Sonbahar gelip cattı, okullar acıldı. Yeni eğitim-oğretim yılının coşkusu kimi cocuklarda “fobi”ye donuşurken, kaygılı tutum ve davranışlar ciddi sorunlara neden olabiliyor. Okul fobisi olarak adlandırılan bu davranışın altında “evden, anneden ayrılma korkusu” gerceği yatmaktadır.
Okullar acıldığında, ozellikle ilk kez okula gidecek cocuklar arasında bir patlama gibi ortaya cıkan okul fobisi; ağlama, okula gitmek istememe gibi verilen tepkilerin yanı sıra baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma, ateşin cıkması gibi fiziksel rahatsızlıklar şeklinde de orta cıkabiliyor. Cok ağır yaşanabilen bu tablo karanlık ya da yalnız kalma korkusu gibi başka korkular şeklinde de gorulebilmekte olup, “Eve donuyoruz” veya “Tamam okula gitmiyoruz” dendiğinde tablo tamamen değişecektir. Cocuğa bu yonde bir mesaj verildiğinde aniden butun semptomlar ve belirtiler kaybolmakta ve cocuğunuz eski halini almaktadır.
Kreşe giden cocuklar da korkuyor
Her yaş grubunun korkusunu alt nedenlere ayırmak gerekir. Buna bağlı olarak kreşe giden cocukların okul korkularının, ilkokula yeni başlayan cocuklara gore daha farklı sebepleri bulunmaktadır. Kreşe veya okul oncesi okula başlayacak cocukta annesinin onu terk edeceği ve bir daha kavuşamayacağı gibi kaygılar olabilmektedir. Ozellikle anne bakımını doğduğundan beri yoğun olarak, 7/24 yaşamış bir cocuk icin birdenbire boyle bir ayrılık dramatik hale gelebilir. Hatta annenin evde olması da gerekmez; calışan bir annenin de cocuğu, evden ayrılmayı bir şekilde istemeyebilir.
11-12 yaş grubu cocuklarda okul fobisi travmaya donuşebiliyor
Okul fobisi, 11-12 yaş grubunda da gorulebiliyor. Bu yaş grubundaki cocuklarda gorulen bu fobi klinik anlamda daha ciddi oluyor. Nadir olarak gorunse de cok ciddi bir olası ruhsal travmanın varlığından soz edilebilir. O yıl icinde oğretmeniyle, arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlar veya evdeki herhangi bir olumsuz durumun cocuğa yansıması halinde ortaya cıkabilir.
Kaygılarınızdan kurtulun
Okul fobisi korkulacak bir durum değildir ve yaygın olarak gorulur. Ailelere ilk olarak kaygılarından arınmalarını oneriyoruz. Birbirini seven ciftlerin, kaygıdan uzak mutlu ve huzurlu bir yaşantıya sahip olan ailelerin cocuklarında cok nadir gorulen okul fobisi, aile ve oğretmenlerin işbirlikci tutum ve davranışlarıyla da tamamen ortadan kalkabiliyor. Pedagojik eğitimi donanımlı, cocukları gercekten seven bir oğretmenle bu surec daha kolay atlatılacaktır. Oğretmenin bıraktığı olumlu izlenim son derece onemlidir. Her şeyden once bir insanın ilk oğretmeni annesidir ve annenin tutum ve davranışları cok onemlidir. Elbette anne profesyonel bir oğretmen değil; ancak eğitim malzemeleri alarak, kitap okuyarak, resim yaparak veya yaptırarak cocuğu okul etkinliklerine hazırlamaktadır.
Sabırlı olmak gerekiyor
Cocuğun okul fobisini yenme ve okula alışmasında en onemli surec zamandır. Cocukların desteklenerek okula onlarla birlikte gidilmesi faydalı olmaktadır. Bu surecte ebeveynlerin cocukları takdir etmesi, okula gittkleri icin onları onurlandırarak odullendirmeyi ihmal etmemesi gerekiyor. Tum tedbir ve desteklere rağmen cocukların kaygısı azalmıyorsa tablonun daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Bu noktada aile-cocuk ilişkisine yonelik ayrıntılı inceleme ve gerekirse ilac kullanmaya kadar giden tıbbi cozum yollarına gidilmesi gerekebilmektedir.
Ebeveyn ilişkisi cocuğun sosyal davranışını etkiliyor
Ebeveyn ilişkisi ve evdeki ortam cocuğun sosyal davranışını etkilemektedir. Okul fobisi daha cok kaygılı, tedirgin veya huzursuz ebeveynlerin cocuklarında, ebeveyni ile sert ve hoyrat bir ilişki tarzı olan, annesi ve/veya babası olmayan, yeni kardeş doğumu sonrasında ve ev ortamında aile bireylerinin hastalıklarının endişe verici boyutta olan ailelerin cocuklarında daha cok gorulmektedir.



[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]