Cocukluk cağında sıklıkla rastlanan duygusal problemlerin başında, tırnak yeme, parmak emme, kekemlik, kıskanclık gibi davranışlar gelmektedir.
Cocuklar genelikle cok fazla gerilim ve stres icerisinde oldukları zaman gerilimi azaltmak icin tırnak yemeğe başlar ve devam ederler. Tırnak yeme sıklıkla 3 yaşından itibaren gorulur. Ozellikle Kendilerine gerilim veren bir film vs. izlerken, sınav ve okulun stresli donemlerinde, heyecanlandıklarında, korktuklarında tırnak yeme davranışının yoğunlaştığı gorulur. Ancak zaman icerisinde tırnak yeme davranışı yoğunlaşmaktadır. Ozellikle katı disiplin uygulayan, aile ici iletişimin az olduğu, surekli eleşitilen, suclanan, azarlayan, sevgi ve ilginin az olduğu aileler tırnak yeme davranışı icin zemin hazırlar. Bununla birlikte aile abi, abla anne baba vb yakın birinin tırnak yemesi model oluşturacağından diğer cocuklardada gorulme olasılığı olmaktadır.
Kıskancık duygusu sıklıkla ofke, nefret, acıma, kendini sevmeme, uzuntu gibi olumsuz duyguların sonucunda ortaya cıkmaktadır. Yine aileleye yeni katılan bireylerde kıskanclık duygusunu tetikleyebilir. Cocuklar genellikle kıskanclık duygularını kıskandıkları kişiye saldırarak ya da tam aksi aşırı sevgi gosterisinde bulunarak, yaşından kucuk davranışlarda bulunarak ya da hayali oyunlar kurarak ifade edebilmektedirler. Kıskanclık tepkisi gosteren cocuklara ebeveynlerin yeterli ilgi ve sevgi gostermesi, cocuğun kıskanclık gosterileri gormezden gelinerek, herhangi bir uyarıda bulunulmaması gerekir. Yeni bir kardeş ya da yeni bir uye aileye katılmışsa o kişiyle birlikte ortak aktiviteler, oyunlar ya da kardeşin bakımında rol alması gibi davranışsal onlemler genellikle işe yaramaktadır.
Cocuklarda Tik Bozukluklarına baktığımızda, istem dışı amacsız ve tekarlayan bu kas haraketleri genellikle goz kırpma, oksurme, dudak emme, yuzunu ve burnunu kırıştırma, omuz oynatma gibi davranışlarla kendini gostermektedir. Zaman zaman birden fazla tik aynı anda oluşabilmektedir. Yine bazı donemlerde tiklerin yoğunlupu ve şiddeti artmaktadır. Orneğin uykuda azalırken gun icerisinde stres veren bir durumla karşılaşıldığında artabilmektedir. Genellikle 4 yaş civari başlamaktadır. Tik bozuklukları gecici ya da uzun sureli olabilmektedir. Genellikle cocuklarda ic catışmaların sıkıntıların bir yansıması olarak ortaya cıkmaktadır. Tik bozuklukları, ici kapanık, guvensiz, catışmalı aile ortamına sahip cocuklarda, korkulu, ofkeli, yorgun cocuklarda daha sık gorulmektedir. Oncelikle aileler, tiklerin hangi durumlarda ne kadar sıklıkta, hangi şekilde ortaya cıktığı belirlenmeli ve cocuğa guven duygusu verilemye calışılmalıdır. Tiki olan cocuk asla eleştirilmemeli ve suclanmamalıdır. Cocuğun yanında stres veren durumlardan kacınmalıdır. Butun bu onlemlerin yanında cocuğa stres veren durumlarla nasıl başa cıkalacağı oğretilmelidir.
Sık gorulen davranış problemlerinden biri olan parmak emme davranışı cocukluğun ilk donemlerinde zararsız ve doğal bir davranıştır. Ancak parmak emmenin cok uzun surmesi ve 5 yaşından sonrada devam ediyorsa bu bazı sorunların oluşmasına sebep olabilmektedir.( damak, diş vb.)
Sıklıkla bebeğin 3. ayından sonra beslenmesinin ardından başlar. Bebekler uykuya dalarken, acıkınca, korkunca, sıkıntılı olduklarından anneleri olmadığında oluşan bir davranıştır. Genellikle aşırı koruyucu, mukkemeliyetci aillerde gorulmektedir. İlgi ve sevgi eksikilği aile ici sorunlar yine parmak emme davranışa sebep olabilmetedir. Bu tip sorunlar yaşayan cocuklara karşı sakin ve sabırlı olunmalıdır. Cocuk meme ve biberon emme konusunda rahat bırakılmalı. Bu durum aile icerisinde buyuk bir problem olarak gorulmemeli ozellikle cocuk 2-3 yaş civarında ise parmak emme davranışınına cok ilgi gosterilmemelidir. İlerki yaşlarda cocuk parmak emme davranışına devam ediyorsa tehdit etmek, suclamak, parmağına acı surmek, yasaklamak, odullendirmek, cezalandırmak davranışın kalıcı ve uzun sureli olmasına sebep olabilmektedir. Aileler genellikle cocuğun guven duygusunu geliştirmeye calışmalı, parmak emdiğinde dikkatini farklı yone cevirmesini sağlamak, oyun oynmasını ve arkadaş ortamlarına girmesini sağlamak...
Yaygın bir konuşma bozukluğu olan kekemelik, ses, hece ve sozcuklerin tekrarlanarak uzatılması konuşmanın akışını bozarak duraklamara sebep olması ile yaşam kalitesini onemli olcude duşuren bir bozukluktur. Durumun şiddeti genelikle cocuğun icinde bulunduğu durumla ilişki olarak değişebilir. Orneğin, korku, endişe yaratan durumlar kekemeliğin artmasına sebep olurken ( cekinilen bir kişi ile konuşma, sınav vb.) unutulmaması gereken, 2-3.5 yaşarı arasında kekemelik oldukca normal ve doğaldır. Bu durum genellikle cocuğun kendini ifade etmek icin yeterli kelimeleri bulamaması ile ilgilidir.
Genelikle sıkıntı yaratan durumlar, ailenin diğer bireylerinde bulunan kekemelik, korku yaratan durumlar, baskı kurarak tuvalet eğitimi verme, surekli guzel konuşma konusunda uyarılma, cocuğun kendi başına bağımsız haraket etmesini engellendiğinde, yaşının uzerinde davranması beklendiğinde, aşırı eleştirildiğinde kekemelik davranışı oluşmaktadır.
Bu durumda, kesinlikle cocuğun konuşmasını duzeltmeye kalkmamalı, cocuğua kekeleyecek kaygısnın hissettirilmemesi, surekli olarak duzgun ve kibar konuşmasının istenmemesi, cocukla kesinlikle alay edilmemeli ve utandırmamalı, cocuğun konuşmasınının uzerine odaklanılmaması, cocuğun sevdiği kişilerle ilişki kurmasına izin verilmesi, sevgi ilgi gosterilmesi gibi yaklaşımlarda bulunulması gerekmektedir.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]