Genital organ enfeksiyonları, bir cok mikrobun bir arada oluşturduğu, ureme fonksiyonunu tehlikeye sokan ve doku harabiyeti yapan, doktorların gunluk hayatta cok onem verdikleri bir konudur. Anatomik olarak bakıldığında kadın genital sistemi dış dunya ile karın ici ortamını birleştiren bir yoldur. Dolayısı ile basit bir genital enfeksiyonlar bile, tedavi edilmediği takdirde karın boşluğuna yayılarak ciddi bir tablo oluşmasına neden olabilir Vajinanın asidik ortamı, her ay dokulen rahim ici tabakası, rahim ağzında gecişi zorlaştıran salgıların bulunması, vajinanın icini doşeyen hucrelerin yapısı ve doğal florada bulunan laktobasil isimli bakteriler, mikropların bu bolgelere tutunup enfeksiyon oluşturmasına karşı vucudun doğal bariyer mekanizmalarıdır. Doğum, duşuk, operasyonlar, hamilelik, antibiyotik kullanımı, sentetik ic camaşırları, hijyen sorunları gibi faktorler varlığında bu doğal bariyerlere rağmen enfeksiyon oluşması kolaylaşmaktadır.
Vulvar enfeksiyonlar (vulvit)
Dış genital organlar vulva olarak isimlendirilmektedir. Genellikle vajinal enfeksiyonlara eşlik ederler. Vulvite sebep olan etmenler arasında ostrojen azalması, enfeksiyonlar, sıkı giyecekler, deterjan, sentetik ic camaşırları, tuy dokucu kremler, vajinal spreyler gibi tahriş eden maddelere maruziyet bulunmaktadır. Şeker hastalığı, kansızlık, karaciğer hastalıkları gibi ciddi sistemik hastalıklar ve kullanılan ilaclar da vulvite neden olabilmektedir. En sık şikayetler kaşıntı, kızarıklık, şişlik, ağrılı cinsel ilişki, batma ve yanmadır. Tedavi altta yatan etmene genital enfeksiyonlar-sigilgore duzenlenir. En sık gorulen enfeksiyon etkeni mantarlardır ve genellikle krem şeklinde uygulanan antimikotiklereiyi yanıt verir.
Siğil (kondilom)
Human papilloma virus (HPV) enfeksiyonları erkeklerde peniste, kadınlarda vajina vulvada siğillerin cıkmasına neden olur. Ayrıca virusun bazı tipleri rahim ağzı dokusunda değişikliklere ve rahim ağzı kanserine neden olabilir. Tedavisinde kullanılabilen kremler, siğillerin yakılması veya cerrahi olarak cıkarılması kadar etkin değildir. Tedavi edilen hastaların % 30’unda nuks gorulebilmektedir. HPV virusunun, cinsel yol dışında bulaşma yolları net olmamakla birlikte cilt teması ile bulaş mumkundur. Dış genital bolgede yerleşen siğillerden korunmak icin bu bolgeye viruslu bir malzemenin temasından kacınılmalı, ortak epilasyon malzemesi kullanımından uzak durulmalıdır. Prezervatif kullanımı, rahim ağzını koruyabilmekte ancak dış genital bolgeyi koruyamamaktadır.
Genital ucuk
Genital Enfeksiyonlar genital-ucuk Herpes Simplex virusu (HSV) enfeksiyonları genital organlarda ağrılı ulserler oluşturabilir. Ateş, yorgunluk hali, kas ağrıları da eşlik edebilir. Kesin tedavisi yoktur ancak uygulanan tedaviler ağrıyı azaltmaya, enfeksiyonun daha kısa surede atlatılmasına ve ucuk uzerinde ikincil enfeksiyonların onlenmesinde işe yarar. Gebelikte aktif herpes lezyonu olanlara, bebekte oluşabilecek beyin iltihabından korunmak icin sezaryen ile doğum onerilmektedir.
Bartolin absesi
Bartolin bezleri vajinanın her iki yanında, kucuk dudakların ic tarafında bulunan, cinsel ilişki sırasında kayganlık oluşmasını sağlayan salgı bezleridir. Bu bezler ince kanallarla vajinaya acılırlar. Gecirilmiş vajinal enfeksiyonlar ve tahriş bu kanallarda tıkanma ile sonuclanabilir ve bu salgılar dışarı atılamaz, bezin icinde birikerek şişliğe neden olur. Bu salgının mikroplar ile buluşması sonucunda, kist icinde cerahat birikirse bu şişlik bartolin absesi adını alır. Bartolin absesi, şişliğin yanında ciddi ağrı, hassasiyet, kızarıklık ile karakterize bir tablodur. Tedavi icin absenin cerrahi yolla boşaltılması, bartolin bezinin marsupiyalizasyon denen bir işlem ile yeniden vajen duvarına ağızlaştırılması ve antibiyotik kullanılması gerekir. Sık tekrarlayan enfeksiyon varlığında ise Bartolin bezinin cıkarılması gerekebilir.
Molluscum Contagiosum
genital-enfeksiyonlar-malluscum-contaigosumMolluscum Contagiosum, poxvirus denen bir virusun sebeb olduğu, ciltte kabarık dokuntulerle ile kendini gosteren bir hastalıktır. En sık, ortak kullanılan havlu ve giysiler ile geciş olmaktadır. Molluscum contagiosum; ozellikle genital bolgede, ellerde ve ayaklarda gorulen, inci gibi sıralanan, 1-5 mm boyutlarında, kubbe şeklinde, ortası gobekli, et renginde, sıkıldığında beyaz yağ benzeri iceriğin gozlenebileceği lezyonlarla seyreden bir hastalıktır. Bu dokuntuler genlikle ağrısızdır ve bazen kaşıntılı hal alabilir. Jinekolojik muayene esnasında tanı konabilir. Genellikle tedaviye gerek kalmadan 2-3 ay icinde kendiliğinden kaybolurlar. Gecmeyen lezyonlarda yakma veya dondurma tedavisi uygulanabilir.
Vajinal enfeksiyonlar (Vaginit)
Dış genital bolgeye temas eden alerjenler ( ped, deodorant, tuy dokucu kremler ), terlemeye bağlı uzun sureli nemli kalması, sentetik kulot kullanma, yabancı cisimler ( tampon, prezarvatif ve diyaframın uzun sure icerde kalması ) ve enfeksiyonlar vaginite neden olur. Vajinada zararlı mikropların coğalmasını engelleyen, vajenin doğal flora elemanı, asidik Ph’da yaşayan laktobasil isimli bakteriler mevcuttur. Laktobasillerin sayıca azalması ( antibiyotik kullanımı, vajinal duş, Ph değişimleri..) enfeksiyon oluşmasına yatkınlık yaratır. Vaginal enfeksiyonlarda en sık belirti vajinal akıntıdır. Enfeksiyona bağlı akıntının fizyolojik akıntıdan ayrılması onemlidir. Fizyolojik akıntı renksiz, kokusuzdur ve herhangi bir şikayete yol acmaz. Enfeksiyona bağlı akıntılar ise genellikle koyu sarı veya yeşil renk ve kotu kokulu olup, yanma, cinsel ilişkide ağrı, kaşıntı ile birlikte olabilirler. Mantarlar, bakteriler ve parazitler vajinit etkeni olabilirler.
Mantar
Genellikle gebelerde, antibiyotik kullananlarda, doğum kontrol hapı kullananlarda, şeker hastalarında ve havuz sonrası ıslak mayo ile uzun sure kalanlarda daha sık gorulur. Coğu zaman peynir veya sut kesiği gibi beyaz bir akıntı ve kaşıntı ile birliktedir. Vulvit eşlik edebilir. Antimikotik haplar, fitiller ve kremler ile tedavi mumkundur. Eş tedavisi gerekli değildir.
Bakteri
En sık etken; gardnerella vaginalistir ve bunun oluşturduğu tablo bakteriyel vajinozis olarak adlandırılır. Sarı- yeşil, kotu kokulu ( balık kokusu) akıntı eşlik eder. Vajinoziste kotu koku cinsel ilişkiden sonra genelde artar. Gebelik varlığında duşuk ihtimalini artırabilir. Hap veya fitil şeklinde antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Eş tedavisi gerekli değildir.
Parazit
En sık etken; Trikomonas Vajinalistir ve cinsel ilişki ile bulaşır. Yeşil renk, kotu kokulu aknıtı ile birlikte genellikle idrar yaparken yanmaya da neden olur. Anti parazitik hap ile tedavisi olan bu enfeksiyonda eş tedavisi de gereklidir.
Rahim ağzı enfeksiyonu (servisit)
Rahim ağzı, alt genital organlar ve ust genital organlar arasında bariyer gorevi gorur.
Genel anlamı ile servisit rahim ağzı dokusunun iltihabıdır. Sıklıkla bir enfeksiyona bağlıdır, ancak bazen irritasyon ya da travma sonrası da ortaya cıkabilir. Belirtileri diğer pek cok hastalığa benzediği ve spesifik yakınmalar yaratmadığı icin kişinin kendi kendine servisitten şuphelenmesi zordur. Genelde başka bir nedenden dolayı yapılan jinekolojik muayene ile fark edilir. En sık şikayet adet doneminden sonra başlayan vajinal akıntıdır. Ayrıca kasık ağrısı, bel ağrısı, ilişki sonrası lekelenme ve cinsel ilişkide ağrı da olabilir. Tanı genellikle muayene esnasında koyulur ancak kultur testi de gerekebilir. Servisite neden olan en sık 3 mikrop gonore, klamidya ve trikomonastır. Altta yatan etken saptandıktan sonra uygun antibiyotik tedavisi ile şifa sağlanabilir. Eş tedavisi verilmesi uygun olur, aksi takdirde enfeksiyonun tekrarlama ihtimali artar.
Rahim ağzı kanalının icini doşeyen epitel tabakası bazı kadınlarda vagene doğru taşabilir. Bu tabaka, normalde rahim ağzında bulunan epitel tabakasından daha ince bir tabaka olduğu icin, bu epitelin altındaki kan damarları yuzeye daha yakındır . Gorunur hale gelen kan damarlarından dolayı bu bolge diğer bolgelere gore daha kırmızı gorulur. Bu gorunumunden dolayı “rahim ağzı yarası” na benzetilen bu durum gercek bir yara olmayıp erozyon olarak adlandırılır. rahim ağzı kanserlerinin erken evrelerinde de benzer şikayetler ve benzer muayene bulguları olacağından dolayı, bu gibi durumlarda mutlaka kanser ekarte edilmelidir. Bunun icin smear testi veya doktorun gerekli gorduğu durumlarda kolposkopi yapılabilir. Ciddi şikayetlere neden olmayan erozyonlarda tedavi etme gerekliliği de yoktur. Surekli akıntı, lekelenme gibi şikayetleri olan kadınlarda rahim ağzı yakma, dondurma veya lazer tedavileri uygulanabilir. Direncli olgularda ise rahim ağzının bir kısmının cıkarılması (LEEP konizasyon) gerekebilir.
Klamidya enfeksiyonları
Cinsel temas yolu ile gecen hastalıkların en sık gorulen ve en onemli olanlarından biridir. Klamidya enfeksiyonları kadınlarda kokusuz sarı renkli akıntı, adet donemlerinin ortasında kanama, cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olabileceği gibi hic bulgu vermeden ilerleyerek tuplerde tıkanıklık ve yapışıklıklar oluşturarak gebe kalmada sorunlara neden olabilir. Gebe kadınlarda ise duşuk ve erken doğum ile ilişkisi olduğu bilinmektedir. Erkeklerde enfeksiyon olduğunda peniste beyaz akıntı olabilir. Kesin tanı vaginal kultur ile konur. Tedavi icin antibiyotik kullanılması gereklidir.
Ureoplazma ve Mikoplazma enfeksiyonları
Kadın ve erkekte genellikle herhangi bir bulguya yol acmayan bu mikroorganizmaların duşuk riskini arttırdığı bilinmektedir. Gerekli laboratuvar incelemeleri ile tespit edilen enfeksiyonlar antibiyotik ile tedavi edilebilir.
Gonore (Bel Soğukluğu)
Cinsel temas yolu ile bulaşan diğer onemli enfeksiyon gonoredir. Bu enfeksiyon kadınlarda bulgu vermeyebileceği gibi vajinal akıntı, bel ağrısı ve adet duzensizliklerine de neden olabilir. Erkeklerde sarı renkli uretral akıntı, idrar yaparken yanma ve ağrıya neden olur. Enfeksiyon kan yolu ile yayılarak cok daha ciddi tablolar oluşturabilir. Kadınlarda tuplerde tıkanıklık ve yapışıklıklar oluşturarak, erkeklerde ise sperm gecişini engelleyerek kısırlığa neden olabilir. Hastalık teşhis edildikten sonra antibiyotikler ile tedavisi kolaydır.
Rahim ici iltihabı (Endometrit)
Rahim ici tabakasının iltihabı sık gorulen bir durum değildir. Genellikle altta yatan bir etken olmadan enfeksiyon olmaz cunku rahim ici tabakası; vajenin asidik Ph’ı, rahim ağzı salgıları ve her ay dokulup daha sonra yenilenen tabakası ile enfeksiyona karşı doğal olarak direnclidir. Bu doğal bariyerlerden birinde sorun olması durumunda enfeksiyon gelişir. Doğum, duşuk, erken membran rupturu, rahim icine yonelik operasyonlar, spiral, kanser, polip varlığı gibi durumlarda endometrit oluşabilir.
Kronik endometrit: Hastanın herhangi bir şikayeti olmayıp jinekoloğun kontrolu sırasında farkedilmesi ile ortaya cıkabilir. Bunun yanısıra hastada suregelen kasıklarda huzursuzluk ve hafif ağrı şikayeti bulunabilir. Bazen adet sonrası ara kanama ile kendini gosterir. Kronik endometrit nadiren kısırlığa yol acar. Tanı endometrial biyopsi ile konur. Uygun antibiyotik ile tedavi edilir.
Akut endometrit: Rahimde aşırı hassasiyet mecuttur. Tuplerin iltihabı ile beraberlik gosterebilir. Klamidya ve Gonorenın neden olduğu akut endometrit unutulmamalı ve hastanın tedavisi bu iki ajan goz onunde bulundurarak yapılmalıdır.
Pelvik enflamatuar hastalık (PID)
Pelvik iltihabi hastalık ya da pelvik enfeksiyon dendiğinde overler, tupler, uterus ve bunların etrafındaki yumuşak dokulardan kaynaklanan enfeksiyonlar anlaşılır. pelvik enfeksiyonlar genellikle polimikrobik ( cok ceşit mikrobun bir arada bulunduğu) enfeksiyonlardır. Alt genital sistemde ( vajina, rahim ağzı) normalde bulunan mikroplar yukarı doğru giderek enfeksiyon tablosuna neden olabilir. Nadiren kan yolu ile enfeksiyonun ureme sistemine yayılması da gorulebilir ki bunun tipik orneği ulkemiz icin tuberkulozdur.
Pelvik enfeksiyon gecirildikten sonra, karın icinde yaygın yapışıklıklar bırakabilir. Bu yapışıklıklar ozellikle tupleri icine alıp onların hareketlerini ve anatomisini bozup gebe kalmada sorunlar cıkmasına neden olabilir. Tuplerdeki bu hasar, ileride dış gebelik olma ihtimalini de artırır. Enfeksiyona mudahale edilmediği durumlarda iltihap kana karışıp hayatı tehdit eden tablolara neden olabilir.
Pelvik enfeksiyonlar sıklıkla cinsel yolla bulaştıklarından cok eşli cinsel yaşamı olan veya eşi cok eşli cinsel yaşam surduren kadınlarda daha sık gorulur.
Spiral kullanımı da pelvik enfeksiyon icin bir risk faktorudur. Spiralin vajina icinde kalan ipinden yukarı doğru tırmanan mikroplar ile enfeksiyon kaynakları yukarı yerleşip burada enfeksiyona neden olabilirler. Duşuk sosyoeknomik duzey ve tedavi edilmemiş alt genital sistem enfeksiyonları da risk faktoru olarak kabul edilmektedir.
Başvuru şikayeti, genel olarak karın / kasık ağrısı, yuksek ateş, kotu kokulu vajinal akıntı gecikmiş vakalarda bulantı, kusma, gaz cıkaramama şikayetleri olabilir. Muayenede rahim ağzı ve karında hassasiyet bulunur hatta bazı hastalarda iltihaba bağlı ele kitle gelebilir.
Labratuar testlerinde iltihap hucrelerinde (lokosit) artış, enfeksiyon parametrelerinde ( CRP, sedimentasyon) artış olabilir. Benzer şikayetlere neden olabileceğinden dolayı dış gebelik mutlaka araştırılmalı, gebelik testi (βhCG) yapılmalıdır.
Pelvik enfeksiyon, tanısı konduğunda hemen tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Tedavinin temel taşı antibiyotik tedavisidir. Neden olabilecek cok sayıda mikrorganizma vardır ve tedavi, neden olabilecek butun mikropları hedef alacak şekilde olmalıdır zira etkenin hangi mikroorganizma olduğunu anlamaya zaman yoktur. Hafif vakalarda ağızdan antibiyotik tedavisi verilip hasta evine gonderilebilir ancak ağır vakalar, ağızdan tedavi ile duzelmeyen hastalar, ek hastalığı bulunanlar, gebeler mutlaka hastanede yatırılarak damardan antibiyotik tedavisi verilmelidir. Yumurtalık cevresinde abse olduğundan şuphe ediliyorsa, absenin boşaltılabilmesi icin acık veya kapalı (laparoskopik) ameliyat gerekliliği olabilir.
Pelvik enfeksiyonlardan korunmanın yolu, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaktan gecer. Bu nedenle cok eşlilikten, cok eşi olan cinsel partnerden kacınılması ve prezervatif kullanımının koruyucu etkisi bulunmaktadır.
Toksik Şok Sendromu
Toksik şok sendromu, adet donemlerinde vaginal tampon kullanan kadınlarda gorulen ciddi bir tablodur. Vaginal tampon uzun sure vejende tutulduğunda, biriken kan, bakteriler (S. Aureus) icin uygun besiyeri ortamı sağlamakta ve hızla coğalmalarına imkan vermektedir. Normal florada da bulundukları halde, bu aşırı coğalma sonucunda bu bakteriler toksinlerini kana salgılamakta, bir ceşit zehirlenme oluşturmaktadır. Toksik şok sendromunun belirtileri: ani yukselen ateş, bulantı, kusma, ishal, vucutta yaygın ağrılar, baygınlık hissidir. Tedavi yoğun bakım şartlarında yapılmalıdır. Oncelikli olarak odak temizlendikten sonra sıvı tedavisi ve damardan antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Toksik şok sendromundan korunmak icin tampon gun icinde sık sık değiştirilmeli, aynı tampon 6 saatten uzun icerde tutulmamalı, yerleştirmeden once eller sabun ile yıkanmalı ve mumkun olduğunca gece tampon kullanılmamalıdır.
Diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar
Frengi (Sifilis)
Bir bakterinin neden olduğu bu hastalık hayatı tehlike olşturabilir. Enfeksiyon cinsel temas yolu ile bulaşır. Enfekte kişi ile cinsel temastan sonra 10-90 gun arasında, ortalama 21. gunde şikayetler gorulmeye başlamaktadır. Frenginin ilk bulgusu coğunlukla genital bolgede ağrısız yumuşak kabartılardır. Eğer tedavi edilmezse bu durum kendiliğinden kaybolur ve bakteri vucutta kalıcı olur. Bir sure sonra (3 hafta-6 ay) vucuda yayılan kızarıklıklar oluşur. Genital bolgede gri renkli yaralar belirir ve genel olarak ateş, yorgunluk, boğaz ağrısı ve sac dokulmesi gorulur. Enfeksiyon bu donemde de tedavi edilmezse bir sure sonra vucudun kalp, beyin ve sinir sistemi gibi hayati organlarını etkiler. Enfeksiyon bu aşamada vucutta kalıcı hasarlar oluşturabilir ve hayati tehlike oluşturabilir. Gunumuzde frengi teşhis edildiğinde etkin tedavisi mumkundur. Eşlerin birlikte tedavi edilmesi gereklidir.
Hepatit B
Hepatit B enfeksiyonu Hepatit B virusunun karaciğerde enfeksiyona neden olması başlayan bir tablodur. Bulaşma sonrası sarılık yapabileceği gibi hic semptom vermeden de ilerleyebilir. Hepatit B enfeksiyonu hic sekel bırakmadan iyileşebileceği gibi, taşıyıcılık, kronik enfeksiyon, siroz ve hatta karaciğer kanserine kadar ilerleyebile bir tablo dahi oluşturabilir. Hepatit B virusu, kanda, tukurukte, vajinal sıvılarda ve erkek sperm sıvısında (meni) yuksek konsantrasyonda bulunur. Bağışıklığı olmayan kişilerin bu sıvılar ile teması sonucu enfekte olmaları soz konusudur. Hepatit B’den korunmak icin aşı olmak birincil korumayı oluşturur. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanımı da vucut sıvıları ile teması azaltacağı icin korunmaya yardımcıdır.
Hepatit C
Hepatit C enfeksiyonu, kronik hepatit ve karaciğer kanserinin en sık nedenidir. En sık bulaşma kan yolu ile olmasına rağmen cinsel yol ile bulaşma olduğu da bilinmektedir. Hepatit C’nin kan konsantrasyonu, Hepatit B’ye nazaran daha az olduğu icin, cinsel yolla bulaşma icin uzun sure icinde coğul temas gereklidir. Hepatit C’li partneri olanlar risk grubundadır. Henuz etkin bir aşısı olmayan Hepatit C’den korunma icin cinsel ilişkide prezervatif kullanımı onemli rol oynamaktadır.
AIDS
Cağın hastalığı olan AIDS (Adult Immune Deficiency Syndrome), HIV virusu tarafından oluşturulan, kişinin bağışıklık sisteminin cokmesine neden olup, basit bir enfeksiyonla bile başedemeyecek hale getiren bir hastalıktır. En sık bulaşma cinsel ilişki ile olmaktadır. Erkekten kadına bulaşma riski, kadından erkeğe bulaşma riskinden 10 kat daha fazladır. Henuz kesin bir tedavisi olmayan AIDS’den korunmak icin cinsel ilişkide prezervatif kullanımı onem taşımaktadır.
[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Genital enfeksiyonlar
Sağlık0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Genital enfeksiyonlar