, buğday…
Peki bu soğuk kış doneminde hangi besinler bağışıklık sistemimizi guclendirir.
Turuncgiller;Faydalarını bilmeyenimiz yoktur. Hasta olduğumuzda başucumuzdan eksik olmazlar. Sabahları gune 1 bardak portakal, mandalina, greyfurt karışımı suyla başlamanızı oneririm.
Ceviz;Lif acısından zengindir, omega_3 yağ asidi ve E vitamininin kaynaklarından biridir.bağışıklık sistemini guclendirir, sağlıklı cilt, parlak gozler, guclu tırnaklar icin birebirdir. Gunde 3-4 tanesi yeterlidir.
Lahana;Su attırıcı ozelliği ile tanınır. Yuksek alkali ozelliğinden dolayı bağışıklık sistemini guclendirir.
Brokoli;Guclu antioksidanlar ve C vitamini icerir. Haşlanırsa iceriğini kaybeder.
En onemli konulardan biriside bağışıklık sistemimizi arttırmak adına kullandığımız vitamin suplemanları. Hepimiz biraz bilincli, biraz tavsiye uzerine değişik vitaminler kullanmaktayız. Ancak fazla alınan vitaminlerin yarar yerine ciddi zararlar verdiğini pek bilmeyiz. Mesela gereğinde fazla alınan C vitamininin mide bulantısı, kusma, ishal, ateş, başağrısı, karın ağrısı, uykusuzluk, bobrek taşı, vucutta kırmızı lekelere neden olabilir. Vucutta birikebilen A, D,E,K,B12 vitaminleri karaciğerde depolanır. Bu vitaminleri aşırı alınması kalıcı hastalıklar oluşturabilir. Bu nedenle toksik duzeyleri daha tehlikelidir. Bu nedenlerle vitaminleri doğal yollardan yani besinlerden almak en doğrusudur.
Bir başka konuda kış aylarında daha fazla aldığımız kilolar. Bu durumun nedenlerini sıralayacak olursak;
Kış mevsimlerinde hepimiz daha fazla evde zaman geciririz ve daha fazla otururuz. Kış aylarında ev gezmelerinin daha sık olmasıda işin cabası. Bu nedenlerle aktivitemiz, metabolizma hızımız azalır ve harcanandan daha fazla enerji alımı ile daha fazla kilo alırız.
Bu mevsimlerde gunduzlerin kısa gecelerin daha uzun olmasıda diğer bir neden. Gecenin uzun olması atıştırma miktarımızı arttırabilir.
Ancak kilo vermek istiyorsak dergilerde bulunan şok diyetleri kesinlikle dikkate almayın. Kendinize uygun, diyet yaparken iş veriminizi duşurmeyen sizi kotu hissetmek bir yana daha dinamik hissettirecek, kas değil yağ kaybı yapacak ve istediğiniz kiloya indikten sonra yeniden verdiğiniz kiloları almamak icin diyetisyen eşliğinde kilo verilmesi en doğrusudur.
Diyetisyen Gulşen Lukel

[h=2]İstanbul Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]