Paraşutculer genelde 3.8 km yuksekliği ideal buluyor. Fakat 2012 yılında rekor kıran isteyen Felix Baumgartner, uzay atlayışı adını verdiği dunya rekoru icin stratosfer sınırına, 39 bin km yuksekliğe cıktı. Ardından 2014 yılında Alan Eustace 41 km’den atlayarak rekoru eline gecirdi. Peki bu paraşutle atlama rekoru kırılabilir mi? Orneğin Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan atlayan bir astronota ne olur?
[h=2]Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan paraşutle atlama yapılabilir mi?[/h] Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan paraşutle atlama yapmadan once, ozel bir kıyafete ihtiyac olacaktır. Rekoru elinde tutan Felix Baumgartner bile atmosfer dışına cıkmadığı halde benzer ozel bir giysi giymek zorunda kalmıştı. Bu sefer ki kıyafet ise cok daha komplike olmak zorunda. Fakat yapılabilir.
Ancak uygun kıyafetin yapıldığını varsaysak bile hala imkansıza bakıyor olacağız. Cunku ISS’in kenarına gelip Dunya’ya doğru zıplasak bile duzgun bir şekilde yer yuzune iniş sağlayamayız. Hatta yer yuzune ulaşmamız 2.5 sene surebilir. Peki neden?
Uzayda balayı! İlk uzay turisti Ay yolculuğu icin yer ayırttı Duşuşun bu kadar uzun surmesinin nedeni yukseklik değil. Zira bu kadar yuksekten zıplanmış olsa bile en fazla 2.5 saat surmesi gerekir. Fakat istesek de direkt olarak Dunya’ya doğru zıplayamayız. Sadece yorungedeki hareket eksenimizi değiştirmiş oluruz.
Uluslararası Uzay İstasyonu her ne kadar atmosferin dışında sabit duran bir yer gibi gozukse de aslında 28 bin 164 km/saat hızında Dunya yorungesinde donuyor. Yani en hızlı savaş ucağından bile 10-12 daha hızlı hareket ediyor.
Alan Eustace’in atlayışı Hatta yer yuzundeki bir insan silah ile bu hızda mermi ateşlerse, onune engel cıkmadığı takdirde mermi yere duşmeden Dunya ekseninde tam tur yapabilir. ISS ise benzer şekilde bu yuksek surat sayesinde yorungede kalabiliyor.
Fakat hissetmesi zor olsa da surekli olarak bir cekim kuvvetine maruz kaldığı icin yorungeye tekrar oturmasını sağlayan itici motorların bozulması durumunda birkac yıl icerisinde yer yuzune duşecektir. Dolayısıyla ISS’ten paraşutlu atlama yapmak icin Dunya’ya doğru zıplamak isteyen kişi de yorungede aynı hızda donduğu icin tek yaptığı şey sureci biraz hızlandırmak olacaktır.
Felix Baumgartner’ın atlayışı Varsayım olarak bu ozel giysinin bir insanı 2.5 yıl boyunca besleyebileceğini duşunsek bile yine de yer yuzune inmesi bir mucize olacaktır. Bunun nedeni ise onumuzdeki yıllarda uzay ve havacılığın en buyuk problemi haline gelecek olan uzay copluğu.
Dunya yorungesinde şu anda 13 binden fazla sayılabilen, on binlerce de sayılamayan ve boyutu birkac santimden bile kucuk olan uydu ve meteor parcaları bulunuyor. Ustelik hızları cok daha yuksek olabilir.
Ayrıca ters yonde geldiği takdirde nukleer patlamaya dayanıklı celik bir kalkana sahip olunsa bile delip gececektir. Dolayısıyla istatiksel olarak 2.5 yıl icerisinde bunlardan birkacına maruz kalmak kacınılmaz olacaktır.
Bir şekilde bu adımın da aşıldığını duşunecek olursak, karşımızda hala bazı engeller kalıyor. Bu da atmosfere girdikten sonra yavaşlamak. Uzerimizde 8G guc hissettiğimizi ve hipersonik hızda Dunya’ya doğru duşuşun başladığını duşunecek olursak, paraşutu actığımız anda paramparca olacağını soyleyebiliriz.
Ayrıca ayaklarımız aşağı doğru bir şekilde duşuyorsak muhtemelen vucudumuzdaki butun kan beynimize dolmak icin baskı uygulayacaktır. Eğitimli bir savaş pilotu bununla başa cıkabilecek olsa da bircok kişi anında bayılacaktır.
Son problem ise sıcaklık olacaktır. Normal şartlarda bu yukseklikte -80 derecede donmamız gerekirken, tahmini olarak ses hızının 8 katında hareket ettiğimiz icin atmosfer -hava molekulleri- ile giysimiz arasında ki surtunmeden dolayı 1.650 derecelik (demiri eritecek kadar) bir ısı hissedeceğiz. Fakat tum engelleri aşarak 41 km yuksekliğe kadar gelinebilirse, paraşut acarak yere iniş gercekleştirilebilir.
Siz bu konu hakkında ne duşunuyorsunuz? Sizce paraşutle atlama rekoru bir kez daha kırılabilir mi?