Disiplin mi, ceza mı?
Disiplin maalesef hala cezalandırmayla bir aradaymış gibi duşunulur. Oysa disiplin cocuğu uygun davranışları kazanması yonunde olumlu oğeleri kullanarak eğitmek demektir.
Ceza ise olumsuz pek cok durumu icerir.Ustelik ceza kavramı sınırsızdır.Hangi davranışı,hangi kurala gore cezalandıracağınızın hicbir net acıklaması yoktur.Ayrıca hangi cezayı vereceğinizin de acık bir tanımını bulamazsınız.Kısacası ceza goreceli bir kavramdır. Sınırını cok iyi bilemeyeceğiniz icin amacınızı aşarak ciddi psikolojik problemlere yol acabilirsiniz.
Disiplindeki temel amac olumlu oğeleri one cıkararak teşvik etmek,desteklemek ve bu yolla olumsuz davranışların yerleşmesini onlemektir.Bu nedenle cocuğa kurallar koyulmalı,bu kurallara uymasını beklerken doğru yonlendirilmelerde bulunulmalı.Once gormezden geldiğiniz bir davranışı tekrar eden cocuğa aşırı tepki gostermek ve cezaya başvurmak,cocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.Cocuklar yapıları itibarıyla hemen sonuc almak isterler.Olumsuz bir davranış yapan cocuğa ‘akşama baban gelsin,gorursun’ demek hem icerdiği tehdit acısından hem de yanlış davranışın sonucunun ne olduğunu acıklayıcı olmaması bakımından cozume yonelik bir tutum değildir.Sadece cocuğu korkutur,o kadar.Ustelik akşama kadar cocuk davranışını,neden yaptığını,o davranışın sonucunda ne olduğunu ve kendisine neden bu kadar cok kızıldığını da unutacaktır.
Dikkat edilmesi gereken en onemli nokta şudur: Herhangi bir olumsuzluk yapan cocuk,bu davranışıyla ilgili olarak anında geri bildirim almalı,uyarılmalı ve davranışın yol actığı sorunlar acıklanmalı.Bundan sonra da durup durup cocuğa yaptığı yanlış davranışlar hatırlatılmamalı.Disiplin bir eğitimdir demiştik.Bu eğitimde ve genel olarak cocuk yetiştirirken kullanılan yontemlerin hic birisinde dayağa,şiddete yer yoktur.
Cocuklar surekli yeni şeyler oğrenerek buyurler.Bu oğrendiklerini uygulayarak gormek isterler.Bu acıdan bakılınca cocuğun yaptığı her davranış bize gore olumsuz sonucları olsa da aslında oğrendiklerini hayata gecirme ve deneyim kazanma cabalarıdır.
Cocuk yaptığı her şeyi kendine gore haklı nedenlerle yapmaktadır. Davranış ve sonucu ne olursa olsun once bu davranışın ardındaki nedenleri doğru saptayıp değerlendirmek ve kızıp bağırmadan once bu konuda cocuğa acıklama fırsatı vermek gerekir.Bize gore yaramazlık olan pek cok davranışın ardında aslında cocuktaki merak,araştırma ve keşfetme duygusu yatar.Ustelik cocuk bir cok olayda haklı olduğunu,taktir edileceğini duşunurken beklediğinin tam tersi bir tepki alırsa ve bir de ceza gorurse inanılmaz bir kırgınlık ve ofke yaşar. Unutulmaması gereken bir diğer şey onların hayata bizim pencerelerimizden bakmadığıdır.
O nedenle cezalandırma yerine cocuğa farklı secenekler sunulabilir.Olumsuz davranışlar gercekleşmeden onlem alınarak sorumluluk duygusu oluşturulabilir.

Okul ve disiplin

Okul, bir cocuğun ailesinin dışında ait olduğu en onemli sosyal kurumdur.Bilindiği gibi, kendine ozel kuralları vardır.Okul cağına gelmiş, 6 – 7 yaşındaki cocuktan kurallara uyması beklenir.Ancak, kuralları da okul hayatı boyunca aşamalı olarak oğrenir.Okul donemi icerisinde, cocuğa sağlıklı bir aile hayatı icinde ve mutlaka okul oncesi bir eğitim kurumuna devam etmesi sağlanarak okulun gerektirdiği butun kurallar oğretilebilir.
Okul kuralları olarak kastedilen,arkadaşlarıyla uyumlu ve paylaşımcı ilişkiler kurması, oğretmenlerine ve buyuklerine saygılı davranması, kendisini ve cevresini temiz tutması, odev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gibi tum kuralların toplamı olarak duşunulmelidir.
Sağlıklı bir okul yaşamı,okul oncesi eğitimle doğrudan ilişkilidir.Okula başlamadan once bir okul oncesi eğitim kurumuna devam etmiş cocukların son yıllarda sıklıkla karşılaştığımız okul fobisi gibi bir sorun yaşama oranlarının ana okuluna hic gitmemiş akranlarına gore oldukca duşuk seviyede kaldığını biliyoruz. Anaokulunun cocuğun hayatında tahmin edilenden daha fazla olumlu etkisi vardır.Her şeyin otesinde okul gibi ciddi ve kurallı bir eğitim sistemine gecişi hızlandırmakta,kolaylaştırmakta ve cocuğun psikososyal gelişimine onemli olcude katkıda bulunmaktadır.
Aile kuralları doğru verilmiş,sağlıklı ve mutlu bir ortamda yetişmiş cocuklar okulun gerektirdiği kurallara uymakta sıkıntı yaşamazlar ve kendi ic disiplinleri son derece gelişmiş,cevreleriyle de sağlıklı ilişkiler kurabilen cocuklar olurlar.
Disiplin dediğimiz şey,aslında cocuğa erken yaşlarda verilecek sorumluluk duygusudur.Cocuğun yetiştiği aile ortamının kendine has kuralları yoksa,cocuğa verilecek sağlıklı bir aile disiplini de yok demektir.
Her aile kendine ozeldir ve kendine has hoşgoru ve tahammul sınırları vardır.Hayatın sadece kurallardan oluşmadığını da unutmadan,kırmızı cizgilerimizi cok dikkatli belirlemek zorundayız.Cocuklar bilindiği gibi ebeveynlerinin aynasıdır.Zaman zaman yetiştiği aile yapısına aykırı davranışlar sergileseler de sonucta cocuklar bizim tutumlarımızı sergilerler,cunku model aldıkları figurler oncelikli olarak bizleriz.O nedenle okula başlayan cocukları izleyen deneyimli oğretmenler,cocukların davranışlarından yola cıkarak aileyi cozumleyebilirler.
Merhamet duygusu,insaf ve vicdan duygusu ancak bu duygulara sahip bir ailede cocuğa verilebilir.Şiddet gorerek buyuyen bir cocuk doğru davranışın bu olduğunu sanarak,arkadaşlarıyla ilişkisinde sıklıkla şiddete başvuracaktır.Aynı şekilde aşırı kontrol altına alınmış,baskı gormuş bir cocuk okula uyum konusunda ciddi sıkıntılar yaşar ve bağımsızlık duygusunu kazanamaz.Otoriter bir ailenin cocuğunda kendisine uygulanan otoriteye uygun davranma ve diğer bireylerden de aynı davranışı talep etme yonunde tavırlar gormek mumkundur.Cocuğun yetiştiği aile ortamı doğrudan doğruya okula yansır ve eğer sorunlu bir cocukluk yaşamışsa okul bu sorunların ortaya cıktığı yer olacaktır.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]