“Gelse O Sih Meclis’e” başlıklı yazımın murekkebi bile kurumadan, Hindistan’ın Sih Başbakanı Manmohan Singh sağ olsun bizi kırmadı, cıkıp geliverdi!


Elbette henuz Meclis’imize-TBMM’ye gelmedi: Ancak G-8 Zirvesi’ne katıldığı icin Amiral Gemisi Hurriyet’in manşetine misafir oluverdi ki; eh şimdilik bu da yeterli...

Hurriyet’in ‘Liderler Terore Karşı Tek Vucut’ başlıklı patlağının altında ‘duvardan duvara’ G-8 liderlerinin fotoğrafı vardı: ‘Laik Hindistan’ın ak sakallı ve de turbanlı Başbakanı da on sıradaki yerini almıştı...

Singh’i orada gorunce aklıma ister istemez Bekir Coşkun geldi...

Bekir Bey’in yazılarındaki ironi hayli gucludur. Bir sure once kaleme aldığı ‘Erkekler Turban Takarsa’ başlıklı yazı da oyleydi. Coşkun o yazıda “Eğer erkekler de turban bağlamış olsalardı, tum kabine turbanlı olacaktı” diye yazmış; başta Erdoğan olmak uzere kimi bakanları turbanlı halleri ile hayal etmiş, ozetle ‘dalgasını’ gecmişti!

O satırları okuduktan sonra Bekir Bey “Hindistan’ın turbanlı başbakanından haberdar değil ya da değilmiş gibi yapıyor” diye duşunmuştum...

Herhalde artık rahatlıkla Coşkun’un turbanlı ‘Başbakan Singh’in varlığından haberdar olduğunu soyleyebiliriz. Cunku, Coşkun gazetesinin Cuma gunku manşetindeki boydan boya liderler fotoğrafını gormemiş olamaz...

Bekir Bey, Singh’i gorunce bir an icin gazete mutfağının kendisine muziplik yaptığını sanmış olabilir...

Belki de, “Hayallerim gercek oldu” diye duşunmuştur, Singh’i AKP’li falan sanarak! (Erdoğan’la malum muhabbeti dolayısıyla Ankara’da Silvio Berlusconi’ye AKP’li muamelesi yapanlara rastlanıyor ya, o hesap...)

Neticede, Laik Hindistan’ın başı bağlı bir başbakanı var, ustelik erkek ve de Hindistan’da laiklik elden gitmiyor. Singh, Turkiye’de yaşıyor olsaydı, başbakanlık ne kelime, vekil dahi olamayacaktı. Bayan Singh, Sezer’in resepsiyonlarına yanında kocası Manmohan Bey’i goturemeyeceği icin, yalnız başına katılacaktı!

Manmohan Singh’in varlığı laikliğimizin evrensellikten ne kadar uzakta bir yerde konuşlandığını gosteriyor. Resmi Goruş ısrarla “Turban irticaın simgesidir” diyor; bu demektir ki Manmohan Bey de murteci. Garanti gizli gundemi de vardır. Bu durumda bize duşen anons gayet acıktır: “Sayın Singh etrafınız sarıldı, lutfen guvenlik YOK’culerimize teslim olunuz ve başınızı acınız!”

Bu arada, Bekir Bey, ‘Erkekler Turban Takarsa’da yazmayı unuttuğu bir hususu Yeni Harman’da hatırlatıyor: “Size dramatik bir şey soyleyeyim, şimdi bu erkekler turban takacak olsalardı, yani başbakan ve bakanların duşunceleri doğrultusunda fiziksel gorunuşleri olsaydı, hicbiri Meclis’e giremeyeceklerdi!”

Bekir Bey’in saptaması doğru: Turban yasakcılarının yaman celişkilerinden biri de ‘cinsiyet ayrımcılığı’dır; hem Meclis’te, hem de universitede...

Laikci kesimin son yıllarda “milli spor” haline getirdiği bir husus daha var: Sorunu “Turban dinimizin emri değildir, oyleyse bir an once başlarınızı acın” soylemi ile puskurtmeye calışmak! Benzer bir propaganda da “Kaşlarımız acık, başlarımız niye kapalı olsun ki?” tezi uzerinden yurutuluyor...

Laikcilerimiz, laikliğin inancları değiştirmeye cabalamak- insanları inanclarını değiştirme yonunde zorlamak olmadığını sanırım hic oğrenemeyecekler.

Vatan Başyazarı Gungor Mengi, her fırsatta Emine Erdoğan’a “İnadı bırakın, başınızı acın” tavsiyesinde bulunuyor! Kadınlara “Başlar acılacak, başka yolu yok” cağrısında bulunarak turban sorunu asla cozulemez.

Laikcilerimiz İran’a bakarak kendi yaklaşımlarını aynada gorebilirler: İran’daki sorun da ‘kadınların başları zorla kapattırıldığı icin’ cozulemiyor...

TAMER KORKMAZ / Zaman Gazetesi
__________________