Antidepresan ilaclar ruya gormemizi engelliyorYapılan araştırmalara gore dunyada 350 milyonun uzerinde insan depresyon yaşıyor. Kişinin beyninde serotonin, noradrenalin, dopamin maddeleri azalmasına neden olan depresyon ozellikle buyuk şehirlerde hızla artmaktadır. Depresyondaki bazı kişiler doğru durust uyku bile uyuyamazken bazı kişiler de yaşadıkları anormal sıkıntıdan bir nebze olsun uzaklaşabilmek icin uyuyabildikleri kadar uyumaya calışırlar. Ceşitli hastalıkların tedavisi icin kullanılan antidepresan ilaclar ya ruya gormeyi engellemekte yada en asgari duzeye indirmektedir.
Ruyaların da bir norokimyası var
İnsanoğlunun, omrunun ucte birini uykuda gecirdiği biliniyor. Uyku sırasında hemen her insan ruya gorur. Freud, ruyalar icin “bilincaltımızdaki duşunce, his ve isteklerin su yuzune cıkabildiği bir pencere” diyor…
Ruyaların, genellikle uykunun REM evresinde cok kısa bir zaman diliminde goruluyor. Bu esnada goz kapaklarında titremeler olur. Eğer bir kişinin uykuda iken goz kapaklarının titrediğini gorurseniz o esnada ruya gorduğunu duşunebilirsiniz. Ruyada zaman kavramı yoktur. Ruya gorulen zaman suresi cok kısa ve bir dakikayı gecmemesine rağmen gorulen şeyleri, saatlerce anlatabilirsiniz. Ruya icinde ruya bile gorebilir ve her şeyi acıkca hatırlayabilirsiniz.
Alınan bircok antidepresan ilac ruya gormeyi engelliyor ya da yahut ruyaları en asgari seviyeye indiriyor. Dışarıdan alınan biyolojik ajanlarla ruyaların engellenmesi de aynı zamanda beynin bir ruya norokimyası olduğunu gosteriyor.
Ruyaların gercek hayatla bağlantısı, hep merak edilen ve araştırılan bir durum olmuştur. Halk arasında kimi ruyaların, gercek hayatta olacaklara dair işaretler taşıdığına inananlar coğunluktadır. Bazı araştırmacılar ruyaların, uyku esnasında gorulen halisunasyonlar olduğunu savunuyor. Araştırmacılar, bu halisunasyonların “bilgi organizasyonu, gereksiz bilgileri unutma, RNA sentezi, uzun sureli hafızanın yerleşmesi, gunluk psikolojik sorunların halledilmesi” acısından cok onemli olduğunu iddia ediyor.
KÂbuslar, ruya psikozu…
KÂbuslar, ruyalardan biraz daha farklı bir durumdur. KÂbuslar “ruya psikozu” olarak adlandırılabilir. Uyku esnasında limbik sistemdeki enerji yoğunluğunun kontrolsuz bir şekilde salıverilmesi soz konusudur. Bu patolojik enerji yoğunluğu, on korteksin hicbir mudahalesi ve kontrolu olmadan ic dunyamıza yansır. Limbik sistemdeki merkezlerin anormal kontrolsuzluğu, girift bir şekilde birbirine karışarak aşırı ve istenmeyen goruntuler halinde ic dunyamıza yansır. Ruyalar bedensel dinlenmeyi engellemediği halde kÂbuslar genelde yorgun ve bitkin uyanmalara neden olabilir. Bazı ilaclar ve uyuşturucular limbik yapılardaki norokimyayı bozarak cok rahatsız edici kÂbuslara yol acabilir.
Ruyalar ilham kaynağı
Uyku ve ruyada, beynin cağrışımla ilgili işlevleri artar. Mantık zinciri ve neden-sonuc ilişkisi ruyalarda bazen korunabildiği halde, genellikle bozulmaktadır. Bir kişi aynı anda bircok kişi olabildiği gibi, neden-sonuc ilişkileri de algısal distorsiyonlarla birlikte ortadan kalkar. Zaten ruyaların, uyku sırasında gorulen halisunasyonlar olduğu, ama bu halisunasyonların bilgi organizasyonu, gereksiz bilgileri unutma, RNA sentezi, uzun sureli hafızanın yerleşmesi, gunluk psikolojik sorunların halledilmesi acısından cok onemli olduğu iddia edilmektedir.
Ruyalar aslında, boş şeyler değildir. Ruya, bircok bilim adamına fikir ve ilham kaynağı olmuş bircok icat ruya esnasında keşfedilmiştir. Bunlara, “Kekula’nın benzenin altıgen (hexagon) yapısını bulması, Mendelyev’in peryodik tabloyu bulması, Jon von Newman’nın bilgisayarların temelini atan buluşlarını yapması, Norbert Weiner'in radarı bulması, Einstein'in rolativite kuramı ile ilgili bazı gercekleri formulize etmesi gibi ornekler verilebilir. Beethoven, Mozart, Schumann ve Saint-Saens gibi unlu kompozitorlerin, bestelerinin bir kısmını ruyalarında gorerek notaya aldıkları bilinmektedir.
Depresyonun bir nedeni de uykusuzluk
REM uykusu engellendiğinde insanlarda halisunasyonlar ve duşunce hataları ortaya cıkmakta. Yapılan calışmalara gore 100 saat civarında uykusuz kalan kişilerde akut psikoz, yoğun depresyon, regresyon (gecmişe gitme), cocuksu ve arkaik motiflerle duşunme, mantıksızlık, emosyonel (duygulanım) bozukluk, neden-sonuc ilişkilerinde ve bellekte bozukluklar, problem cozme yeteneğinde hatalar, sureli ağlama veya gulme davranışı ortaya cıkabiliyor. Ruya ile zihinsel fonksiyonlara cekiduzen de verilmektedir. Aşırı zihinsel ve bedensel enerji, ruya yolu ile deşarj edilmektedir.
[h=2]İstanbul Noroloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Antidepresan ilaclar ruya gormemizi engelliyor
Sağlık0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Antidepresan ilaclar ruya gormemizi engelliyor