Elektrikli aletlerden ve yanıcı maddelerden uzak kalmasını sağlamak gerekir. Meraklı olması nedeniyle her şeyi karıştırır ve koltuklara, yuksek yerlere tırmanmaktan cok hoşlanır.
2 yaşa doğru cocuk, artık koşabilir, yardımla da olsa merdivenleri cıkabilir; izin verildiğinde yemeğini kendi başına yiyebilecek bedensel ve fiziksel olgunluğa ulaşmıştır.
Cocukların psikososyal gelişim aşamalarına bakıldığında 1,5 ile 3 yaş arası onemli bir donum noktasıdır. Ama ozellikle 2 yaş sihirli bir donemdir. Cocuk bu yaşta bağımsız hareket edebilen bir birey olmanın dışında sozel olarak da kendini ifade edebilmeye başlamıştır. Zihinsel işlevleri de cok hızla gelişmektedir. Başkalarından farklı olduğunun bilincine varmıştır. Aile icindeki oneminin ve değerinin de farkındadır.
Bu donemde her şeyi soran ve araştıran cocuk oğrenme cabasının en ust noktasındadır. Gorduklerini, duyduklarını hafızasına kaydeder, herkesi taklit eder; kendisine soylenen basit emirleri anlar ve kendisinden istenenleri yapabilir.
Bu yaş cocuğuyla konuşmak zihinsel gelişimi acısından cok onemlidir. Sorduğu sorulara doğru ve acık yanıtlar vermek ve merakını gidermek gerekir.
Zihinsel ve fiziksel olarak bu gelişim aşamalarını yaşayan cocuk, kişilik ve huy ozelliklerinin ilk ip uclarını vermeye bu donemde başlar. 2 yaş onemli bir yaştır cunku aileler acısından en zorlayıcı davranış bicimlerinden biri yani inat bu yaşta ortaya cıkar. Bu nedenle bu donem inat cağı olarak bilinir. Daha onceden elinden tutarak her yere goturduğunuz kucuk cocuğunuz artık olur olmaz inatlaşmaya herşeyi reddetmeye ve tepki gostermeye başlamıştır. Kucuk cocuğunuza soz gecirmek neredeyse imkansızdır. Artık kendisinin farklı bir birey olduğunu, başkalarından bağımsız hareket edebildiğini fark eden cocuğunuz aslında ben farklıyım, kendi duygu,duşunce ve isteklerim var' demektedir. Her şeye hayır derken, bu hayır'ın etkisini gorduğu an, surekli kullanma yolunu secer. Bilindiği gibi inat eden cocuk, ikna edilmeye calışılırken aslında dikkatleri de uzerinde toplamayı başarmaktadır.
Cocuk, bu inat donemine girdiğinde her şeye hayır demeye başlamıştır ve bu da aileler acısında zor bir donemdir. Bunun gecici bir donem olduğu, doğru davranış kalıpları uygulandığında 4 5 yaş civarı sona ereceği bilinmelidir.
Bu donemde cocukla inatlaşmak, hicbir yarar sağlamayacağı gibi işleri daha da zorlaştırabilir.
Aile ortamında gecerli olan disiplin kuralları ne ise aynı şekilde devam edilmeli, ancak cocuk uzerinde zorlayıcı olunmamalıdır.İnat eden cocuk aynı zamanda hırcınlaşabilir ve kendini
yerden yere atarak ciddi ofke nobetleri gecirebilir.Boyle zamanlarda ebeveynlerin tutumu cok onemlidir.Bu ofke nobetlerinin gecmesini beklemek ve cocuğun uzerine duşmemek ilk cozum onerisidir.
Aslında amac, inatlaşmanın ofke nobetleri haline gelmeden cozumlenmesi olmalıdır. Ebeveynlerin sıklıkla yaptığı yanlışlardan biri, inat eden cocuğun istediğini yapmaktır. Boylelikle cocuk, ağlayarak, inat ederek, hırcınlaşarak istediğini elde ettiğini gorecek ve her zaman, her koşulda bunu bir davranış kalıbı olarak sergileyecektir.
Oysa, oncelikle inat eden cocukla konuşmak, onu ikna etmeye calışmak ve dikkatini başka yerlere cekmek etkili bir yontemdir. İnat eden cocuğun birincil amacı annesinin ya da bulunduğu ortamdaki insanların dikkatini kendi uzerinde toplamaktır. Tutturmaya başlayan cocukla konuşmak ona benim icin değerlisin, sana onem veriyorum demektir. Ancak bazen, cocuğun inadını kırmak ve onu sakinleştirmek mumkun olmaz.Bu durumda cocukla tartışmak veya azarlayarak, kızıp bağırarak birşeyleri kabul ettirmeye calışmak yarar sağlamaz.Belki sadece o an icin korkarak susar ya da cok daha şiddetli ve ciddi tepkiler verir.Ofke patlamaları yaşayan cocukla konuşmaya calışmak boşa caba harcamaktan oteye gitmez.Boyle gergin anlarda susmak ve mumkunse cocuğu guvenli bir ortamda yalnız bırakmak en iyi cozumdur.Ağlayan ve inat eden cocuğa onu anladığınızı ama bu ağlamanın ve tepinmenin yararı olmadığını soylemek ve sakinleştiğinde oturup konuşalım demek cok etkilidir.Boylece cocuk, bu davranışlarının sizi etkilemediğini ve isteklerini bu şekilde yaptıramayacağını gorecektir.Bunları soylerken cok kararlı ve sakin olmak gerekir.Gercekten de durum normale donduğunde yani cocuk sakinleştiğinde onunla konuşmalı ve ortak bir cozum yolu bulmalısınız.Konuşurken ben' dilini kullanmak, boyle bağırıp ağladığında, ne istediğini anlamıyorum ama konuşunca ne guzel anlaşıyoruz' demek doğru davranış kalıpları oluşturmasında teşvik edici olacaktır.Her catışma ve inatlaşmada aynı kararlı ve tutarlı tavrı gostermek temel kuraldır.Ebeveynlerin tutumunun cocuğun gelecekteki davranış ve kişilik ozelliklerini belirleyeceği unutulmamalıdır.
Cocuklar bitmek tukenmek bilmeyen bir merakla her konuda soru sorarlar.Her şeyin nedenlerini oğrenmek isterler.Bu nedenlerin doğru acıklanması inatlaşma ve catışmaları engellemek acısından cok onemlidir.
Genel olarak bakıldığında pek cok sorunda olduğu gibi cocukla konuşmak,ona onem vermek sorunu daha sorun haline gelmeden cozecek sihirli noktadır.
Kendisine acıklama yapılan cocuk onemli ve değerli olduğunu fark edeceği icin daha ılımlı ve uyumlu davranacağını soylemek mumkundur.
Kucuk cocuklar ve inat uzerine yapılan araştırmalarda; ailesi icinde onem ve değer goren,soyledikleri dinlenen ve kendileriyle konuşulan cocukların sosyal uyumlarının, boyle bir eğitim tarzı benimsemeyen ailelere oranla cok yuksek olduğu gorulmuş.
Bu cocuklar yetişkin olduklarında da gerek eğitimdeki başarılarıyla,gerek toplumsal uyumlarıyla goz dolduran cocuklar oluyorlar.Aynı zamanda arkadaş ilişkilerinde mutlu ve doyumlu oldukları gibi başkalarıyla empati kurma becerileri de oldukca yuksek oluyor.
Ancak aileler inat eden cocuğa kızmanın ya da onu susturup sindirmenin inadı kırmaya yeterli olduğu gibi cok yanlış bir kanıya sahipler,cunku pek cok aile cocuktur gozuyle bakıyor ve durumu ciddiye almıyor.
Aslında doğru davranılırsa gercekten de ciddi bir davranış bozukluğu değildir.Sadece doneme ozgu bir sosyalleşme cabasıdır.Ama ebeveyn tutumları bu inatlaşmanın ve hırcınlığın kalıcı mı yoksa doneme ozgu bir geciş mi olduğunu belirleyecektir.
Ayrıca cocuğun her soylediğine ve istediğine hayır demek aynı davranışı size karşı geliştirmesine de zemin hazırlamak demektir.Cocukların ozellikle bu yaşlarda cok iyi taklit ettiklerini,modelleme yapma yeteneklerinin cok gelişmiş olduğunu unutmamak gerekir.Bunun yerine, cocuğa secenekler sunmak daha akıllıca bir cozum olur.Yemek yememek icin inat eden bir cocuğa, zorla yemek yedirmeye calışmak cocuğun yemeğe her oturulduğunda tekrar zorlanacağını duşunmesine ve ac olsa bile yemeği reddetmesine yol acacaktır.
Oysa, yemeğini yemek istemeyen cocuğa secenek sunarak once hangisinden yemek istersin' demek cok etkilidir ve bu aslında bu yemekleri yemek zorundasın ama hangisini once yiyeceğine sen karar ver' demenin başka bir yoludur.
Ebeveynlerin isteklerini yaptırmak konusunda biraz yaratıcılıklarını kullanmaları gerekir.Cunku cocuklar yaratıcıdır ve en olmadık anlarda en olmadık isteklerde bulunabilirler ve aileleri şaşırtabilirler.Bu durumda cocukla duz cumlelerle konuşmak yerine farklı bakış acıları geliştirmek ve biraz onun yaşına inerek onun gozuyle onun penceresinden bakmak hem cocukla iletişimi kolaylaştırır hem de cok eğlenceli bir oyun haline gelebilir.
Cocuğu, konu ne olursa olsun ikna etmek icin gecerli nedenlerin olması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki cocuklar, bir robot gibi sadece ebeveynlerin istediklerini yapmak zorunda değillerdir.Onun sizden bağımsız ve farklı bir birey olduğunu once siz kabul etmelisiniz.
Sizin her soylediğinizi yapmasını ya da yapmamasını beklemek aslında gecici olan bu inatlaşmaların kalıcı bir davranış bozukluğu olarak yerleşmesine yol acabilir.Tum bunların dışında cocukla inatlaşmanın ve catışmaların daha sorun oluşmadan once onune gecmenin cok etkili bir yontemi daha vardır.Bu Kazan-Kazan' kuralı olarak bilinir.Burada amac her iki tarafın da mutlu olacağı ve kazanclı cıkacağı bir cozum uretmektir.Orneğin mevsime uygun olmayan bir kıyafet giymek icin inat eden cocuğa hayır diyerek kestirip atmak onu daha da sinirlendireceği gibi durum hicbir anlaşma yolunu kabul etmemesiyle sonuclanır.Oysa yaşı ne kadar kucuk olursa olsun cocuğun soylenilen her şeyi anladığını bilerek kısa ve tane tane anlatarak acıklamak inanılmaz bir etki yapar

sececeğini soylemek yararlı sonuc verir.Dikkati diğerlerine yoneleceği icin konu fazla buyumeden cozume kavuşur.Aynı şekilde ofke nobetleri yaşayan cocukla konuşmaya calışmak yarar sağlamayacağı icin dikkatini başka bir yere cekmek iyi bir yontemdir.
Bilindiği gibi cocuklar genellikle toplum icindeyken bazı şeyler icin tuttururlar ve ısrar ederler.Cunku bilirler ki annenin ilgisi başka yerlerdeyken istediklerini yaptırabilirler.Bu davranışın temelinde de aynı şey yatar;cocukla konuşmamak.Oysa nerede olursa olsun onunla konuşmak ve acıklama yapmak,cocuğa kendisiyle ilgilenildiğini hissettireceği icin onemlidir.
Temel kural konuşmak ve sabırlı olmaktır.
Cocuklar cabuk unutur ve kin tutmazlar.O nedenle yaşadıkları ofke nobetleri de uzerinde fazla durulmazsa kısa surede biter.Ancak ebeveynlerin tutumu bu surecin kolayca atlatılmasında en
onemli etkendir.Her koşulda aynı kararlılığı gostermek şarttır.Duruma gore davranmak ya da gunu kurtarmak icin her seferinde farklı bir tutum sergilemek cocuk acısından karmaşalara yol acar.Boyle bir tutum sonucu bir daha asla cocukla anlaşma zemini bulamazsınız,cunku kucuk cocuğunuz sizin davranış tutumunuzu keşfetmiştir ve bunu her yerde kullanma tavrını surdurecektir.Hayırlar asla hayır olarak kabul edilmeyecek ve cocuk giderek daha fazla hırcınlaşacak,kendini yerden yere atarak isteklerini yaptırmak icin ciddi ofke patlamaları yaşayacaktır.İş bu noktaya gelmeden biraz caba ve sabırla bu donem kolaylıkla atlatılabilir.
Bilinmelidir ki cocuğun birey olarak sosyalleştiğinin bir gostergesi bu inatlaşmalardır ve ebeveynlerinden alacağı tepki gelecekteki kişiliğinde derin izler bırakır.
Cocuk acısından model cok onemlidir ve oncelikle ornek alacağı modeller aile bireyleridir.Eğer inat ettiğinde isteklerini kolaylıkla yaptırabildiğini goruyorsa bunu alışkanlık haline getirmesi kacınılmazdır.Yetişkin haline geldiğinde de karşısındaki insanlarla ilişkilerinde catışmacı ve uzlaşmaz bir tutum benimseyecektir.Ya da her inatlaştığında surekli hayırlarla engellenen , sindirilen ve daha baştan tartışmayı kaybeden tarafsa ilerideki yaşamında da cabuk vazgecen,kararsız,kolayca başkalarının etkisi altında kalabilen bir birey olacaktır.2 2.5 yaş sıralarında ortaya cıkan bu olumsuzluk donemi catışmalara meydan vermeden atlatılabilirse cocuğun uyumlu ve uzlaşmacı olmaması icin bir neden yoktur.
Cocuğun yaşı dikkate alınmalı ve her durumda mutlaka konuşulmalıdır.Kendisiyle konuşulan,duşuncelerine saygı duyulan cocuklar bu bebeklikten ilk cocukluğa geciş donemlerini sorunsuz bir bicimde yaşamakta ve ileride de uzlaşmacı,ılımlı,cevresindekilerle empati kurabilen yetişkinler olmaktadırlar.
Ebeveynler acısından bu donemler gercekten yorucu ve yıpratıcıdır.Artık buyudu dediğiniz bir anda farklı davranış bicimleri geliştirmesi doğaldır.Butun bunların aslında onun kişiliğini oluşturan yapıtaşlarının sivri koşeleri olduğunu bilerek rahat olmalısınız,bu sivrilikler zamanla torpulenecektir..Yeter ki siz sağlam bir davranış ve tutum belirlemiş olun.
Zor ve yorucu olmasına karşın eğer isteyerek sahip olunmuş bir cocuksa onu yetiştirmek zevkli ve eğlenceli bir oyundur aynı zamanda.Hayatın her doneminde farklı davranışlarla ve kişilik ozellikleriyle karşılaşarak şaşırabilirsiniz.
Cocuklar yaptıklarının ne anlama geldiğini bilerek yapmazlar,onlar acısından sadece istekleri vardır.Her şeyi oyunla oğrenirler ve birey olma becerisini de bu oyunlarla kazanırlar.
Ebeveynler de iyi birer oyuncu olmak zorundadırlar.Cocukta 2 yaş civarı başlayan bu inatlaşmalar 4- 5 yaş civarı biter ancak bu sefer bebekliğe geri donuş' gibi başka davranışlar gelişir.Cocuk yetiştirmek demek her yaş ve donemde farklı gelişim evreleriyle karşılaşmak demektir.Bunlar da gelişimin doğasının bir parcasıdır.Konuyu Cin'lilerin guzel bir sozuyle bitirelim:
Emeğinin karşılığını 1 yıl sonra almak istiyorsan buğday ek,
Emeğinin karşılığını 7 yıl sonra almak istiyorsan ağac dik,
Emeğinin karşılığını 30 yıl sonra almak istiyorsan cocuk yetiştir
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]