Anneliğe Gecişi Kabullenmek

Anne olduğunu ve hayatının artık eski duzeninden farklı olacağını kabullenmek bile başlı başına adapte olunması zor olabilir. Elbette bu durum daha cok ilk cocuk icin gecerli olmaktadır. Yine de hazır olmadan gebelik surecine girmiş bir anne sonraki cocuklarında da bu durumu yaşayabilir. Anne olmakla ilgili gebelik surecinde kaygılı olan kişiler bu donemde daha da kaygılanabilirler. Anne olmanın sorumluluğunu taşımak imkansız gelebilir ve kişi “Benden anne olmaz.” veya “Cok kotu bir anne olacağım.” gibi olumsuz duşuncelere kendini kaptırabilir.
Duzenin Değişimi

Her doğumla evdeki duzen değişir. Aile bireylerinin hayatı artık yeni bir bireyle zenginleşmiştir. Tabii bu zenginleşme bir yandan yeni catışma ve zorlukları da beraberinde getirir. Ozellikle ilk cocuk ise, anne ve baba sevgili ve eş rolu dışında yeni bir rol edinmiş olurlar. Bu roller elbette sorumluluklarla beraber gelir. Evde roller değişirken, hayat da değişir. Sosyal hayata, romantik ilişkiye, kişisel bakıma ayrılan zaman kısıtlanabilir. Bu anne-babalar (ozellikle lohusa olan anneler) kendilerini yalnız hissedebilir, kendilerine hic vakit kalmadığını duşunup strese girebilirler. Duruma adapte olmak zaman alabilir ancak bu değişim ile ilgili cocuğa karşı bir ofke veya antipati duyuluyor ise bu durumda psikolojik yardım almak onemlidir. Bu tur duygular ebeveynlerde bu şekilde hissettiği icin sucluluk hissi de uyandırabilir.

Ayrıca yardım etmek icin geniş aileden bireylerin (lohusanın annesi, babası, kayınvalidesi, kayınpederi vb.) eve gelmesi ve uzun sure kalması da duzeni daha da değiştirerek yardımdan cok zorluğa donuşebilir. Yardımdan minnettar da olsalar, yeni anne ve baba olmaya alışan cift ozgurluklerinin kısıtlandığı, duzenlerinin kalmadığını duşunerek bu durumdan icten ice rahatsız olmaya başlayabilirler.
Sosyal Destek

Gebelik doneminde olduğu gibi lohusalık doneminde de sosyal destek onem taşır. Gebelikten farklı olarak bu duruma adapte olmaya calışan sadece anne değildir artık. Hamilelikten babalar cok etkilenmeyebilirken, cocuğun doğumu sonrası problemler yaşayabilirler. Bunun sebebi bebeğin doğumuyla onların da hayatının direkt olarak etkilenmesidir. Bu durumda eşlerin birbirine destek olması bu donemi en rahat şekilde atlatmayı sağlar.

Lohusalık Doneminde Ne yapmalı?

Lohusa ve Eş: Eski duzene artı olarak yeniden veya ilk defa anne-baba rolunun eklenmesi ile hem anne olan lohusanın, hem de baba olan eşin adapte olması icin zamana ihtiyac vardır. Yeni sorumluluklar ve duzendeki buyuk değişiklikler ile beraber zorlandıklarını hissettikleri durumlar illa olacaktır. Onemli olan bu donemde eş olarak birbirine destek olmak, birbirini dinlemektir. Duşunce ve duygularınızı paylaşıp birbirinizi anlamaya calıştığınız bir durumda tum gucluklerle başa cıkmak daha kolay olacaktır. Ozellikle babalar, lohusa olması ve uzun sureli bir gebelikten cıkmış, henuz doğum yapmış olan eşlerinin durumunun daha zor olduğunu gorerek biraz daha alttan almaya, anlayışlı olmaya calışmaya calışmalıdırlar. Gucluklerle başa cıkmakta zorlandığınız noktada psikolojik destek almak, sorunlar ilerlemeden mudahale etmek adına onemlidir.

Sosyal Cevre: Onemli bir adaptasyon doneminden gecen cifte etraflarındaki kişiler destek olmalı ancak destek olayım derken yuk olmamaya calışmalıdır. En iyi destek yardım istediklerinde yardıma hazır olduğunuzu belirtip kararı onlara bırakmaktır. Bu durumda ihtiyacları olduğunda destek olurken, istemediklerinde rahatsız etmemiş olursunuz.



Postpartum (Doğum sonrası) Depresyon
ve Annelik Huznu


Postpartum (Doğum sonrası) Depresyon: Doğumdan sonraki 4 hafta icinde ortaya cıkar. Atipik (genelin dışında/tipik olmayan) bir depresyon olarak değerlendirilir. Lohusalık/Annelik huznu’nden farklıdır.

Lohusalık/Annelik Huznu: 1-2 gunden 1-2 haftaya kadar hafif duzeyde sıkıntılar ile seyreder. Lohusalarda gorulme sıklığının %50-85 arasında değişim gosterdiği bulunmuştur. Bu oranın oldukca yuksek olduğuna dikkat cekilmelidir. Ancak bu sıkıntıların 2 haftadan uzun surmesi, dayanılamayacak hale gelmesi veya tehlike arz ettiği duşunulmesi (kendine ya da bir başkasına) halinde en kısa surede psikolojik değerlendirme ve destek gereklidir.

Postpartum Depresyon Olcutleri: (Koyu renkle vurgulanmış olanlar genellikle annelik/lohusalık huznunde gorunmez.)
• Kendini değersiz hissetme, yetersizlik ve kendine guvensizlik, kendini caresiz hissetme – ice kapanma
• Anksiyete (kaygı) ve panik ataklar,
• Sucluluk hissi, ağlamaklı hal ve kontrolsuzce ağlama,
• Hareket ve konuşmada yavaşlık/ ajitasyon veya hiperaktivite
• İştah bozuklukları (cok az veya fazla yeme), uyku bozuklukları, duşuncelerde karışıklık ve unutkanlık,
• Duygusal dengesizlik, ofke hissi, duşmanlık
• Umutsuzluk ve yetersizlik hissi, olum ve intiharla ilgili duşunceler,
• Konsantrasyon ve karar verme yeteneğinde azalma, keder,
Enerji ve motivasyon kaybı, yoğun umutsuzluk, yalnızlık, korku, kayıp, kontrol kaybı ya da cıldırma korkusu, yaşamı anlamsız bulma,
• Cinsel isteksizlik, bebeğe karşı ilgisizlik, bebeği icin aşırı endişelenme, bebeğe zarar vermekle ilgili duşunceler

Postpartum Depresyonun Tedavisi: Postpartum depresyonun tedavisi de gebelik surecindeki depresyon tedavisi ile benzerlik gostermektedir. Aynı şekilde psikoterapi, ilac ile tedavi (emzirmeye gore duzenlenir) ve diğer yontemler tercih edilmektedir.


Lohusalık doneminde yaşanan sıkıntılar 2 haftayı gectiği zaman veya cok yoğun sıkıntı icinde olunduğu takdirde hemen yardım alma yolunca adım atmalısınız. Eğer anne yardıma ihtiyacı olduğunun farkında değil ise bu noktada destek olup yardım almasına yardımcı olma konusunda iş yakınlarına duşuyor.

Huzurlu ve sağlıklı gunler dilerim.


Mine HASIRCI, Klinik Psikolog




[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]