Cocuğunuzu seviyorsunuz ama onun 5 sevgi dilinden hangisini arzuladığını biliyor musunuz?
Bir genc evden kacar. Anne baba ellerini ovuşturarak “Onun icin yaptığımız onca şeyden sonra bunu bize nasıl yapabildi?” der. Oysa aynı genc, yuz kilometre otede bir psikologun ofisinde şunları soylemektedir: “Annem babam beni sevmiyor. Beni hic sevmediler. Kardeşimi seviyorlar fakat beni sevmiyorlar.” Anne baba bu genci gercekten seviyor muydu? Bu tur durumların coğunda evet. O halde sorun neydi? Buyuk olasılıkla sevgiyi cocuğun anlayabildiği bir dilde gostermeyi oğrenemediler. Belki sevgilerini gostermek icin oyuncaklar, toplar, bisikletler aldılar. Fakat cocuk ağlıyordu. “Kimse benimle oynamayacak mı? Kimse benimle gezmeyecek mi? Cocuğa bir top almakla onunla top oynamak arasındaki fark, boş bir sevgi deposuyla dolusu arasındaki fark kadar buyuk ve onemlidir. Anne babalar cocuklarını gercekten ve cok sevebilirler fakat bu yeterli değildir. Eğer cocuklarımızın sevgi gereksinimini karşılayacaksak, onların birincil sevgi dillerini konuşmayı oğrenmeliyiz. Beş sevgi diline cocukları sevme acısından bakalım.
ONAY SOZLERİ
Anne babalar genellikle cocuk kucukken onay sozleri soylerler. Cocuk sozel iletişimi anlamadan once bile, ana baba “Ne guzel burnun var senin, guzel gozlu kızım/oğlum, ne guzel lule lule sacları varmış cocuğumun vs.” demektedir. Cocuk emeklemeye başladığında her hareketini alkışlar, onay sozleri soyleriz. Yurumeye başladığında ve eliyle bir kanepeye yaslanıp durduğunda iki adım otede durup, şoyle deriz: “Hadi gel. Cok guzel! Yuru. Cok guzel. Gel.” Cocuk yarım adım atıp duştuğunde , “Seni aptal cocuk! Hala oğrenemedin yurumeyi!” demeyiz. Daha cok “ Bravo, cok iyi!” deriz. Boylece kalkar ve yeniden dener.
Neden cocuğumuz buyudukce onay sozlerimiz kınama sozlerine donuşur? Yedi yaşındayken odaya girer ve oyuncaklarını oyuncak kutusuna koymasını soyleriz. Tam on iki oyuncağı yerde duruyordur. Beş dakika sonra tekrar geliriz. Oyuncakların yedi tanesi kutuya girmiştir. O zaman ne deriz? “Sana bu oyuncaklarını kaldırmanı soyledim. Eğer bunları kaldırmazsan ...” Peki ya kutudaki yedi oyuncak? Neden “Bravo yedi oyuncağı kutuya koymuşsun. Bu harika!” demeyiz. O zaman diğer beşi de muhtemelen kutuya atlayacaktır! Birincil sevgi dili onay sozleri olan bir cocuğa sarf edilen olumsuz, eleştirel, kucultucu sozler, onun ruhunda dehşet uyandıracaktır. Otuz beş yaşındaki yuzlerce yetişkinin kulaklarında yirmi yıl once soylenmiş kınayıcı sozler cınlamaktadır: “Cok şişmansın. Seni kimse beğenmeyecek !”, “Bu kadar aptal olduğuna inanamıyorum.” “Senden hicbir şey olmaz.” Birincil sevgi dilleri zarar verecek şekilde hice sayılan yetişkinler, ozguven icin mucadele eder ve tum yaşamları boyunca sevilmediklerini hissederler.
[h=3]NİTELİKLİ BERABERLİKLER[/h]Nitelikli beraberlik, tum ilginin cocuğa verilmesi demektir. Kucuk cocuk icin bu, yerde oturup birbirinize top yuvarlamaktır. Arabalarla ve oyuncaklarla oynamaktan, kumdan kaleler yapmaktan, onun dunyasına girmekten, onunla bir şeyler yapmaktan soz ediyoruz. Bir yetişkin olarak bilgisayarlarla ilgileniyor olabilirsiniz fakat bir cocuk, cocukların dunyasında yaşar. Eğer onu yetişkinlerin dunyasına yonlendirmek istiyorsanız, cocuğun seviyesine inmelisiniz. Cocuğun gereksinimlerini karşılamak istiyorsanız, o buyuyup yeni ligi alanları geliştirdikce bu ilgi alanlarına girmelisiniz. Eğer basketbolla ilgileniyorsa, siz de ilgilenin. Onunla basketbol oynamak icin zaman ayırın. Onu basketbol maclarına goturun. Bir cocuğa tum ilginizi vermeniz, onun sizin icin onemli olduğu, ona değer verdiğiniz ve onunla olmaktan zevk aldığınız anlamına gelir.
Coğu yetişkinin cocuklarından hatırladıkları, anne babalarının soyledikleri değil, yaptıklarıdır. Bir yetişkin bana şoyle demişti: “Babamın benim lisedeki maclarımı hic kacırmadığını anımsıyorum. Yaptığım şeylerle ilgilendiğini biliyordum.” Bu yetişkin icin, nitelikli beraberlik sevgiyi gostermenin son derece onemli bir yoluydu. Eğer nitelikli beraberlik cocuğunuzun birincil sevgi diliyse ve siz bu dili konuşuyorsanız, buyuk ihtimalle o bir genc olduğunda bile aynı beraberliği paylaşmaya devam edersiniz.
[h=3]ARMAĞAN ALMA[/h]Coğu yetişkin, cocukları soz konusu olduğunda armağan alma dilini abartılı bir bicimde konuşur. Aslında insan, oyuncak mağazalarına gittiğinde “anne babalar bunun tek sevgi dili olduğunu mu zannediyor” diye merak ediyor. Parası olan anne babaların, cocuklarına cok armağan alma eğilimleri vardır. Bazı anne babalar, bunun sevgiyi gostermenin en iyi yolu olduğuna inanır. Bazıları, kendi anne babalarının onlar icin yapamadıklarını cocukları icin yapmaya calışır. Cocukken sahip olmayı arzu ettikleri şeyleri satın alırlar. Fakat eğer cocuğun sevgi dili bu değilse, armağanlar duygusal olarak ona cok az şey ifade edecektir. Anne baba bunu iyi niyetle yapıyor olabilir ama cocuğun duygusal gereksinimlerini sadece armağan alarak karşılayamaz.
Verdiğiniz armağanlar cabucak bir kenara atılıyorsa, cocuk nadiren “Teşekkur ederim” diyorsa, verdiğiniz armağanlara ozen gostermiyor ya da değer vermiyorsa, buyuk ihtimalle birincil sevgi dili armağan alma değildir. Diğer yandan cocuğunuz ona armağan aldığınızda bunu buyuk bir minnetle karşılıyorsa, armağanı başkalarına gosterip ne kadar sevindiğini anlatıyorsa, armağana ozen gosteriyor, odasında onemli bir yere koyuyor ve bakımlı tutuyorsa, uzun sure onunla sık sık oynuyorsa, o zaman armağan alma onun birincil sevgi dili olabilir. Peki ya birincil sevgi dili armağan alma olan bir cocuğunuz varsa ve cok fazla armağan almaya sizin gucunuz yetmiyorsa? Unutmayın, onemli olan armağan kalitesi veya değeri değildir. Onemli olan duşuncedir. Elde yapılabilecek bircok armağan vardır ve bazen cocuk bu armağanı satın alınmış pahalı bir armağandan daha cok beğenir. Aslında, daha kucuk cocuklar coğunlukla armağandan ziyade, onun icinde geldiği kutuyla oynarlar. Bozulmuş oyuncaklar bulup tamir de edebilirsiniz. Boylece tamir sureci hem ebeveyn, hem de cocuk icin bir eğlence haline gelebilir.
[h=3]HİZMET DAVRANIŞLARI[/h]Cocuklar kucukken, anne babaları surekli onlar icin hizmet davranışlarında bulunur. Zaten bunu yapmak zorundadırlar. Yıkama, besleme ve giydirme, cocuğun yaşamının ilk yıllarında oldukca fazla bir iş demektir. Sonra yemek, camaşır ve utu gelir. Sırada beslenmesini hazırlamak, okula getirip goturmek ve odevlerine yardım etmek vardır. Bu hizmetler bazı cocuklar tarafından olağan karşılanırken, bazıları icinse sevgi ifadesidir.
Eğer cocuğunuz sıradan hizmet davranışları icin sık sık teşekkur ediyorsa, yaptığınız şeyin onun icin onem taşıdığını anlayabilirsiniz. Sizin hizmet davranışlarınız ona duyduğunuz sevgiyi iletiyordur. Onlara bir fen odevinde yardımcı olduğunuzda, bu iyi bir nottan cok daha fazlası demektir. O bundan “benim anne babam beni seviyor” anlamını cıkaracaktır. Bir bisikleti tamir ettiğinizde, onun ayağını yerden kesmekten cok daha fazlasını yapmış olursunuz. Onun sevgi deposunu doldurursunuz.
[h=3]FİZİKSEL TEMAS[/h]Fiziksel temasın cocuklara duygusal olarak sevgiyi ilettiğini uzun suredir biliyoruz. Araştırmalar gostermiştir ki, sık sık kucaklanan cocuklar, kucaklanmayanlara nazaran duygusal olarak daha iyi gelişiyorlar. Bircok anne baba ve diğer yetişkinler bir cocuğu alır, tutar, kucaklar, oper, sıkıştırır ve ona anlaşılmaz şeyler soyler. Cocuk sevildiğini sevgi sozcuğunun anlamını kavramadan cok hisseder. Kucaklamak, opmek, ellerini tutmak, bir cocuğa sevgi gostermenin yollarıdır. Artık genc olmuş bir cocuğa sarılmak ve onu opmek, bir cocuğa sarılmak ve opmekten farklıdır.
Bir genc, akranlarının onunde bu tur davranışlardan hoşlanmayabilir. Yine de bu dokunulmak istemediği anlamına gelmez, ozellikle de fiziksel temas birincil sevgi diliyse. Eğer genc cocuğunuz surekli arkanızdan yaklaşıp kollarınızı yakalıyor, sizi hafifce itiyor, odada yururken sizi bileğinizden yakalıyor hatta celme takıyorsa, bunların hepsi, fiziksel temasın onun icin onemli olduğunun belirtileridir.
[h=2]Adana Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocuğunuzun 5 sevgi dili
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocuğunuzun 5 sevgi dili